Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "Türkiye, 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele etmeye devam ediyor”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “İdlip mutabakatı çerçevesinde orada özellikle bizim 12 gözlem noktamızın bulunduğu noktalarda güvenliğin tam olarak sağlanması buralarda herhangi bir askeri hareketliliğin operasyonun olmaması konusunda mutabık kalınmıştı. Bu mutabakata uyulmasını biz bekliyoruz. Bununla ilgili de girişimlerimiz çeşitli düzeylerde devam etmektedir. Özellikle o bölgede silahlardan arındırılmış ve çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edilmiş sınırların korunması büyük önem arz ediyor” dedi.
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “İdlip mutabakatı
çerçevesinde orada özellikle bizim 12 gözlem noktamızın bulunduğu
noktalarda güvenliğin tam olarak sağlanması buralarda herhangi bir
askeri hareketliliğin operasyonun olmaması konusunda mutabık
kalınmıştı. Bu mutabakata uyulmasını biz bekliyoruz. Bununla ilgili
de girişimlerimiz çeşitli düzeylerde devam etmektedir. Özellikle o
bölgede silahlardan arındırılmış ve çatışmasızlık bölgesi olarak
ilan edilmiş sınırların korunması büyük önem arz ediyor”
dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabine
Toplantısı’nın ardından Beştepe’de açıklamalarda bulundu. Türkiye
Cumhuriyeti’nin 3 ayrı terör örgütüyle aynı anda mücadele ettiğini
ifade eden Kalın, “Bildiğiniz gibi özellikle güvenlik noktasında
Türkiye, 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele etmeye devam ediyor.
Bir tarafta PKK terör örgütü ve onun uzantısı olan PYD ile YPG gibi
örgütler, diğer tarafta DEAŞ, diğer taraftan da FETÖ’ye karşı
dünyanın çeşitli noktalarında mücadelemiz devam ediyor. Bununla
ilgili genel bir değerlendirme yapıldı ve güvenlik noktasında da
Milli Savunma Bakanlığımızın ve İçişleri Bakanlığımızın, Milli
İstihbarat Teşkilatımızın sunumları oldu. Bundan sonraki süreçle
ilgili de terörle mücadelede kararlılığımızın tam olarak devam
edeceği vurgusu güçlü bir şekilde yapıldı. Özellikle Milli Savunma
Bakanlığımızın yaptığı sunumda dile getirildiği gibi PKK terör
örgütüne çok ciddi darbeler vuran Pençe 1 ve Pençe 2 harekatları da
bundan sonra yoğun bir şekilde devam edecek” şeklinde
konuştu.
“Kıran Harekatı’ndan netice almaya devam ediyoruz”
İçişleri Bakanlığınca yürütülen Kıran Harekatı’nın da netice
verdiğini söyleyen Kalın, Amerika Birleşik Devletleri’yle de
güvenli bölge konusunda mutabakata varıldığının altını çizdi.
Kalın, “Eş zamanlı olarak İçişleri Bakanlığımız tarafından
yürütülen Kıran Harekatı’nda netice almaya devam ediyor. Bunun
yanında bölgedeki gelişmeleri de etraflı bir şekilde ele alma
imkanımız oldu. Dışişleri Bakanlığımızın da bu konuda bir sunumu
oldu. Suriye sahasındaki gelişmeler Fırat’ın doğusu ve batısındaki
etraflı bir şekilde ele alındı. Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik
Devletleri ile güvenli bölgenin tesisi konusunda bir mutabakata
varıldı. Bu doğru yönde atılmış pozitif bir adımdır. Bunun
fiiliyatta ki uygulaması süreci ve kapsamı ile ilgili de görüşmeler
şu anda devam etmektedir. Genel olarak ana çerçeve üzerinde mutabık
kaldığımızı ifade edebiliriz ve bununla ilgili gerek Dışişleri
Bakanlığımızın gerek Milli Savunma Bakanlığımızın ve ilgili diğer
birimlerimizin görüşmeleri de devam ediyor. Bunun tabi sahadaki
uygulaması son derece önemli” dedi.
“Fırat’ın doğusunda güvenli bölge tesisi için önemli bir adım
atıldı”
Türkiye’nin Münbiç yol haritasında yaşanan gecikmeleri kabul
etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Kalın, “Daha önce Dışişleri
Bakanımızın da ifade ettiği gibi Münbiç yol haritasında yaşanan
gecikmeleri kabul etmemiz mümkün değil. Öte yandan bu adımla
birlikte Fırat’ın doğusunda bir güvenli bölgenin tesisi için de
önemli bir adım atılmış bulunuyor. Bu hem Türkiye’nin Suriye ile
sınır güvenliğini sağlama noktasında hem Suriye’nin toprak
bütünlüğü koruma noktasında hem de Suriyeli mültecilerin evlerine
dönmesini sağlayacak koşulların oluşturulması noktasında yeni bir
süreci ifade etmektedir” diye konuştu.
“400 bin Suriyeli mülteci geri döndü”
Kalın, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatıyla bölgenin
asayişinin sağlandığını belirterek, “Fırat’ın batısına geldiğimiz
zaman ise özellikle Türkiye’nin Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı
harekâtı operasyonlarıyla bildiğiniz gibi Cerablus, Afrin ve İdlip
arası zaten güven altına alınmıştı ve burası büyük oranda bizim
desteklediğimiz gruplar tarafından şu anda bir asayiş ile
yönetilmeye devam ediyor. Bu bölgede bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl
içerisinde yaklaşık 400 bin Suriyeli mülteci geri döndü. Benzer bir
sürecin güvenlik şartları oluşturulduğu zaman Fırat’ın doğusunda da
gerçekleşeceğini öngörüyoruz. İdlip konusunda değerlendirmeler
oldu. Oradaki durumun kritik bir hassasiyet arz ettiğini ifade
edebilirim. Bununla ilgili özellikle 9’uncu gözlem noktamızın
intikal yoluna yapılan saldırı ve o konvoyda hayatını kaybeden
Suriyeliler ve yaralanan diğer sivillerle ilgili olarak da
tepkilerimizi Rus tarafına ilettik. Bunla ilgili de ilgili
birimlerimiz görüşmelerini ve temaslarını sürdürüyorlar”
ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı, Putin’le bir telefon görüşmesi
gerçekleştirecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önümüzdeki günlerde Rusya
Devlet Başkanı Putin’le bir görüşme yapacağını belirten Kalın,
“Önümüzdeki birkaç gün içerisinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın,
Sayın Putin’le bir telefon görüşmesi olacak. Bu konuyla gene
etraflı bir şekilde konuşma imkanları olacak. Zira bildiğiniz gibi
İdlip mutabakatı çerçevesinde orada özellikle bizim 12 gözlem
noktamızın bulunduğu noktalarda güvenliğin tam olarak sağlanması
buralarda herhangi bir askeri hareketliliğin operasyonun olmaması
konusunda mutabık kalınmıştı. Bu mutabakata uyulmasını biz
bekliyoruz. Bununla ilgili de girişimlerimiz çeşitli düzeylerde
devam etmektedir. Özellikle o bölgede silahlardan arındırılmış ve
çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edilmiş sınırların korunması
büyük önem arz ediyor. Aksi halde hem bu mutabakatın ihlali hem de
buradan doğacak bir insani dramın ortaya çıkması kaçınılmaz hale
gelecektir. Bunla ilgili de çok yönlü değerlendirmelerimiz ve
girişimlerimiz devam ediyor. Tabii, buradan özellikle rejimin bu
ihlallerine derhal son vermesi çağrısını da yenilemek istiyoruz.
Zira geçtiğimiz Mayıs ayından beri İdlip bölgesinde yapılan bu
saldırılar neticesinde 500 civarında sivil ve insan hayatını
kaybetti. Binin üzerinde yaralı var. Dahası da yaklaşık 500 bin
kişi yerlerinden göç etmek zorunda kaldılar. Bu insani dramın adeta
ayak sesleri olarak değerlendirdiğimiz bu sürecin derhal
sonlandırılması için de gerekli girişimleri bundan sonra da yapmaya
devam edeceğiz” dedi.
“Yılın ilk yarısında Türkiye’ye gelen turist sayısı 21 milyonu
aştı”
Ekonomiyle de ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kalın, TÜİK
verilerine göre işsizlik oranının, mevsimlik işçiler ve turizm
alanındaki canlanma sonucunda düşmesinin beklendiğini söyledi.
Kalın, “Ekonomi, bugün özellikle gündemimizde olan konulardan bir
tanesiydi. Cumhurbaşkanımızın takdim konuşmasında da ifade edildi.
Ekonomi ekibimizin, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın dengeleme
politikası çerçevesinde bildiğiniz gibi pozitif yönde ilerlemeye
devam ediyor. Hatta son 12 aydaki ihracatımız 180 milyar dolar
sınırına yaklaşarak başarısını yeniden ispat etmiş bulunuyor.
Turizm alanında yaşanan pozitif gelişmelerde kamuoyunun malumu;
yılın ilk yarısında Türkiye gelen turist sayısı 21 milyonu aşmış
durumda. Bu trendin yıl sonuna doğru da bu şekilde devam edeceğini
öngörüyoruz. İthalattaki azalmanın da etkisiyle cari açıkta ciddi
bir düşüşün olduğunu hatta cari fazla verildiğini memnuniyetle
ifade edebiliriz. Bu çerçevede ekonomimizin istikrarlı ve güçlü
potansiyele yaraşır bir şekilde yoluna devam etmesi için de
bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen
kalkınma planımızda disiplinli bir şekilde uygulanmaya devam
edecek. Bir diğer önemli gelişme ise doğrudan yatırımların trendini
muhafaza ediyor olması. Türkiye’ye yurt dışından gelen uluslararası
sermayenin ivmesini koruyor olması hatta yükselme trendi gösteriyor
olması son derece önemli. Bu da Türkiye ekonomisinin yapısal
bünyesinin ve temellerinin güçlü olduğunu teyit eden bir diğer
önemli gösterge. Bütün bu ekosistem içerisinde önümüzdeki aylarda
enflasyonda da önemli bir düşüşün yaşanmasını öngörüyoruz. Bunun
istihdama da olumlu yansımaları olacaktır. Bildiğiniz gibi TÜİK
Mayıs ayı itibariyle işsizlik oranını 12.8 olarak açıklamıştı.
Fakat yaz aylarında hem mevsimlik işçi hem turizm alanının
canlanması neticesinde bu rakamların daha da aşağıda olduğunu
öngörüyoruz. Önümüzdeki aylarda kesin rakamlar çıktığında bunu da
birlikte teyit etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
“Yanan orman arazileri, orman arazisi olarak kalacaktır”
Son zamanlarda yaşanan orman yangınları hakkında da
açıklamalarda bulunan Kalın, yanan arazilerin imara açılmasının söz
konusu olmadığını bir kez daha hatırlattı. Kalın, “Kabinemizin
gündeminde olan bir diğer konu da orman yangınlarıyla ilgili Tarım
Orman Bakanımızın yaptığı bir sunum söz konusu oldu. Bu yangınların
neden ortaya çıktığı ve sebepleri, yangınların önlenmesi konusunda
alınan tedbirler ve bundan sonra alınacak tedbirlerle ilgili de
sayın bakanımızın kapsamlı bir sunumu oldu. Bununla ilgili de hem
bakanlık olarak yapılması gerekenler hem de toplumun
farkındalığının artırılması noktasında bir takım adımların atılması
gerektiğini de ifade etmek isteriz. Çünkü bu yangınların bir
kısmının ihmalden kaynaklandığı anlaşılıyor. Bir kısmının kasıtlı
yapılmış olma ihtimali her zaman vardır. Özellikle bu yangın
alanlarının imara açılması gibi bir beklentiyle geçmişte bu tür
yangınların çıkarıldığını biliyoruz. Fakat bildiğiniz gibi yangında
hasar gören arazilerin imara açılması anayasaya aykırıdır. Böyle
bir şey asla söz konusu değildir. Temennimiz ve duamız yangınların
olmaması fakat olduktan sonra bile buralar tekrar orman arazisi
olarak tabiata kazandırılacaktır" dedi.