Anne ve babasını siyanürle öldüren öğrenciye, “kimyasal silah” suçlaması
İzmir’in Bayraklı ilçesinde anne ve babasına siyanürlü su içirerek ölümlerine sebep olan, kardeşini ise yaralayan tutuklu sanık Mahmut Can Kalkan hakkında iddianame hazırlandı. Kalkan için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl hapis cezası talep edilirken, İddianameyi hazırlayan cumhuriyet savcısı, siyanürün tek başına öldürücü nitelikte olduğu ve kimyasal silah olarak kabulünün gerektiği belirtti.
Abone olİzmir’in Bayraklı ilçesinde anne ve babasına siyanürlü su
içirerek ölümlerine sebep olan, kardeşini ise yaralayan tutuklu
sanık Mahmut Can Kalkan hakkında iddianame hazırlandı. Kalkan için
2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl hapis cezası talep
edilirken, İddianameyi hazırlayan cumhuriyet savcısı, siyanürün tek
başına öldürücü nitelikte olduğu ve kimyasal silah olarak kabulünün
gerektiği belirtti.
İzmir’de 14 Mayıs 2019’da Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Bölümü
öğrencisi Mahmut Can Kalkan, satın aldığı siyanürü suya karıştırıp
anne ve babasına içirdi, 16 yaşındaki kardeşi Emir Can Kalkan ise
ağabeyinin kendisine içirmek istediği sıvıyı içmedi ancak, 16
yaşındaki çocuk üzerine dökülen siyanürden etkilenerek tedavi
altına alındı. Hastaneye kaldırılan anne ve baba hayatını
kaybederken, “şizofreni” tanısı konulan Mahmut Can Kalkan da
“kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla
tutuklandı.
Anne ve babasını siyanürle öldüren Mahmut Can Kalkan hakkındaki
soruşturma ise tamamlandı. Kalkan hakkında “üst soydan akrabayı
tasarlayarak kimyasal silah ile kasten öldürmek” suçundan 2 kez
ağırlaştırılmış müebbet, “kardeşi tasarlayarak kimyasal silah ile
kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan da 20 yıla kadar hapis cezası
istemiyle hazırlanan iddianame, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi
tarafından kabul edildi.
İddianamede yer alan ifadesinde “2 yıl önce kimya
laboratuvarında kırmızı gözlü, siyah pelerinli, mekanik sesli,
cinsiyeti olmayan biriyle tanıştım” diyen sanık Mahmut Can Kalkan,
“Bu şahıs laboratuvarda ya da uyuduğumda yanıma geliyordu. Sürekli
deney yapmak istediğini söylüyordu. Benden siyanür bulmamı istedi.
Aldığım bir kilo siyanürü eve götürdüm. Babamı kırmızı gözlü şahıs
ile konuşurken gördüm. Babam ‘Biz kırmızı göz ile anlaştık, hep
beraber uyuyacağız, sen hazırla getir ama küçük kardeşe içirme, o
korkar’ dedi. Siyanürden 3 bardağa üçer çay kaşığı koyarak
karıştırdım. Annem, babam ve kardeşim içti. Küçük kardeşimi
korkmasın diye tuvalete götürdüm” şeklinde ifade verdi.
Siyanürlü karışımı içirmeye çalıştığı 16 yaşındaki Emir Can
Kalkan’ın iddianamede yer alan ifadesinde ise “Önce bana ve anneme
koklattı. Bizi salona çağırdı. Eline masa saati aldı. Bize ‘Ben
size ’1-2-3 fondip’ deyince bardaktakileri hızlı şekilde
içeceksiniz’ dedi. Annem ona ‘Sen neden içmiyorsun?’ diye sordu.
‘Ben zaman tutucuyum’ dedi. 3’e kadar saydı. Annem ve babam hızlı
bir şekilde bardaktakileri içti. Ben içmedim, tükürdüm. Bana zorla
içirmeye çalıştı. O arada bardaktaki sıvı üzerime döküldü. Ailecek
iftarlarda yemekten önce ‘1-2-3 fondip’ diyerek su içmeyi adet
haline getirmiştik. Bu adeti abim uydurmuştu. Abim akabinde bize
dönerek ‘Son 10 dakikanız, içtiğiniz siyanür’ dedi” ifadeleri yer
aldı.
Soruşturmayı yürüten savcı, sanığın yaklaşık 2 ay önce kimyasal
silahtan sayılması gereken siyanürü satın alarak müşteki ile
maktulleri öldürmeye karar verdiğini, olay günü de toz halindeki
siyanürü suyla karıştırarak limonata kıvamına getirdiğini
belirterek iddianamede şu değerlendirmelerde bulundu: “Sanık,
maktuller ile müştekinin şüphelenmemesi için olaydan birkaç gün
önceden başlamak üzere ailenin bütününe aynı anda bir defada su
içmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Ölenler ile müştekiye
kimyasal maddeyi içirdikten sonra onlara yardım etmek yerine 10
dakika içinde öleceklerini söyleyerek apartmanın yangın
merdiveninde beklediği hususları nazara alındığında şüphelinin
eylemi tasarlayarak işlediğinin kabulü gerekmektedir. Siyanür tek
başına öldürücü nitelikte olduğu için kimyasal silah olarak kabulü
gerekir.”