Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "(Bağdadi’nin öldürülmesi) Terörle mücadelede önemli bir kazanımdır"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Bağdadi’nin öldürülmesi teröre karşı önemli bir kazanımdır. Fakat buradan Suriye’de YPG terör örgütüne bir kredi çıkartma, onlara bir paye verme şeklinde çabanın olduğunu da görüyoruz. Buradan YPG’yi aklamaya, onlara bir paye vermeye dönük çabalar bizim açımızdan kabul edilemez” dedi.
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Bağdadi’nin
öldürülmesi
teröre karşı önemli bir kazanımdır. Fakat buradan Suriye’de YPG
terör örgütüne bir kredi çıkartma, onlara bir paye verme
şeklinde
çabanın olduğunu da görüyoruz. Buradan YPG’yi aklamaya, onlara
bir
paye vermeye dönük çabalar bizim açımızdan kabul edilemez”
dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara Müzik ve
Güzel
Sanatlar Üniversitesi’nin 2019-2020 Akademik Yılı Açılış
Törenine
katıldı. Burada yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının
sorularını yanıtlayan Kalın, IŞİD lideri Ebubekir el
Bağdadi’nin
ABD özel kuvvetlerinin Suriye’de düzenlediği bir operasyonda
öldürülmesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Terörle mücadelede önemli bir kazanımdır. Türkiye olarak
DEAŞ
ile birçok cephede mücadele etmiş bir ülkeyiz. Fırat Kalkanı
Harekatında 3 binden fazla DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale
getirdik.
Ayrıca onun öncesinde ve sonrasında binlerce DEAŞ’lı veya
iltisaklı
kişileri sınırda durdurduk yargıladık, sınır dışı ettik.
Özellikle
son 3-4 yıl içerisinde bu terör örgütünü Suriye ve Irak
sahasında
yükselişine paralel olarak çok ciddi bir mücadele verdik. Bu
terör
örgütü en çok İslam’a ve Müslümanlara zarar vermiş bir beladır.
Bugüne kadar birçok Müslümanın kanına girmiştir. Yaptığı
saldırılarla yüzlerce masum insanın ölmesine sebep olmuştur.
Bunun
ne ideolojisi ne yöntemi ne sosyolojisi bu coğrafya ile
yakından
uzaktan bir ilgisi olan bir terör örgütü değildir. Özellikle
son
birkaç yılda ’Türkiye DEAŞ ile mücadele etmiyor, bunların
sınırdan
geçişlerine izin veriyor hatta bunları destekliyor’ gibi bir
takım
kara propagandaların da yapıldığını gördük. Bunlara karşı en
net
cevabımızı Fırat Kalkanı Harekatında, öncesinde ve sonrasında
verdik. Bundan sonra da bu terör örgütü ile mücadelemiz etkin
bir
şekilde devam edecektir. Bu konuda sadece askeri makamlarımız
veya
ilgili birimlerimiz değil, biliyorsunuz Diyanet İşleri
Başkanlığımız da DEAŞ ideolojisinin ne kadar sapkın bir
ideoloji
olduğuna dair ilmi, akademik çalışmalar yaptı. Dünya DEAŞ’ı
kendisine saldırdığı için bunu küresel bir terör problemi
olarak
görüyor ama FETÖ’yü bu çerçevede görmüyor. Halbuki dini
kullanan
sapkın bir ideoloji anlamında ikisinin birbirinden bir farkı
yoktur. DEAŞ’a karşı etkin mücadelemiz bundan sonra da devam
edecektir. Özellikle Suriye sahasında bizim kontrolümüzde olan
bölgelerde DEAŞ’ın bir varlık göstermemesi, hiçbir şekilde geri
gelmemesi için de çalışmalarımız sürecek. DEAŞ liderinin
öldürülmesi önemli bir kazanım, terörle mücadele de bundan
sonraki
kararlılığı perçinleyen bir gelişmedir. Fakat buradan Suriye’de
YPG
terör örgütüne bir kredi çıkartma onlara bir paye verme
şeklinde
çabanın olduğunu da görüyoruz. İşte onlar bir takım istihbarat
paylaşımı yapmışlar, destek olmuşlar gibi bunların YPG terör
örgütünü meşrulaştırmaya dönük birer çaba olduğunu görüyoruz.
Bunlara karşı da herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Bizim
açımızdan FETÖ, DEAŞ nasıl bir terör örgütüyse PKK, YPG, PYD’de
birer terör örgütüdür. Dünyanın anlamadığı şey de budur.
Türkiye
aynı anda 3 terör örgütüne birden karşı mücadele eden tek NATO
üyesidir. Bu mücadelede maalesef dünya yanımızda durmuyor. Bu
mücadeleyi biz kendimiz yaptığımızda Cumhurbaşkanımızın
tabiriyle
terörü kaynağında kurutmak için adım attığımızda da bu sefer
işte
Suriye’de demografik denge bozuluyor, insani kriz oluyor, DEAŞ
ile
mücadele zayıflıyor, DEAŞ geri gelecek gibi bir takım yalan
haberlerle zihinlerin çelinmeye çalışıldığını görüyoruz. Çok
açık
bir şekilde ifade ediyoruz, biz terörün her türlüsüne karşıyız.
Dünyada terör örgütleri arasında hiyerarşik ilişkiler kurarak,
ayrım yaparak, bu iyi terör örgütüdür bu kötü terör örgütüdür
diyerek mücadele edilmez. Terörün her türüne karşı bizim el
birliğiyle mücadele etmemiz şarttır. Bağdadi’nin öldürülmesi
teröre
karşı önemli bir kazanımdır. Buradan YPG’yi aklamaya, onlara
bir
paye vermeye dönük çabaların da bizim açımızdan kabul edilemez
olduğunu ifade etmek isterim.”
“Türkiye’den operasyona yönelik herhangi bir lojistik veya
istihbarat desteği söz konusu mu?” sorusunu yanıtlayan Kalın,
“Askeri ve istihbari birimlerimiz Amerikan mevkidaşları ile bu
konuda temas içerisinde oldular. Operasyonun yapıldığı gece
askeri
makamlarımız arasında yoğun bir diplomasinin olduğunu ifade
edebiliriz. Biz böyle bir şeyden memnuniyet duyarız, destek
oluruz.
Böyle bir terör örgütünün Suriye’de, bizim sınırımızda veya
başka
bir bölgede yuvalanması bizim zaten kabul edebileceğimiz bir
şey
değildir. Bugüne kadar terörle mücadelede birçok askeri ve
istihbari anlamda destek sağladık, koordinasyon yaptık. Bundan
sonra da yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur
Barzani’nin
Perşembe günü Türkiye’ye yapacağı ziyarete ilişkin bilgi veren
Kalın, “ Ziyaret planlanıyor. Görüşmeyle ilgili bir teyit
veremiyorum. Çok önceden planlanmış bir ziyaretti. Bizim Kuzey
Irak
ile de bölgedeki bütün ülkelerle ve bölge yöneticileriyle iyi
ilişkilerimiz var bu ilişkileri geliştirmek istiyoruz. Daha da
geliştirmek için temaslarımız devam edecek” ifadelerini
kullandı.
Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson’ın 4’lü Zirve
teklifine
ilişkin bir takvimin belli olup olmadığına yönelik Kalın şu
bilgileri verdi:
“Cumhurbaşkanımıza Londra daveti vardı. Cumhurbaşkanımız da konu
Suriye, mülteciler, bu coğrafyada yaşanan gelişmeler ve gelin bu
toplantıyı İstanbul’da, Gaziantep’te veya Şanlıurfa’da yapalım
dedi. Bize göre de en doğru adres Gaziantep veya Şanlıurfa’dır. Bu
konuda görüşmelerimiz, temaslarımız devam ediyor. Eğer bu görüşmeyi
önemsiyorlarsa gelip bu toplantıyı Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın ev
sahipliğinde yapmaları en güzeli olur.”