AK Parti’li Karaaslan’dan muhalefete sert eleştiri
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “diyarbakır’da Hdp Binası Önünde Anneler Dağa Kaçırılan Evlatları İçin Ağlarken Annelere Destek Vermek Şöyle Dursun, Diyarbakır Ziyaretinde Hdp Kadrolarıyla Kol Kola Girip, Halay Çekenlere Bu Millet Hak Ettiğini Verecektir Diyorum” Dedi.
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem
Karaaslan, “Diyarbakır’da HDP binası önünde anneler dağa kaçırılan
evlatları için ağlarken annelere destek vermek şöyle dursun,
Diyarbakır ziyaretinde HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay
çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir diyorum” dedi.
Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun 81. İl Danışma
Meclisi’ne katıldı. Toplantıda sert ve uzun bir konuşma yapan
Karaaslan, muhalefet partilerini ve gündem değiştirmeye çalışmakla
iddia ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu
eleştirdi. Karaaslan, gündemin Diyarbakır’da evlatları için nöbet
tutan anneler olduğunda, İmamoğlu’nun dikkatleri Yenikapı’daki
otomobillere çektiğini vurguladı.
“Annelerin gözyaşlarını görmeyen, çığlıklarını duymayanlar
var”
Diyarbakır’daki annelerin feryatlarına sessiz kalındığını ve
gündemin değiştirilmeye çalışıldığını belirten Çiğdem Karaaslan,
“Biz bugün birçok mücadele ediyoruz. Dış dünyayla, haksızlıklarla
mücadele ediyoruz. Dünyada güçlünün haklı değil, haklının güçlü
olduğunu bir Türkiye olarak dünyaya güçlü bir mesajı vermekle
mükellef hissediyoruz kendimizi. Ama bir de kiminle mücadele
ediyoruz? Bir muhalefet var ki başımızda düşman başına. Türkiye’nin
bütün milli meselelerinde pozisyonunu tam olarak netleştiremeyen,
çoğu zaman böyle bir mücadele veren Türkiye’yi yurt dışında şikayet
eden, kapılar aşındıran, Türkiye’nin milli ve yerli duruşundan ödün
vermeyen o tavrını anlamamakta ısrar eden bir muhalefet var
karşımızda. Bugün Türkiye’de çok önemli bir mesele var.
Diyarbakır’dan gelen bir ses var, gözyaşı var. Diyarbakır’da
annelerin evlatlarını istediği bir haykırış var. Bugün terörle
irtibatını hiçbir zaman reddetmeyen HDP’nin binasının önünde
annelerin, babaların nöbeti var. Evlatlarını geri isteyen anneler,
babalar onlar. ‘Evlatlarımızı siz dağa götürdünüz. Size verecek
evladımız yok artık. Çocuklarımızı geri verin’ diyen anneler var.
Bu annelerin çığlığı var, gözyaşı var. Bir tarafta da sessizlik,
görmeyen gözler, dinlemeyi reddeden kulaklar var. Oysa ki onlar
değil miydi insan hakları savunucuları? Onlar değil miydi kadın
haklarından dem vuranlar? Onlar değil miydi çocuk hakları konusunda
Türkiye’ye kafa tutanlar? Onlar değil miydi bu standartları
demokrasi ve özgürlük bağlamında sürekli dikkate getirenler? Onlar
değil miydi sürekli çığırtkanlık yapanlar? Şimdi neredeler? Bu
annelerin haykırışlarına, gözyaşlarına duyarsız kalanların
ikiyüzlülüğünü sormanın zamanı değil midir? Evet, sorguluyoruz ve
sessizliklerinin de unutulmayacağını söylüyoruz. Buradan da bir
çağrı yapmak istiyorum. Özellikle muhalefet partilerine, onlara
gönül verenlere, sorduğunuzda kendilerini HDP’li ya da PKK
sempatizanı olarak tanımlamayıp, bugün sessiz kalanlara
sesleniyorum; ‘Korkmayın, Diyarbakır’da evlatları için nöbet tutan
annelere destek verin. Çünkü bu annelerin haykırışları terörü
kıracak, kepenk kapattıracak. O yüzden gelin, teröre karşı birlik
olalım. Çünkü teröre karşı sessiz kalmak da terörü desteklemektir”
diye konuştu.
“Kaz Dağları’nda konser verenlerin sesi, PKK’nın ‘Ormanları biz
yaktık’ diyene kadar çıkmıştır”
Çevresel olaylara tepki verenlerin de Diyarbakır’daki olaylara
sessiz kalmasını eleştiren Çiğdem Karaaslan, “Bugün küçücük
yavrular can verdiğinde ‘tüp patlamıştır’ diyebilmek
vicdansızlıktır. Bugün ben çevreciyim diye haykırırken, Kaz
Dağları’nda konserler verirken, çevreyle alakalı konularda büyük
hassasiyetleri olduğunu iddia edenlerin sesi maalesef, PKK
‘Ormanları biz yaktık’ diyene kadar çıkmıştır. Ne acı. Türkiye için
ne acı. Bir terör örgütü ormanları yaktığını iddia ettiği an sesin
kesilmesi ne acı. Türkiye’de hepimiz farklı kulvarlarda siyaset
yapıyoruz. Dünyaya farklı pencerelerden bakıyoruz. Olayları
yorumlayışımız da durduğumuz yerden gördüklerimiz de farklı
olabilir. Ama bir geçek var ki o da hepimizin aynı gemide olduğu
gerçeğidir. Bu geminin gitmek istediği istikamete gitmediğini iddia
ederek gemiyi delmeye çalışmak, hakikaten en çok da o delmeye
çalışanlara zarar verir” şeklinde konuştu.
“HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay çekenlere bu millet hak
ettiğini verecektir”
Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır gezisini de eleştiren Karaaslan,
şunları söyledi:
“Bir de ismini bile söylemeyeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı’nın sergisine bir göz atalım. Yenikapı’ya hizmet araçlarını
koymak suretiyle dedi ki ‘Bunlar bir lükstür.’ Biz de bir lüks
bekledik, bir baktık ki hizmet aracı. Hepsinin üzerinde İstanbul
ölçeğindeki bir şehirde hizmet etmek için gece gündüz çalışan
araçları Yenikapı’ya çekti. Bunu normal bir belediye başkanının
dikkat çekmek istediği bir husus gibi okuyan varsa, ona çok
yanıldığını söylemek isterim. Sizi 31 Mart öncesine götürmek
istiyorum. Seçimlerden önce HDP yetkilileri, ‘Bizim desteğimizle
İstanbul’u kazanacağını sakın unutmasın. Biz bize rağmen siyaset
yaptırmayacağımızı da unutmasın’ dediler. Biz de ‘Bu nasıl bir
tehdit’ demiştik. Kurdukları ve bir türlü itiraf edemedikleri bu
ittifak çerçevesinde ‘Bu nasıl bir tehdit’ demiştik. Bugüne
bakarsak Türkiye’nin en önemli gündemi Diyarbakır’daki anneler.
Evlatları kaçırılan ve HDP’nin önünde gece gündüz eylem yapan
anneler. Peki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na ne düştü?
Dikkatleri oradan (Diyarbakır’daki annelerden) buraya
(Yenikapı’daki otomobiller) çekmek oldu. Çünkü ona, bize rağmen
siyaset yaptırmayız diyen güç, demek ki bunu emretti. Bugün PKK’dan
bir talimat geldiğinde ya da açıklama geldiğinde, hain terör örgütü
tarafından bir itiraf geldiğinde, ‘Biz yaptık’ dediğinde sesini
kesenlerle analar ağlarken annelere destek vermek şöyle dursun,
Diyarbakır ziyaretinde HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay
çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir diyorum."