Alzheimer hastası ile empati kurun
Yaşlılıkla Ortaya Çikan Ve Başta Unutkanlık Olmak Üzere Çeşitli Zihin Ve Davranış Bozukluklarına Yol Açan Alzheimer Hastalığını Kesin Olarak İyileştiren Bir İlacin Olmadığını Belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Uzar, Hastalarla Kurulacak Doğru İletişimin En Azından Hastalığın Etkilerini Azaltacağını Söyledi.
Abone olYaşlılıkla ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli
zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan Alzheimer hastalığını
kesin olarak iyileştiren bir ilacın olmadığını belirten Nöroloji
Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Uzar, hastalarla kurulacak doğru
iletişimin en azından hastalığın etkilerini azaltacağını
söyledi.
Alzheimer’ın sadece hastayı ve ailesini değil, hatanın yakın
çevresini, hatta komşularını bile etkileyen bir hastalık olduğuna
dikkat çeken VM Medical Park Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof.
Dr. Ertuğrul Uzar, “Alzheimer, unutkanlık, hafıza kaybı ve bunama
ile ortaya çıkıyor. Yüzde 65 ile en sık görülen bunama sebebi
Alzheimer’dır. Anahtar, aracın park edildiği yer, cüzdan gibi basit
şeyleri unutarak başlar. Bu davranışlar sıklaştıkça Alzheimer
yoğunlaşır. Hastalık zihnin hafızayla ilgili bölümünü etkilediği
gibi konuşma, muhakeme, hesap yapma gibi davranışları da etkiler.
Erken teşhis, hastalığı daha iyi anlamımıza yarar. Tamamen
iyileşebilen bir hastalık değil. Devam eden bilimsel çalışmalarda
beyin omurilik sıvısından erken teşhis için imkânlar araştırılıyor.
Genç Alzheimer durumlarında da bazı genetik testler yapılıyor.
Ancak bellek sorunu olmadan hastalığı yakalamak çok zor” diye
konuştu.
İlaçlara erken başlandığında hastanın daha sonraki davranışsal
ve bellek problemlerinin daha az sorunla atlatıldığını da kaydeden
Prof. Dr. Ertuğrul Uzar, hastalığın evreleri hakkında şunları
söyledi:
“Orta evrede kişi yakınına bağlı olmaya başlar, karar vermede
zorlanır. Savurgan değildir ancak savurgan olabilir, sakin biriyken
agresif birine dönüşebilir. Üçüncü dönemde ise daha çok eve
bağlanır. İdrarını, büyük tuvaletini kaçırmaya başlar. Daha da
saldırganlaşmaya başlar, konuşmakta zorlanır, kelime bulmakta daha
da zorlanır. Hastalığın etkisini azaltmada beslenmenin önemli çok
önemli. Bol balık türü, zeytinyağı, sebze-meyve, baklagil ve
kuruyemiş tüketenlerde Alzheimer’a yakalanma riski bunları
yapmayanlara göre düşük. Bu Akdeniz diyetinin yanında tansiyon ve
şeker hastalarına yönelik yapılan diyetlerin de koruyucu rolünün
olduğu ortaya konmuştur” dedi.
Alzheimer hastası olan yakınımıza yabancı bir insan gibi
davranmamanın çok önemli bir nokta olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.
Ertuğrul Uzar, kurulması gereken doğru iletişim dili konusunda ise
şu önerilerde bulundu:
“Kendinizi ona sık sık hatırlatmaya çalışın. Sözel olarak
anlaşamıyorsanız göz teması, dokunma, elini tutma, sırtını
sıvazlama, masaj yapma gibi yöntemleri kullanın. Empati kurmamız
şart. Sizi tanımayabilir, sinirlenebilir, suçlayabilir. Bu durumu
kişisel olarak algılamayın, hastalığından kaynaklı olduğunu
düşünerek sabırlı ve hoşgörülü davranın. Yapabileceği basit işlerle
uğraşmasını sağlamalıyız. Ona güvenli alanlar oluşturmalıyız.
Kaybolma durumlarına karşı hastaya iletişim bilgilerinin yazılı
olduğu künye, kolye benzeri aksesuarlar takabiliriz.”