Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Açık konuşuyor ve muhataplarımızı ikaz ediyorum. Bu hattın dışından gelecek saldırılara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı’nın özellikle ABD’de sadece diplomatik boyutta değil iç politikada da ciddi sonuçlar doğurmaya başladığını görüyoruz. Bunun iki ayrı örneğine temsilciler meclisinde kabul edilen tasarılarla şahit olduk. Bu tasarılardan biri sözde Ermeni soykırım iddiaları ile ilgili. Yaklaşık 20 yıldır bu yönde gayret gösteriyoruz. Bu yöndeki girişimler ABD kamuoyunda ülkemiz aleyhinde oluşan hava kullanılarak temsilciler meclisinden geçirildi. Bir anlamda fırsatçılık yapıldı. Buradan ABD kamuoyuna ve tüm dünyaya sesleniyorum; sesleniyorum. Bu atılan adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Bunu tanımıyoruz zaten. Açık konuşmak gerekirse, kendileri çalıp kendileri oynuyorlar" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Barış Pınarı
Harekatı’nın
özellikle ABD’de sadece diplomatik boyutta değil iç politikada
da
ciddi sonuçlar doğurmaya başladığını görüyoruz. Bunun iki ayrı
örneğine temsilciler meclisinde kabul edilen tasarılarla şahit
olduk. Bu tasarılardan biri sözde Ermeni soykırım iddiaları ile
ilgili. Yaklaşık 20 yıldır bu yönde gayret gösteriyoruz. Bu
yöndeki
girişimler ABD kamuoyunda ülkemiz aleyhinde oluşan hava
kullanılarak temsilciler meclisinden geçirildi. Bir anlamda
fırsatçılık yapıldı. Buradan ABD kamuoyuna ve tüm dünyaya
sesleniyorum; sesleniyorum. Bu atılan adımın hiçbir kıymeti
harbiyesi yok. Bunu tanımıyoruz zaten. Açık konuşmak gerekirse,
kendileri çalıp kendileri oynuyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup
toplantısında
konuştu.
Sadece Avrupa’da yaşayan 5 milyon üzerindeki vatandaşın
birlik
ve beraberlik içinde hareket ederek gücünü ortaya koyduğunda
bunun
karşısında kendine çeki düzen vermeyecek hiçbir ülke
olmayacağını
belirten Erdoğan, "Bunlar, Barış Pınarı Harekatı sebebiyle
askerimizi selamlayan sporcularımızdan korkacak kadar
zavallıdır.
Sporcularımızın selamından korkacak kadar zavallılar. Bir kız
tekvandocumuz şampiyon oluyor, asker selamını çakıyor bunlar
korkuyor. Bunların durumu bu, tablo bu. Biz durmadan, yolumuza
kararlılıkla devam edeceğiz. Selamımıza ara vermeyeceğiz. Selam
tüm
Mehmetçiğe deyip yolumuza devam edeceğiz. Artık aramızdaki
küçük
farklılıklardan kaynaklanan ayrılıklara, husumetlere,
çekişmelere
son verilmesinin vakti gelmiştir. Türkiye’nin beka mücadelesinin
en
önemli ayaklarından birini yurt dışındaki vatandaşlarımızın
oluşturduğunu görmeli, bilmeli, kabul etmeli ve yerine
getirmeliyiz. Özellikle Avrupa ve Amerika’da yaşayan Türklere
yakışan budur. Dış temsilciliklerimiz ve resmi kurumlarımız
vasıtasıyla yapılacak tüm girişimlere elbette destek vereceğiz.
Asıl olan vatandaşlarımızın kendi inisiyatifleriyle bu başarıyı
sağlamalarıdır. O günlerin yakın olduğuna inanıyorum" dedi.
Terörle mücadele ve Suriyelilerin geri dönüşü noktasında
atılan
adımlara, 9 Ekim’de başlatılan Barış Pınarı Harekatıyla bir
yenisinin eklendiğini ifade eden Erdoğan,"Bu harekat asla bir
sürpriz değildir.. Fırat Kalkanı harekatı ile güvenli hale
getirmeye başladığımız günden beri bu bölgeyi teröristlerden
temizleyeceğimizi söylüyoruz. Bu aslında bir bölgeyi terörden
temizleme harekatıdır. Zira o kuşak 444 kilometre Irak
Sınırından
Creablus’a kadar olan kuşak bizim için bir tehdit bir taciz
kuşağıydı. Burası terörle bezenmiş, oradan sürekli olarak bizim
sınır illerimize taciz atışlarının yapıldığı bir yerdi. Biz,
onlara
bu bölgeyi temizleyin dedik, temizlemediğiniz takdirde gereğini
biz
yaparız dedik ve yaptık. Buna rağmen harekata başladığımızda
bölgede etkinlik gösteren güçler ve genel olarak dünya
kamuoyunda
bir şaşkınlık belirdi. Onlar bu kadar kısa sürede bir netice
alacağımıza ihtimal vermiyorlardır. Türkiye’nin söylediğini
yapacak
güce, iradeye kararlılığa ve imkana sahip olduğunun hala
yeterinde
kabul edilemediği anlaşılıyor. Biz kimin ne dediğine değil
kendimizin neye ihtiyacı olduğuna bakıyoruz" şeklinde konuştu.
"Bunlar için petrolün bir damlası binlerce insanın kanına
bedeldir"
Sınırımızı terörden arındırmak ve Suriyelilerin geri dönüşü
için
bu harekata ihtiyaç olduğunu ve yapıldığını kaydeden
Erdoğan,"Son
BM genel kurulunda görüştüğüm 20 Kadar dünya liderine plan
projelerimizi anlattım. Buyrun, hadi sizde buraya destek verin.
Desteğe gelince hiç birinde ses yok. Bunlar mağdur ve mazlumun
yanında değiller. Asla böyle bir adım atma niyetleri yoktur.
Bunlar
sadece öldürmeyi, silah satmayı bilirler. Gelelim de bir destek
verelim, böyle birşeyin içinde yoklar. Bunu daha önce ilk
attığımız
adımlarda Irak’tada yaptılar. Bizim tabiki b planı, c planımız
da
var. Vakti ,saati geldiğinde onuda yapacağız. Petrol
denildiğinde
hemen dalarlar . Geri yürümezler. Bunlar için petrolün bir
damlası
binlerce insanın kanına bedeldir. Kahraman askerlerimiz ve SMO
mensubu kardeşlerimiz bir kaç saat içinde 30 km derinliğe
indiler.
Şuanda Barış Pınarı Harekat bölgesinde 4 bin 219 km 558
yerleşim
birimini 900 üzerinde teröristi etkisiz hale getirerek
temizlemiş
durumdayız. Tel Abyad ve Rasulayn arası şuanda kontrol altında.
Bizim için yeterli değil. Tel Rıfat’taki teröristlerden buranın
temizlenmesi sözünü aldık. Şuan itibariyle temizlendiğine dair
Rusya federasyonu gerekli bilgiyi veriyor. Yine yeterli değil.
Münbiç’ten YPG temizleme sözünü aldık. Onun içinde temizledik
diyorlar. Silahlı kuvvetlerimiz bunun takibi içinde. Bizim için
diğer önemli adım Tel Rıfat ve batısına doğru bugünkü adıyla
Kobani, geçmişteki adıyla Aynul Arap, buranın da teröristlerden
boşaltılıp kontrolümüz altına girmesi lazım. Buranın
teröristlerden
boşaltılması kontrolümüze girmesi lazım. Peki ne olacak. Buraya
Suriyeli kardeşlerimiz girecek. Bizim derdimiz onların
yerlerine
gitmesi. Bu adımları bunun için atıyoruz" dedi.
İdlip’te benzer olayların yaşandığını hatırlatan Erdoğan,"
İdlib
yaklaşık 4 milyon civarında insan yaşayan bir yer buradan 300
400
bin insan sınırımıza yürüdüler. Biz buna rağmen gerekli
müdahaleyi
yerinde yaptık. Bunun önünü kesmiş olduk. Kontrolü devam
ettiriyoruz. İstiyoruz ki biran önce ilk etapta Rasulayn Tel
Abyad
burayı bir halledelim. ondan sonra diğer bölgeleri. Rusya ile
birlikte devriye çalışmasına başlayacağız. Bu çalışma ile
sınırımızdan güneye doğru 7 km derinlikte devriye çalışmalarını
sürdüreceğiz.
Kısa sürede elde ettiğimiz bu başarı sahada ve uluslararası
alanda adeta bir panik halinin oluşmasına yol açtı.
Teröristlerin
şehit ettiği 20 evladımız yaralanan 185 yaralı vatandaşımız
var.
Bununla ilgili üzüntü belirtmek için arayan batılı ülke olmadı.
Şehit olan 9 ve yaralanan 137 güvenlik görevlimizden bahseden
hiçbir batılı olmadı. Suriye halkının SMO saflarında
vatanlarını
teröristlerden temizlerken şehit olan kardeşlerimizden söz eden
olmadı. Kardeşimizi soran bizden başka olmadı. Onlara terörist
diyorlar. Kim? Amerika .Bunlar bu toprakların sahibi. Bunlara
nasıl
terörist dersiniz. Bu topraklarda bizim askerimizle beraber
kendi
evlerini topaklarını savunurken şehit olanlar. Bunlar ölümü
korkutan ölümü öldüren mücahitler. Askerimizle olan
dayanışmaları,
askerimizle olan dayanışmaların neticesi bu zafere doğru
bizleri
götürüyor. Rabbim Bize zaferi en yakın zamanda nasip etsin"
ifadelerini kullandı.
"Beni Berlin’e çağırıyorsun.Ben turist miyim, ne işim var
benim
orada"
Barış Pınarı Harekatı’nın durdurulmak istendiğini söyleyen
Erdoğan ", Bize ne kadar kalacaksınız diye soruyorlar. Ben
kendilerine ’Siz ne zaman çıkıyorsunuz onu söyleyin’
diyorum.Berlin’de bir toplantı yapsak Londra’da bir toplantı
yapsak
bu toplantının yapılacağı üç yer var. Şanlıurfa , Gaziantep
yada
İstanbul gelin burada yapalım. Bu soru bu teklifin akılla
mantıkla
izahı yok. Olayın olduğu yer burası sen beni Berlin’e
çağırıyorsun.Ben turist miyim, ne işim var benim orada. Bu
konuda
samimi dürüstseniz olayın yaşandığı yerlere gelin.
Buraları görme fırsatınız olur. En son 3 - 4 aralık’ta
Londra’da
NATO liderler zirvesi var. Orda da zaten bir genelleme
yapacağız.
Bu arada Başkan Trump ile yaptığımız görüşmenin ardından Bir
heyet
geldi ülkemize. Oturduk konuştuk, sonuçta 13 maddelik bir
mutabakat
metnini kamuoyuyla paylaştık. Bu mutabakata göre Rasulayn ve
Tel
Abyad arasında yer alan 120 km genişlik ve 30- 32 km
derinlikteki
bölgenin terör örgütlerinden arındırılması gerekiyordu. Bunun
için
120 saatlik ara verdik. Belirlenen süre sonunda hala terörist
tarafından saldırılar devam ediyordu. Adeta karış karış
tarayarak
hem teröristleri imha ediyor hem kalan mühimmat ve malzemeleri
topluyoruz" dedi.
"Bu hattın dışından gelecek saldırıya en sert şekilde
karşılık
verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz"
"Açık konuşuyor ve muhataplarımızı ikaz ediyoruz" diyen
Erdoğan,"Bu hattın dışından gelecek saldırıya en sert şekilde
karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı
genişleteceğiz. Ardından sınır bölgemizin diğer yerleri için
Putin
ile bir görüşme gerçekleştirdik. Müzakerelerin ardından 10
maddelik
bir mutabakat üzerinde uzlaşıp kamuoyuna açıkladık. Buna göre
Barış
Pınarı Harekatı bölgesinin doğusundaki Aynul Arap ile batısınd
kalan uzunca bir bölgede 30 km derinliğinde teröristlerden
arındırılmış bölge oluşturuyoruz. Bunun ilk 10 kilometresinde
Ruslarla ortak devriye yaparak, durumu bizzat kontrol altında
tutacağız. Diğer bölgeler için Rusya’nın verdiği güvenceler
var.
Durumu bizzat kontrol altında tutacağız. Ruslarla vardığımız
150
saatlik sürenin süresi dün akşam 18’de sona erdi. Heyetlerimiz
arasındaki görüşmede Rusya tarafı bize Tel Rıfat Münbiç ve
Fırat’ın
doğusundaki bölgelerden 34 bin terör örgütü mensubunun
beraberindeki 3 bin 260 ağır silahla birlikte 30 km hattın
dışına
çıktığını ifade ettiler. Her ne kadar bizim elimizdeki veriler
bu
konuda başarılı olunmadığına işaret ediyorsa da sahada
tespitlerimizin ardından kendilerine gereken cevabı vereceğiz"
diye
konuştu.
"Gerektiğinde sahada gerektiğinde masada oyunu değiştirecek
hamleler yaparak hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz"
Bu kapsamda Cuma günü sahada Ruslarla ortak çalışmaların
başlatılacağını belirten Erdoğan, "Şayet terör örgütlerinin 30
km
alan dışına çıkmadığını görürsek veya saldırılar sürerse kendi
harekatımızı gerçekleştirme hakkımızı saklı tutuyoruz. Şimdilik
elimizdeki kazanımları güçlendirmeye bakıyoruz. Güvenli hale
gelen
yerlerde Alt yazının güçlendirilmesi, idari kapasitenin
genişletilmesi çalışmalarına hemen başladık Suriyelinin güvenli
hale getirilen yerlere geri dönüşleri projemizi süratlen hayata
geçireceğiz. Avrupalı liderlerle bu konuyu NATO zirvesinde
detaylı
bir şekilde ele alacağız. Bu tür mücadeleler uzun solukludur.
Bazen
bize 30 km ötesindeki teröristten ne olacak diyorlar. Son
teröriste
kadar tamamı temizlenecek. Gerektiğinde sahada gerektiğinde
masada
oyunu değiştirecek hamleler yaparak hedeflerimize doğru
ilerlemeyi
sürdüreceğiz. Biz bölgemizde neredeyse yarım asırdır ilmik
ilmik
işlenen büyük oyunu bozduk bozuyoruz. Adım adım kendi
planlarımızı,
önceliklerimizi hayata geçiriyoruz. Aynı kararlılıkla yolumuza
devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Barış Pınarı Harekatı’nın özellikle ABD’de sadece
diplomatik
boyutta değil iç politikada da ciddi sonuçlar doğurmaya
başladığını
görüyoruz" diyen Erdoğan, "Bunun iki ayrı örneğine temsilciler
meclisinde kabul edilen tasarılarla şahit olduk. Bu
tasarılardan
biri sözde Ermeni soykırım iddiaları ile ilgili. Yaklaşık 20
yıldır
bu yönde gayret gösteriyoruz. Bu yöndeki girişimler ABD
kamuoyunda
ülkemiz aleyhinde oluşan hava kullanılarak temsilciler
meclisinden
geçirildi. Bir anlamda fırsatçılık yapıldı. Buradan ABD
kamuoyuna
ve tüm dünyaya sesleniyorum. ’ sesleniyorum. Bu atılan adımın
hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Bunu tanımıyoruz zaten. Açık
konuşmak
gerekirse, kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Yapılan bu.
Buna
rağmen ülkemize atılan iftiranın bir ülke parlamentosunda kabul
görmesinden üzüntülüyüz. Bu nasıl bir anlayıştır. Biz yıllarca
bu
iş tarihçilerin işidir dedik. Arkeologların işidir.
Görevlendirelim, heyetleri oluşturalım bu çalışmayı yapsınlar.
Bu
iş siyaset gömleği giydirilmesin. Bütün çalışmalar sonunda
siyasetçiler masaya otursun adını koyalım. Biz arşivimizi
açtık.1
milyonu aşkın belge var arşivlerimizde. Bu konuda Ermeniler bu
konuda herhangi bir arşiv sunamadılar. Yok ki sunsunlar. Bal
bal
demeyle ağız tatlanmaz, suçlusun suçlusun demekle bizi
suçlayamazsınız. Atmış olduğunuz bu adımı aldığınız bu kararı
biz
tanımıyoruz. Ülkemize adına oy kullanan temsilci üyelerinin bir
an
önce gerçekleri görmelerini diliyoruz. Her şeyden önce Türkiye
geçmişte Ermeni terör ülkelerinin saldırılarına maruz kalmış
bir
ülkedir. ABD’ye tekrar sesleniyorum. 70’li 80’li yıllarda Asala
yüzden fazla silahlı saldırı gerçekleştirdi. Bundan haberini
var
mı. Belgeleri her şeyi elimizde. Bu saldırılarda 40 üzerinden
temsilcimiz şehit oldu. Bundan haberiniz var mı?Türkiye’nin bu
kayıplarından söz dahi etmeyen bir asırdan daha uzun bir süre
bunları aşmış olan önce yaşanmış bir hadise konusunda tek
taraflı
hüküm veren bu tür hadiselerin tamamını reddediyoruz. Bir
asırdan
daha uzun bu tür girişimlerin tamamını reddediyoruz. Bizim
inancımızda soykırım kesinlikle yasaktır. Böyle bir ithamı
milletimize yapılmış en büyük hakaret addederiz. Türkiye Büyük
Millet Meclisimizin bu adıma derhal hak ettiği cevabı verecek.
Ben
hazırlıkların yapıldığını gördüm. Bu metin meclisimizden
ittifakla
geçer temennim odur. Buda aynı şekilde ABD’ye gönderilir.
Tarihleri
soykırım, kölelik i sömürü lekeleriyle dolu ülkelerin
Türkiye’ye
söz söyleme ve ders verme hakkı olamaz. Bu meseleyi önümüzdeki
günlerde yakından takip edecek gereken adımların atılmasını
cevap
verilmesini sağlayacağız. Şahsıma aileme yakınlarımıza yaptırım
uygulanması tasarısını şiddetle reddediyorum" dedi.
"ABD, bir FETO’ya mahkum olacak kadar küçüldü mü?"
"Hiçbir tutarı olmayan bu tasarıyı şiddetle reddediyoruz" diyen
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü;" ABD, bir FETO’ya mahkum olacak
kadar küçüldü mü? Bu adamın hala; Adalet Bakanlığımız sizlere 90
koli bu adamın suçlarını gönderdi. Türkiye mahkemelerinin verdiği
dosyaları gönderdi. Bir oturun şunu inceleyin ya. Bakmıyorsunuz ve
böyle bir terörist başını Türkiye’ye darbe yapan terörist başını
ülkenizde saklıyorsunuz. Yoksa sizin özel olarak kullandığınız bir
manivela mıdır? Ya bize bunu teslim edeceksiniz ya da bizden bundan
sonra suçluların iadesiyle ilgili anlaşmalar konusunda herhangi bir
iade beklemeyin. On binlerce insanın katili bir terör örgütü olan
PKK’yı desteklemek uğruna Türkiye’ye ve şahsıma saldıranlara asla
eyvallah etmeyeceğiz. Amerika’nın müttefiklik ilişkimiz yanında,
siyasi dostluğumuzu da sorgulatan adımlar atmasına ısrar etmesi
ilerde en çok kendine zarar verecektir. İnşallah bu yanlıştan da
bir an önce dönerler."