Alaçatı’ya Kuş Gözlem Parkuru yapılacak
İzmir’in Çeşme İlçesi Alaçatı Mahallesi'ne Yapılması Planlanan Kuş Gözlem Parkuru İle İlgili Bir Tanıtım Toplantısı Düzenlendi.
Abone olİZMİR (İHA) – İzmir’in Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi’ne
yapılması planlanan Kuş Gözlem Parkuru ile ilgili bir tanıtım
toplantısı düzenlendi.
Çeşme Belediyesi ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye
Ofisi işbirliği ile Alaçatı Azmağı’nda yapılması planlanan Kuş
Gözlem Parkuru’nun tanıtım toplantısında WWF Türkiye Genel Müdürü
Aslı Pasinli, WWF Türkiye Marka Elçisi Tuba Ünsal, Çeşme Belediye
Başkanı Ekrem Oran ve "Alaçatı Kuşları"adlı kitabın yazarı Serap
Yurdaer birer konuşma yaparak, proje hakkında bilgi verdi.
"Kuş gözlemi, ekoturizmi geliştirecek"
WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, yaptığı konuşmada, "WWF,
100 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük doğa koruma
kuruluşudur. Türkiye’de 45 yıldır ofisimiz var. 47 kişilik bir
ekiple çalışıyoruz. Ülkemizin havası, suyu ve toprağı için,
’Birlikte mümkün’ diyerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugün,
çok iyi bir enerjiyle buradayız. İyilikle, elimizi taşın altına
koyarak, güçlerimizi birleştirerek değişim yaratacağımıza
inanıyoruz. Vakfımız, tüm dünyada kamu ile işbirliği yaparak
çalışıyor. Buradaki birliktelikten sonra da çok güzel şeylerin
birlikte mümkün olabileceğini hep beraber göreceğiz. Kuş gözlemi,
ekoturizmin gelişmesine yol açacağı gibi, doğanın korunmasına da
vesile olacak diye düşünüyoruz. Burada bir kuş gözlemi parkuru
yaratmak için Belediye Başkanımızdan da söz aldık. Bu azmakta,
yürüyüş parkurları, kuş gözlem kuleleri olacak. Umuyoruz ki,
dünyanın her yerinden kuş gözlem meraklıları buraya gelecek. Bu
turistlerin gelir düzeyleri oldukça yüksek. Kuşlar için dünyanın
bir ucuna gidebiliyorlar. Sezon dışında da buraları canlanabilecek"
diye anlattı.
"2 milyon metrekare araziye Çeşme Bahçesi yapmak üzere talip
olduk"
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da yaptığı konuşmada,
Ekoturizmle ilgili çok yakın tarihli ve Çeşme için çok önemli bir
gelişmeyi anlatmak istediğini belirterek, "Kutlu Aktaş Barajı’nın
etrafındaki 2 milyon metrekare arazi, ihaleye çıktı. Bu arazide
endemik bitkilerin yetiştirilmesi ile ilgili bir ihale. Çeşme
Belediyesi olarak buraya talip olduğumuzu açıkladım. Bu 2 milyon
metrekarede Millet Bahçesi değil ama Çeşme Bahçesi yapacağız.
Burada sakız, lavanta ve bütün endemik bitkilerimizi yetiştirmek
üzere Çeşme Belediyesi olarak talip olduk. Dün çok yüreklendirici
bir telefon geldi. Arayan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bir
şirketin başkanı ve eski Konak Belediye Başkanımız Erdal İzgi’ydi.
’Tunç Soyer’in ve Genel Sekreter’in onayı ile İzmir Büyükşehir
Belediyesi olarak Çeşme Belediyesi’nin yanında ve destekçisiyiz. 2
milyon metrekarenin alınması için biz de ihaleye giriyoruz’ dedi.
Bu müjdeyi de sizinle paylaşmak istedim" diye konuştu.
Alaçatı Azmağı’ndaki proje, turizm hareketliliği ile yerel
kalkınmaya değer katacak"
Çeşme’nin doğasını korumak için, iki elle değil, dört elle
sarılacaklarını açıklayan Başkan Oran, "Alaçatı’nın hassas ve
benzersiz doğal alanlarının, önemli doğal alanlar olarak
belirlenmesi, ne kadar eşsiz bir coğrafyada yaşadığımızı bizlere
bir kez daha hatırlatıyor. Flamingo, Karabatak, Kara Leylek,
Kaşıkçı gibi türlerin ve üç balıkçıl türünün beslenme alanı, Uzun
Bacak, Akça, Cılıbık, Halkalı Cılıbık gibi türlerin üreme alanı
olan, ötücü kuşların sulak alan içinde yuva yaptığı, gezmeye
doyamayacağınız Alaçatı Azmağı’nın böyle bir proje ile hem
korunması, hem de yaratacağı turizm hareketliliği ile yerel
kalkınmaya sağlayacağı çok önemli bir değer var" diye
konuştu.
"Alaçatı Azmağı’nın korunması fikrini çok önemsiyorum"
Seçim sürecinde de defalarca vurguladığı gibi, Çeşme’yi, tarihi,
kültürel ve doğal zenginlikleriyle koruyarak geliştirmek
istediklerini söyleyen Oran, "Çeşme sadece deniz, kum, beach club
değil. Çeşme’nin rüzgarı, denizi ve plajlarının ötesinde, tarihi ve
kültürel mirasıyla da, dünyanın önemli turizm merkezlerinden birisi
olduğunu ısrarla vurguladık ve vurgulayacağız. Bütün
çalışmalarımız, Çeşme Yarımadası’nı, tüm değerleri kucaklayan,
bütüncül bir anlayışla, dünya turizminde hak ettiği noktaya taşımak
üstünedir. Ancak bugün hayata geçirilecek projenin bölgeye yapacağı
ekonomik katkıdan daha çok, 100’den fazla kuş türüne ve biyolojik
çeşitliliğe ev sahipliği yapan Alaçatı Azmağı’nın korunması fikrini
çok önemsiyorum" diye açıkladı.
"Orman yangınları ile geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini
kaybediyoruz"
Karbon salımı, sanayileşme, şehirleşme gibi etkenlerle,
yeryüzünde doğal kaynakların hızla tükendiği bir süreç yaşandığını
ifade eden Oran, "Buna ek olarak gerek ülkemizde, gerek dünyanın
dört bir köşesinde ve hatta Çeşme’de meydana gelen orman yangınları
ile geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini kaybediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde, İzmir’de, 54 saat süren ve binlerce hektarlık
bir alanı etkileyen yangının ardından, Büyükşehir Belediye Başkanı
Tunç Soyer’in çağrısı ile Efem Çukuru Deve Düzü mevkiinde, İzmir
ormanları için buluşacağız. İzmir halkının yangın sonrasında
gösterdiği duyarlılık ve yanan alanda gerçekleştirilecek İzmir
Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı, toplumsal bilinç ve
dayanışma açısından çok önemli. Yakmak ve yıkmak kolay, yapmak
gerçekten zor. Yanan bölgeyi yeniden ağaçlandırarak, o bölgenin
orman vasfı kazanması için onlarca yıl geçmesi gerekiyor. Sahip
olduğumuz değerleri korumak, ekonomik kalkınmadan çok daha önemli"
dedi.
"Çeşme’de 105 kuş türü var"
Yakın bir süre önce "Alaçatı Kuşları" adlı bir kitabı basılan
Serap Yurdaer de yaptığı konuşmada, "Doğanın dili tek. Ben buna çok
inanıyorum. Alaçatı kuşlarının fotoğraflarını çekerken, şunu
düşündüm; kendi arşivimde olsun, belki bir daha bu kuşları
göremeyebilirim. Fotoğraf çektikçe kuş türleri arttı. Onlarla
birlikte heyecanım ve tutkum da arttı. Bütün bir kış fotoğraf
çektim. Çektiğim fotoğrafları herkes görsün istedim. Çünkü o kuşlar
bizden önce de Alaçatı’da vardı. Biz onların alanlarına misafir
geldik. Onların varlığını birçok kişi de bilmiyor. Bir sergi
kataloğu olsun derken, kitaba dönüştü. Doğa turizmi beni
heyecanlandıran bir konu. Kuşların dünyadaki üç göç yolundan ikisi
Türkiye’den geçiyor. 500’den fazla kuş türümüz var. 9 bin bitki
çeşidimiz var. Bunun yüzde 35’i endemik yapıya sahip. Sulak alan
dendiği zaman, sadece su ve suyun içinde yaşayan kuşu değil, onun
etrafındaki bitkisiyle, böceğiyle hepsi çok kıymetli ve korunması
gereken alan. Çünkü her biri ekosistemin bir halkası. Öyle kuş
türleri vardır ki, sadece buradaki özel bitkilere geliyor. Çeşme
yarımadamızda, yapılan tespitlere göre 105 ayrı kuş türü var. Bu
oldukça ciddi bir sayı. Amacımız, çok yakında bir bitki envanteri
de çıkartmak. Alaçatı’nın doğa turizmine açılması, buraya farklı
bir ivme de kazandıracak" diye konuştu.
"Marka Elçisi olarak katıldığım ilk etkinlik"
WWF Türkiye Marka Elçisi Tuba Ünsal da bir konuşma yaparak, "WWF
Türkiye Marka Elçisi olarak bu benim ilk katıldığım etkinlik. Ben
bu kadar kuş türüne ev sahipliği yaptığımızın hiç farkında
değildim. Avrupa’da 600, Türkiye’de de 500’ün üzerinde kuş türü
var. Birazdan ben de sizlerle birlikte hayatımın ilk kuş gözlemini
yapacağım" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Alaçatı Azmağı’nda bir yürüyüş
yapılarak, azmaktaki kuşlar gözlendi.