Emine Erdoğan, New York’ta “Sıfır Atık’la İlgili Ulusal Girişimler Neden Önemli?” etkinliğine katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (bm) 74. Genel Kurulu Kapsamında Düzenlenen “sürdürülebilir Atık Ve Kaynak Yönetiminde Problemler Ve Çözümler: Sıfır Atık'la İlgili Ulusal Girişimler Neden Önemli?” Başlıklı Panele Katıldı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan,
Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen
“Sürdürülebilir Atık ve Kaynak Yönetiminde Problemler ve Çözümler:
Sıfır Atık’la İlgili Ulusal Girişimler Neden Önemli?” başlıklı
panele katıldı.
Emine Erdoğan, panelde yaptığı konuşmasında, yaşadığımız çağın
teknoloji yada bilgi çağı olarak nitelense de aslında bir plastik
çağının yaşandığını ve plastiklerin de dünyayı sardığını anlattı.
Sürdürülebilir yaşamın, toprağın, suyun, iklimin ve
biyoçeşitliliğin korunması ile mümkün olduğuna vurgu yapan Emine
Erdoğan, sorunun sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de
etkilediğinin altını çizdi.
“Plastikler içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın bir parçası
olmuş durumda”
Emine Erdoğan, yakın zamanda Colorado ve Fransa’da yapılan bazı
çevre çalışmalarını anlatarak, “Plastik içtiğimiz suyun,
soluduğumuz şu havanın bile çoktan bir parçası olmuş durumda.
Sularda yekpare yüzen plastik atıklar, okyanusun tuzlu suyu,
kuvvetli dalgalar ve atıkların kayalara çarpmasıyla, mikro
parçalara ayrılıyor. Dolayısıyla insan yerleşkesinin olmadığı
sahillerde dahi artık, plastik atık bulunuyor” ifadesini
kullandı.
Mikro plastiklere toprakta, solunan havada, içilen suda, besin
zincirinin her bir halkasında maruz kalındığına işaret eden Emine
Erdoğan, “Mikro plastiklerin havada rüzgarla birlikte 100 kilometre
mesafe kat edebildikleri tespit edilmiş. Bu durum, artık bir kent
kirliliğinin çok ötesinde. Dünyanın bir ucundan atılan plastikler,
bambaşka yerlere seyahat edebiliyor. Çevre krizi çok yüksek dozda
alarm veriyor” uyarısında bulundu.
“2017’de Türkiye’de sıfır atık hareketini başlattık”
Emine Erdoğan, dünyanın her yerinde çevre krizinin önlenmesi
için tedbirler alındığını anımsatarak, “Bazı tedbirler almak
yanında dünyanın vicdanına da seslenmemiz gerektiğine inanıyorum.
Çevre krizi dediğimiz şey en nihayetinde yaşam tarzımızın, üretim
biçimlerimizin, yani özü tüketime dayanan bu dünya düzeninin bir
bedelidir. Biz, bu bedelin etkilerini tersine çevirmek için 2017’de
Türkiye’de sıfır atık hareketini başlattık" diye konuştu.
“Sıfır artık hareketi, ülke genelinde hızla yayıldı”
Bu projenin ilk adımlarını Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve bakanlık
binaları gibi kamu binalarında attıklarını belirten Emine Erdoğan,
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın üstün gayretleriyle, sıfır
artık hareketi, ülke genelinde hızla yayıldı. Belediyelerimiz işi
titizlikle ele alıyor. Bilhassa okullarda, çocukların çevre
bilincini kazanmalarını sağlayacak etkinlikler art arda
gerçekleştiriliyor” dedi.
Emine Erdoğan, 3 ay önce sıfır atık mavi projesinin lansmanını
gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “Akdeniz’e kıyısı olan bir ülke
olarak burada yaşanan kirliliğe karşı da ziyadesiyle hassas
olduğumuzu belirtmek isterim. Ülke olarak deniz çöpü izleme
çalışmalarımıza, uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, titizlikle
devam ediyoruz. Bu konuda hazırladığımız raporlar, Türkçe ve
İngilizce olarak yayınlanıyor” ifadelerini kullandı.
“Dünya çocuklarına, yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için her
türlü iş birliğine açığız”
Yazar Yaşar Kemal’in, “Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir.
İnsan, umutsuzluktan umut üreterek bugüne gelmiştir” ifadesini
hatırlatan Emine Erdoğan, “Yani daha gidecek çok yolumuz var.
İnsanoğlunun kabiliyetleri arasında karanlıkları aydınlığa
çevirmenin de olduğuna inanıyorum. 2050’de, tahmin edildiği üzere
okyanuslarda balıktan çok plastiğin yüzecek olması kaderimiz
olmamalı" dedi.
Emine Erdoğan, sıfır atık çalışmalarının şimdiden meyvelerini
vermeye başladığını dile getirerek ,“Biz ülke olarak tüm dünya
çocuklarına, yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için her türlü iş
birliğine açığız. Çevre krizinin aşılmasında, ülkeler arasında var
olan tüm sınırların, kalkması gerektiğini düşünüyorum. BM 74. Genel
Kurulu çerçevesinde ele alınan iklim değişikliği zirvesinin önemli
kararlara vesile olmasını diliyorum. Deniz çöpleri ve mikro
plastikler üzerine yeni bir uluslararası sözleşmenin hazırlanmasını
acil görüyorum. Bu konuda düşünmek, konuşmak, rapor hazırlamak
değil, eyleme geçme vaktidir” şeklinde konuştu.
Katılımcıları en yakın zamanda Türkiye’de ağırlamak istediğini
belirten Erdoğan, “Yağmur damlalarının berrak olduğu, yeryüzü
sularının masmavi kaldığı bir gelecek umuduyla, hepinizi sevgi ve
saygıyla selamlıyorum” ifadesiyle sözlerine son verdi.
BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif, BM
Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı ve Columbia Üniversitesi
Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Profesör Jeffrey D.
Sachs, BM Çevre Programı Genel Sekreter Yardımcısı ve New York
Ofisi Direktörü Satya S. Tripathi, Dünya Sağlık Örgütü Halk
Sağlığı, Sağlığın Çevresel ve Sosyal Belirleyicileri Birimi
Direktörü Dr. Maria Neira da panelde birer konuşma yaptı.
Konuşmacılar, tüm dünyanın çözüm aradığı bir konuda, bir
Cumhurbaşkanı eşinin somut katkı sağlamasının son derece önemli
olduğunu vurgulayarak, Emine Erdoğan’a liderliği için teşekkür
etti.