Büyükşehir Belediyesinden Muharrem iftarı verildi
Malatya Büyükşehir Belediyesi Tarafından Muharrem Ayı Dolayısıyla Dede Korkut Sosyal Tesislerinde Bir İftar Yemeği Verildi.
Abone olMalatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Muharrem ayı
dolayısıyla Dede Korkut Sosyal Tesislerinde bir iftar yemeği
verildi.
İftar yemeği programına, Malatya Valisi Aydın Baruş, Büyükşehir
Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İl Müftüsü Veysel Işıldar, Hacı
Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli,
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Noğay, Genel Sekreter
Yardımcıları ve Meclis üyeleri ile kanaat önderleri
katıldı.
Malatya’nın yerel önderleri ve dedelerini ağırlamaktan büyük bir
memnuniyet duyduğunu belirten Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı
Selahattin Gürkan; “Muharrem ayınızın mübarek olmasını temenni
ediyorum. Muharrem ayında yapmış olduğunuz ibadetlerin, tutmuş
olduğunuz oruçların kabul olmasını niyaz ediyorum. Muharrem ayının
feyzinin bereketinin tüm insanlığın üzerine olmasını temenni
ediyorum” dedi.
Başkan Gürkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Muharrem ayında yaşanan Kerbela hadisesi insan olarak herkesi
üzüntüye sevk etmeye, kahretmeye yeterlidir. Ayrıca Peygamber
Efendimizin torunlarının şehit edilmesi, hiçbir insanlık
kültüründen ve hiçbir İslam anlayışı içerisinde tasvip gören bir
hadise olamaz ve olmamıştır. Nitekim bu memlekette Peygamberimizin
torunlarını şehit edenler dünyada gün yüzü görmemiş, lanetle
anılmışlardır. Hz. Hasan’ı zehir edenleri ve Hz. Hüseyin’i şehit
edenleri tel’in ediyoruz. Onların şefaatlerini de bizlere nail
etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz. Burada bizlerin alacağı
dersleri de iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Tarihte yaşanan bu
hadisenin fiili ve manevi anlamda milletimizin hiçbir ferdinin
tasvip etmediği bu Kerbela hadisesi zaman zaman bizim içerimizde
bir ayrıcalık varmış gibi bir hüviyete büründürülmeye
çalışılıyor.”
Anadolu coğrafyasında yaşayan, Türkiye coğrafyasında yaşayan
7’den 70’e herkesin Kerbela Hadisesini lanetle andığını dile
getiren Başkan Gürkan, “Herkes Yezid’i lanetle anar. Muaviye ve
onun düşüncesini lanetle anar. Biz hiçbir şekilde bu olayın içinde
ve yanında olmadığımız halde, tarihteki o hadiseyi bizim
milletimizin içerisine bölücülük, nifak sokma faaliyeti olarak da
göstermeye çalışıyorlar. Bizim bu konuda uyanık olmamız gerekiyor.
Bugün sizlerle güzel bir muharrem iftar sofrasında birlikte olduk.
Bunun şerefine nail olduk. Onurunu birlikte yaşadık. Toplumda bu
birlik ve beraberliğimizin devam etmesi noktasında hepimizin
üzerine görevler düşüyor. İnsanın kişisel anlamda görev ve
sorumlulukları vardır. Nefsine karşı olan görevi vardır. Ailesine
karşı olan görevleri vardır. Annesine babasına karşı görevleri
vardır. Kardeşlerine karşı olan görevleri vardır. Hanımına karşı
görevleri vardır. Komşularına karşı görevleri vardır. Akrabalarına
karşı görevleri vardır. Bunların hepsi farz-ı ayn görevlerdir”
şeklinde konuştu.
İçinde yaşadıkları toplum ve topraklara karşı görevlerinin
olduğunu dile getiren Gürkan, şunları kaydetti:
“Biz bu topraklarda ve toplum içerisinde yaşıyorsak, buradaki
farz-ı ayn olan görevimizin temeli de toplumsal barış ve huzurun
temini noktasında üzerimize düşen görev ve sorumlulukları bil
hakkın yerine getirmek gibi farz-ı ayn görevlerimiz vardır. Biz
bunun bilinci içerisindeyiz. Biz bu memlekette toplumsal ayrışmayı
teşvik edecek, adaletsiz, haksız tutum davranışları tasvip etmeyiz.
Şehr-ül Emin olarak, bu memlekette herkesin bu şehir sınırları
içerisinde adil, adaletli şekilde hizmet alması noktasında,
insanların huzur içerisinde birbiriyle kaynaşması noktasında
üzerimize düşen görev ve sorumlulukları şimdiye kadar yerine
getirmeye çalıştık. Bundan sonrada yerine getirmeye çalışacağız.
Sizlerden ricamız ve istirhamımız odur, bizim içimize nifak ve
fesat sokmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Müsaade etmeyelim.
Sayın Valimizin de bu konulara çok hassasiyet gösterdiğini
biliyorum. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız ile sohbet etme imkanımız
oldu. Bu konuyu da detaylı şekilde anlattık. Sayın
Cumhurbaşkanımızın da Alevilik şartları içerisinde yaşanması,
yaşatılması ve onların belirli bir eğitim formasyonu içerisinde, bu
Cem evleri ile ilgili çalışmalarının imkanlarının sağlanması
noktasındaki hassasiyetlerinin olduğunu kendileri de ifade ettiler.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Hasan Meşeli Bey ile görüşme imkanları
oldu.”
Vali Baruş: Birlik Beraberlik sayesinde var olacağız
Malatya Valisi Aydın Baruş ise “Bu sofrada bizi bir araya
getiren çok önemli bir günün içerisindeyiz. Muharrem ayının 10.
Günü. Öncelikle Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin. Bu günü
bizim için anlamlı kılan sevgili peygamberimizin can pareleri Hz
Hasan ve Hz Hüseyin efendilerimizin hak mücadelesinde Hz Hüseyin
efendimizin evladıyla birlikte katledildiği ve Müslümanlar için,
hepimiz için yas gününü oluşturan bir gün. Gerçekten biz bugünün
acısını yüreğimizde hissediyoruz. Biz biliyoruz ki Hz Ali efendimiz
tüm Müslümanlar için ilmin kapısıdır, ilmin temsilcisidir. Hz Ali
efendimiz ve onun değerli evlatları Hz Hasan ve Hz Hüseyin
efendilerimiz bizim için çok büyük değer taşıyor. Dolayısıyla
ehlibeytin yaşamış olduğu bu acı hepimizin acısı” ifadelerine yer
verdi.
Ehl-i Beyti Peygamber Efendimizin mirası olarak bildiklerini
ifade eden Vali Baruş, “Çünkü onun dünyada bıraktığı en önemli
emanetler daha sonra onların soylarından gelen mübarek insanlarda
hakikaten İslam’a çok büyük hizmetlerde bulunmuşlar. Özellikle
Müslümanların içerisinde insan sevgisini yaşatılması, birbirine
karşı hoşgörü, hangi mezhepten hangi inançtan olursa olsun birlikte
yaşama kültürünün geliştirilmesi ve insanların daima barış içinde
yaşaması için mücadele etmişler. Bugün de bu sofranın etrafında siz
değerli kardeşlerimizle birlikte bu birlik ve beraberliğin anlamını
çok daha güzel idrak ediyoruz. Çünkü biz bu Anadolu toprakları
üzerinde kıyamete kadar var olacaksak bu birlik beraberlik
sayesinde var olacağız. Başkanımızın da ifade ettiği gibi aramızda
her zaman nifak sokmak peşinde olan hariciye düşmanlarımız bizim
kalplerimize hiçbir zaman nüfuz edemeyecekler, biz buna inanıyoruz.
Bu kardeşlik bizim hamurumuzu yoğuran kardeşliktir. Biz bunu
kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Dolayısıyla Alevi-Bektaşi
kardeşlerimizin de yaşamış olduğu her sorun bizi de ilgilendiriyor.
Devlet her zaman yanınızdadır. Bunu emin olarak hissediniz,
herhangi bir sorununuz da herhangi bir problem de bunu lütfen
bizlerle paylaşmaktan çekinmeyiniz. Her ne problem olursa olsun biz
bunu çözmekten büyük mutluluk duyarız. Bizim kalbimiz sizlerle
birlikte atıyor, bundan emin olunuz ve bu yakınlığı hissedersek
birbirimize karşı bu gelecekte de bu toplumun teminatı olur,
Malatya’da yaşayan bütün insanlarımız da kendini emin hisseder,
birbirinden şüphe duymaz, güven duygusu hakim olur ve böylece
kardeşlerimizi ilelebet devam ettiririz. Buraya teşvikleriniz için
ve Büyükşehir Başkanımız da bu sofrayı düzenlediği için ayrıca
teşekkür ediyorum. Bu mübarek günde oruçlarınızın hitamında bir
araya geldiğimiz için çok mutluyum. Sizlerle her zaman beraber
olmaya çalışıyoruz. İnşallah kalbinizi kırmıyoruzdur ve sizlere
olan sevgimizi saygımızı da hissediyorsunuzdur. Bizim tek amacımız
bu. Malatya’da yaşayan her bir kardeşimiz bizim için çok değerli,
biz hangi mezhepten hangi inançtan olduğuna bakmadan birlikte
yaşamanın yollarını aramalıyız. Bunu da her yaptığımız işte her
yaptığımız davranışta göstermeye çalışıyoruz. Birbirimize karşı
samimi olursak inşallah bizim kalbimize hiçbir zaman nifak tohumu
ekemezler. Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin, Muharrem ayınız
da mübarek olsun" diye konuştu.
Hacı Bektaşi Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan
Meşeli, yapılan konuşmaların ardından iftar öncesi yapılan dua ve
iftar yemeği ile program son buldu.