Diyanet, Muharrem ayı iftarı ve Kerbela Şehitlerini Anma programı gerçekleştirdi
Diyanet İşleri Başkanlığı 10. Muharrem ayı günü ve Kerbela Şehitleri anma amacıyla iftar programı düzenledi.
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı 10. Muharrem ayı günü ve Kerbela
Şehitleri anma amacıyla iftar programı düzenledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
tarafından organize edilen Muharrem ayı 10. günü iftarı ve Kerbela
Şehitlerini Anma Programı, Diyanet İşleri Başkanlığın’da
gerçekleştirildi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı
Ekrem Keleş, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Dünya Ehlibeyt Vakfı
Genel Başkanı Fermani Altun, Diyanet İşleri Başkan Yardımları ve
üst düzey yöneticiler ile Alevi, Bektaşi ve Caferi mezheplerinin
kanaat önderi katıldı.
"Kerbela’yı doğru okumalı dersler çıkarmalı"
İftar yemeği sonrasında konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı
Erbaş, "Bugün Kerbela’nın acısını kalbinin derinliklerinde yaşayan
Müslümanlara düşen en hayati ve tarihi görev, Kerbela’yı doğru
okumak, doğru anlamak ve doğru dersler çıkarmaktır. Tarihten ibret
alınmadığı takdirde yeni acıların, yeni dramların yaşanması
kaçınılmazdır. Kerbela’nın bize öğrettiği en büyük mesaj birlik,
beraberlik ve kardeşliği muhafaza etmek, fitne ve tefrikaya karşı
uyanık olmaktır. Dolayısıyla Kerbela bütün ümmetin her ferdinin
kalbini birleştirerek tek bir kalbe ve tek bir vicdana
dönüştürmelidir. Eğer bu mesajı hayata dönüştürmez isek İslam
coğrafyasında, hüznün ve matemin en acılı hikâyeleri yaşanmaya
devam edecektir. Kerbela’yı anlamak Hz Hüseyin’i iyi tanımaktır.
Elbette Hz. Hüseyin’in yolu, Allah’ın elçisi Muhammet Mustafa‘nın
(sallallahu aleyhi ve sellem) yoludur. Hz. Hüseyin sevmek, onun
şahsında somutlaşan değerleri ve destanlaşan erdemleri yaşama ve
yaşatma gayreti içinde olmaktır. Bilindiği gibi bu erdemlerin ilki
zulme ve haksızlığa karşı çıkmaktır. Zulüm olan yerde adalet olmaz;
diğer bir ifadeyle, haksızlığın bulunduğu yerde hakkaniyetten söz
etmek mümkün değildir. Hüseynî anlayışın diğer bazı ilkeleri ise
sadakat, vefa, samimiyet gibi ahlakî erdemlerdir! Hz. Hüseyin,
hayatı ile doğruluk ve sadakatin simgesi; İslam’ın hakkaniyetine
karşı vefa ve bağlılığın timsali olmuş, Dedesi Muhammed Mustafa ile
gönderilen umdelere karşı ihlas ve samimiyetin şiarı haline
gelmiştir" dedi.
"Annelerin feryadı ve direnişi, terör ve çatışma isteyenlere
karşı en onurlu duruş"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise davet edildiği kürsüde,
"Kerbela içinde barındırdığı ibretlik dersler ve hikmetlerle bize
birliği, kardeşliği korumanın; nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın
önemini göstermektedir. Hz. Hüseyin’i anlayarak; daima haksızlığın
ve zulmün karşısında sapa sağlam durmayı öğretmektedir. Kerbela’nın
bıraktığı miras ve dersle, ne kutsallarımızı, kıblemizi,
rehberimizi ne de ehlibeytimizi ayrışmanın çıkış noktası
yapmamalıyız. Ancak ne yazık ki bugün İslam dünyasını ayrışmalar,
kan ve gözyaşı sarmış durumdadır. Dünyadaki Müslümanlar;
mezhepçilik, ırkçılık ve terör fitnesi yüzünden ciddi yaralar
almaktadır. DEAŞ, FETÖ, El Kaide, Boko Haram, PKK ve Eş Şebab gibi
taşeron örgütler Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda fitneyi
körüklemektedir. Terörün Suriye’de, Yemen’de katlettiği insanların
tamamı etnik be mezhebi kimliği ne olursa olsun bizim öz
kardeşlerimizdir. Kabil’de, Bağdatt’a, Humus ’ta ve İdlib’de
çocuklar öldükçe terörden ve belirsizlikten beslenenler kazanıyor,
müslümanlar ne yazık ki kaybediyor. Bu çatışma Kürt, Türk, Alevi,
Şii, Sünni hepimizin kaybettiği insani krizdir. Türkiye bölgede
barışın ve çatışmalara karşı umut olmuştur. Barışın bir diğer umudu
da evlat acısıyla feryat eden Diyarbakır’lı annelerdir.
Diyarbakır’da çocukları dağa kaçırılan annelerin feryadı ve
direnişi, terör ve çatışma isteyenlere karşı en onurlu duruştur"
diye konuştu.