Diyanet-Sen’den hutbede Atatürk’ün anılmadığı iddialarına cevap
Cuma Hutbesinde Atatürk’ün Anılmadığı İddialarina, Diyanet-sen Yaptığı Yazılı Açıklama İle Cevap Verdi. ‘yapılanın Alenen Ayrıştırmak Olduğu Aşikardır’ İfadesi Kullanılan Açıklamada , “mustafa Kemal Atatürk Bizim İçin Bir Gazidir, O Hutbelerde Dile Getirilen Dualar İse Bütün Şehit Ve Gazilerin Ruhuna Gönderilmiştir.
Abone ol30 Ağustos Zafer Bayramı için camilerde okutulan hutbede
Atatürk’ün anılmadığı iddialarına Diyanet-Sen’den açıklama geldi.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, "Yapılanın alenen
ayrıştırmak olduğu aşikardır. Mustafa Kemal Atatürk bizim için bir
gazidir, o hutbelerde dile getirilen dualar ise bütün şehit ve
gazilerin ruhuna gönderilmiştir. Bugün sen ben diyerek fitne ekmeye
çalışanlar, o yüce şahsiyetlerin ruhuna saygısızlık ettikleri gibi
emanet ettikleri bu güzel vatana da hürmetsizlik etmekteler”
dedi.
Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen)
Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, 30 Ağustos Zafer Bayramı için
camilerde okutulan hutbede Mustafa Kemal Atatürk’ün adının
geçmediği iddialarına yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi.
Bayraktutar, açıklamasında birkaç gündür ortalığı karıştırmak
isteyenlere seslendiğini belirterek, “Sizler cımbızladığınız
kelimelerin arkasına sığınıp yaygara koparmanın derdine düştünüz
ama Mustafa Kemal Atatürk bizim için bir gazidir, o hutbelerde dile
getirilen dualar ise bütün şehit ve gazilerin ruhuna
gönderilmiştir. Yaygara koparıp bu ülkede fitne tohumları ekmek, bu
ülkenin Kurtuluş Savaşı’nda başkomutanlık yapmış Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün ruhuna saygısızlıktır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının hutbelerinde bütün şehit ve gaziler
için duada bulunulduğunu vurgulayan Bayraktutar, “Bu ülkenin
kurtuluşu için mücadele veren Polatlılı Şerife Bacı’dan tutun,
Tokatlı 15’liler, Erzurumlu Kara Fatmalar, Şahin Beyler, Yörük Ali
Efeler, General Cevat Çobanlar, Harputlu General Yakup Şevkiler,
kısacası kadınıyla, kızıyla, çocuğu ve genci ile yaşlısı ile
esnafıyla, üniversitedeki öğretmeniyle, öğrencisiyle, camideki
hocası ile mektepteki talebesi ile topyekün bir mücadele verilmiş
ve vatan kurtuluşa ermiştir. Vatan için verilen mücadelenin seni
beni olmamış, doğudan batıya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadını ile
erkeği tek vücut olmuş, düşmanı topraklarımızdan atmıştır”
ifadelerini kullandı.
Düşmanları topraklardan atan kahramanları “bir vücudun bütün
uzuvları” gibi gördüklerini belirten Bayratutar, “Bugün sen ben
diyerek fitne ekmeye çalışanlar, o yüce şahsiyetlerin ruhuna
saygısızlık ettikleri gibi emanet ettikleri bu güzel vatana da
hürmetsizlik etmekteler. Yapılanın alenen ayrıştırmak olduğu
aşikardır. Milletin aklına fitne tohumu ekip, birlik ve beraberlik
ruhumuza zarar vermek istedikleri bellidir” açıklamasında
bulundu.
Dindar olmayı ya da olmamayı Mustafa Kemal Atatürk üzerinden
yorumlamanın ve bunu bir algıya çevirmeye çalışmanın Atatürkçülük
olmadığını kaydeden Bayraktutar, bu iddiaların milleti
kutuplaştırma gayreti olduğunu belirterek, “Kaldı ki Mustafa Kemal
Atatürk’ün arkasına gizlenerek, onun ruhuna karşı yapılan bu
saygısızlık anlamsız bir çırpınıştan başka bir şey değildir.
Mustafa Kemal Atatürk bu ülke için verdiği mücadelede gazi olmuş,
eşsiz başarılar elde etmiştir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının bütün gazilere ve şehitlere dair
hutbesini yayınladığını bir kez daha hatırlatan Bayraktutar, “Bu
ülkenin değerlerini ayrıştırmaya kalkmak, sınıflara ayırmak, farklı
bakış açılarına malzeme etmek tarihimize mal olmuş herkesin ruhuna
suikasttır. Diyanet İşleri Başkanlığını bu ülkenin değerleri ile
karşı karşıya getirme çabası ise fitneye malzeme aramaktır. Kaldı
ki yıllardır dile getirilen hutbelerimizde ne şehitlerimiz ne
gazilerimiz asla unutulmamıştır” dedi.
Tartışma tohumlarının atıldığı tarihin, sürecin ve muhatapların
manidar olduğunu aktaran Bayraktutar, yapılmak istenenin Diyanet
İşleri Başkanlığı üzerinden Diyanet İşleri Başkanını hedef almak
olduğunu kaydetti. Bayraktutar, hedefin kurulmuş bir kurgudan,
itibarsızlaştırmak istenen bir kurumdan çok ötesi olduğunu dile
getirerek şöyle devam etti:
“Ne yazık ki günümüzde birilerine karşı duyulan kin, tarihimize
mal olmuş eşsiz insanları malzeme yapabilme cesaretini de gözler
önüne getirmiştir. Sırt fitne tohumları yaymak için kullanılan
isimlere yapılan saygısızlık göz ardı edilmiş değerlerimiz fitne
için malzeme olarak kullanılmak istenmiştir. Bizler hiçbir
şehidimizi, hiçbir gazimizi bu karanlık emellere alet etmeyiz,
edilmesine de izin vermeyiz. Diyanetimizi değerlerimizle sorunlu
göstermek, hastalıklı bir ruhun, aykırıcı bir tutumun dışa
vurumudur. Bizler dualar ile meşru nema bulmuş bu güzel vatanın her
bir ferdine duamızı esirgemeyiz. Üzülerek görüyoruz ki siyasi rant
peşinde olanlar, dün inançlarımızı ve değerlerimizi nasıl
tartışmaya açmışsa, bugün de aynısını yapmaya çalışıyorlar.
Temennimiz odur ki inançlarımızın ve değerlerimizin üzerinde
gezinen bu kara bulutlar, kara fikirli zihinler bir an evvel
uzaklaşır. Duamız odur ki yeterince düşmanımız var iken, bu güzel
vatanı değerleri üzerinden birbirine düşman etmeye kalkışanlara
Rabbim fırsat vermesin.”