Beştepe'de Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, Beştepe'de Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi kapsamında bir araya geldi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Rusya-İran
Üçlü Zirvesi sonrası yaptığı konuşmada, "Suriye'de huzurun,
güvenliğin, barışın tesisi yönündeki çabalarımızın bir ifadesi olan
bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içindeyiz. İlk
zirveden bu yana Suriye'de önemli gelişmeler yaşandı. Bugün
önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler
gerçekleştirdik. Atılacak adımları belirledik. Garantör ülkeler
olarak tuzaklara tezgahlara, oyunlara, provokasyonlara itibar
etmeden mutabık kaldığımız hedeflere doğru kararlı bir şekilde
yürümeyi sürdüreceğiz. Tel Rıfat bölgesinin de oraya dönecek
Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve
İranlı dostlarla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız"
dedi.
"ATILACAK ADIMLARI BELİRLEDİK"
Basın toplantısında konuşan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Suriye'de huzurun, güvenliğin, barışın tesisi yönündeki
çabalarımızın bir ifadesi olan bu zirveye ev sahipliği yapıyor
olmanın memnuniyeti içindeyiz. İlk zirveden bu yana Suriye'de
önemli gelişmeler yaşandı. Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına
inandığımız istişareler gerçekleştirdik. Atılacak adımları
belirledik. Gerginliği azaltma konusunda Türkiye olarak
sorumluluklarımızı hassasiyetle yerine getiriyoruz. İdlib'deki kısa
bir süre önce tesis ettiğimiz 8. gözlem noktamızla bu konudaki
kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum.
TÜRKİYE, 3 BİN TERÖRİSTİNİ İMHA ETTİĞİ DEAŞ'A KARŞI EN
ETKİLİ MÜCADELEYİ VEREN ÜLKEDİR
Suriye konusunda şu hususun tüm dünya tarafından dikkate alınmasını
bekliyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi tüm terör
örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Sadece Suriye ile
kalmayıp Türkiye başta olmak üzere çevre ülkelere hatta tüm bölgeye
yönelik tehdit oluşturan terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın
dışlanması çok önemlidir. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile
yaklaşık 3 bin teröristini imha ettiği DEAŞ'a karşı en etkili
mücadeleyi veren ülkedir.
CERABLUS EL BAB BÖLGESİNE ŞU ANA KADAR 160 BİN SURİYELİ
KARDEŞİMİZ DÖNDÜ
Zeytin Dalı Harekatı'yla da aynı mücadeleyi bir başka terör örgütü
olan YPG/PYD'ye karşı veriyoruz. Her iki harekatta şu ana kadar 4
bin kilometre karelik bir alanı biz bu bölgelerde sadece güvenliği
sağlamakla kalmıyoruz kontrol altına aldığımız yerleri alt yapısı
ile ve üst yapısı ile bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli
kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Cerablus El Bab
bölgesine şu ana kadar 160 bin Suriyeli kardeşimiz döndü
vatanlarında yeni bir hayat kurdu. Afrin bölgesindeki patlayıcı
madde taramasını bitirip altyapıyı ayağa kaldırdıktan sonra bu
bölgeye de yüz binlerce Suriyelinin dönmeyi beklediğini
biliyoruz.
TEL RIFAT BÖLGESİNİ DE YAŞANABİLİR HALE GETİRMEK İÇİN
RUS VE İRANLI DOSTLARLA ORTAK ÇALIŞMAYA HAZIRIZ
Tel Rıfat bölgesinin de oraya dönecek Suriyeli kardeşlerimiz için
yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarla birlikte
ortak çalışma yürütmeye hazırız.
MÜNBİÇ BAŞTA OLMAK ÜZERE PYD/YPG KONTROLÜNDEKİ TÜM
BÖLGELERİ GÜVENLİ HALE GETİRENE KADAR
DURMAYACAĞIZ
Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG kontrolündeki tüm bölgeleri
güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrar ediyorum.
Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın
yerleşmesinin önü açılmakta sonra onunla mücadele bahanesiyle
PYD/YPG sokulmakta ve terör döngüsü tamamlanmaktadır. Biz kendi
sınırlarımızı da tüm Suriye'yi de bu cendereden çıkarmakta
kararlıyız. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz. Suriye'de
yaşananların anlamı ve önemi bizim için ayrı bir yere sahiptir.
Türkiye olarak sivil kayıpların yaşanmasının önüne geçtik.
Operasyon yürüttüğümüz şehirlerle diğer şehirler yan yana
konulduğunda ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.
ÖNÜMÜZDE ZOR AMA BAŞARI IŞIĞI GİDEREK KUVVETLENEN BİR
YOL VAR
Terör örgütünün etkinlik yürüttüğü bölgelerde sürekli bir gerilim
çatışma potansiyeli olduğu açıkça görülüyor. Suriye'nin toprak
bütünlüğünün temin edilmesi ve çatışmaların önüne geçilmesi ve
ülkenin geleceğinin yeniden inşası için anlayış birliği içindeyiz.
Yaşanan çatışmanın kaybedeni Suriye halkıdır. Kazananın kimler
olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Önümüzde zor ama başarı ışığı
giderek kuvvetlenen bir yol var.
GARANTÖR ÜLKELER OLARAK TUZAKLARA TEZGAHLARA, OYUNLARA,
PROVOKASYONLARA İTİBAR ETMEDEN ...
Garantör ülkeler olarak tuzaklara tezgahlara, oyunlara,
provokasyonlara itibar etmeden mutabık kaldığımız hedeflere doğru
kararlı bir şekilde yürümeyi sürdüreceğiz. Bizimle birlikte
uluslararası topluma önemli görevler düşüyor. Bir kez daha
uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunu adil ve uygulanabilir bir
siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya
çağırıyoruz."