Anasayfa /  Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD basınına konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli The Wall Street Journal Gazetesinde Barış Pınarı Harekatı ile ilgili kaleme aldığı makalesinde, "Uluslararası toplumun gerekli adımları atmadığı sonucuna vardığımızda Suriye’nin kuzeyi için bir plan geliştirdik" dedi.

Abone ol
Abone ol 15 Ekim 2019 09:38

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli The Wall Street
Journal Gazetesinde Barış Pınarı Harekatı ile ilgili kaleme aldığı
makalesinde, "Uluslararası toplumun gerekli adımları atmadığı
sonucuna vardığımızda Suriye’nin kuzeyi için bir plan geliştirdik"
dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli The Wall Street
Journal Gazetesinde Barış Pınarı Harekatı ile ilgili makale kaleme
aldı. Suriye’de iç savaşı sonucu yaşanan insani krizin acılarını
diğer ülkelerin Türkiye kadar hissetmediğine ve Suriyeli
sığınmacılara karşı sorumluluklarını yerine getirmediğine değinen
Erdoğan, "Suriye iç savaşı 2011 yılında başladığından beri hiçbir
ülke, yaşanan insani krizin acılarını Türkiye kadar net
hissetmemiştir. 3,6 milyon, yani diğer ülkelerin tamamından daha
fazla, Suriyeli sığınmacıyı kabul ederek bunların eğitim, sağlık ve
barınma ihtiyaçlarının karşılanması için 40 milyar dolar harcadık.
Misafirperverlik kültürümüzün gereği olarak uluslararası toplumdan
çok az destek alarak milyonlarca savaş mağdurunu misafir etmenin
yükünü sırtladık. Ancak bir noktada Türkiye yapabileceklerinin
sınırına ulaştı. Uluslararası finansal destek olmaksızın
mültecilerin Batı’ya gidişini durduramayacağımız yönünde uyarıları
defalarca yaptık. Sorumluluklarından kaçmak isteyen devletler,
sonuçsuz kalan uyarılarımızı gerçeklerin bir ifadesi değil, birer
tehdit olarak yansıttı" dedi.


"Uluslararası toplumun gerekli adımları atmadığı sonucuna
vardığımızda ise Suriye’nin kuzeyi için bir plan geliştirdik"


Uluslararası adım atmaması sonucu bu adımın atıldığına değinen
Erdoğan, "Uluslararası toplumun gerekli adımları atmadığı sonucuna
vardığımızda ise Suriye’nin kuzeyi için bir plan geliştirdik. Bu
planı Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda geçtiğimiz ay dünya
liderleriyle paylaştım. Türkiye, bu plan uyarınca insani krizi
sonlandırmak, düzensiz göçün temelinde yatan şiddet ve
istikrarsızlığı nihayete erdirmek için geçtiğimiz hafta Barış
Pınarı Harekâtı’nı başlattı. Mülteci krizini bitirmek için bir
alternatif plan olmadığını düşünürsek, uluslararası toplum ya
ülkemizin çabalarına destek olmak ya da sığınmacıları kabul etmeye
başlamak durumundadır" ifadelerini kullandı.


"Askerlerimiz, Suriye Ulusal Ordusu ile birlikte Suriye’nin
kuzeydoğusunda bulunan terörist unsurları etkisiz hâle
getirecektir"


Barış Pınarı Harekatı ile ilgili konuşan Erdoğan "Barış Pınarı
Harekâtı kapsamında askerlerimiz, Suriye Ulusal Ordusu ile birlikte
Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan terörist unsurları etkisiz hâle
getirecektir. Bu teröristler, aralarında 300 bin Kürt’ün de
bulunduğu Suriyeli sığınmacıların evlerine dönmesine engel
olmaktadır. Aynı zamanda PKK terör örgütü ve Suriye uzantıları ile
DEAŞ terör örgütüyle de mücadele etmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin
hiçbir etnik veya dini toplulukla bir sorunu yoktur. Suriye Arap
Cumhuriyeti’nin teröre bulaşmamış tüm vatandaşları bizim
nazarımızda eşittir. Bilhassa Suriyeli Kürtlerin PKK terör
örgütüyle bir tutulmasına itiraz ediyoruz. Aynı şekilde Türkiye,
binlerce masum insanı katleden DEAŞ terör örgütünün İslam diniyle
bir tutulmasına karşı çıkmaktadır. Hiçbir DEAŞ militanının
Suriye’nin kuzeydoğusunu terk etmemesini sağlayacağız. Yabancı
terörist savaşçıların eşleri ve çocuklarının rehabilitasyonu
noktasında da kaynak ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla
işbirliğine hazırız" ifadelerine yer verdi.


"Ülkemize silah satışını engellemeye çalışan Fransa, Türkiye’nin
terör saldırıları öncesinde verdiği erken uyarıları neden göz ardı
etmiştir"


2014-2015 yıllarında yabancı terörist savaşçıları durdurmakta
başarısız olan ve bugün Türkiye’ye DEAŞ ile mücadelenin önemini
anlatan ülkelere değinen Erdoğan, "Bugün Türkiye’ye DEAŞ ile
mücadelenin önemini anlatan ülkeler, 2014-2015 yıllarında yabancı
terörist savaşçıları durdurmakta başarısız olmuştu. Belki de ismini
vermek istemediğim bir Avrupa ülkesi, bir vatandaşının 2014 yılında
İstanbul’a giden bir uçağa, bavulunda mühimmatla nasıl
binebildiğini izah edecektir. Aynı şekilde bugün ülkemize silah
satışını engellemeye çalışan Fransa, Türkiye’nin terör saldırıları
öncesinde verdiği erken uyarıları neden göz ardı etmiştir?"
dedi.


Erdoğan makalesini şu sözleriyle sonlandırdı:


"Son olarak Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda
gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonu ‘işgal’ olarak tanımlayan
Arap Birliğinin bazı sorulara yanıt vermesi gerekir. Türkiye’nin
Suriyeli sığınmacıları vatanlarına kavuşturma çabalarından bu kadar
rahatsızlık duyan bu ülkeler, kaç savaş mağduruna kapılarını
açmıştır? Suriye’de yaşanan insani krizin sona erdirilmesi için ne
tür katkılarda bulunmuşlardır? İç savaşı bitirmek için hangi siyasi
girişimleri desteklemişlerdir? Açıklamaları Arap halkının gerçek
görüş ve duygularını yansıtmayan Arap Baharı artık meşruiyetini
tamamen kaybetmiştir. Uluslararası toplum, Suriye krizinin tüm
bölgeyi bir istikrarsızlık girdabının içine çekmesini engelleme
fırsatını kaçırmıştır. Birçok ülke, bu ihtilafın düzensiz göç ve
artan terör saldırıları gibi olumsuz yan etkilerini tecrübe
etmiştir. Barış Pınarı Harekâtı, uluslararası topluma, Suriye’deki
vekalet savaşlarının bitirilmesi ve bölgede barış ve istikrarın
yeniden hakim kılınması için Türkiye’ye destek verme fırsatını bir
kez daha sunmaktadır. Avrupa Birliği ve dünya, Türkiye’nin
çalışmalarını desteklemelidir."


Yorumlar