'OHAL'i kalıcı kılmayı vaat eden bir anayasa değişikliği teklifi'

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen CHP Genel Başkan yardımcıları Böke ve Veli Ağbaba, partisinin il binasında düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Böke, 16 Nisan'daki halk oylamasının önemine değinerek, Türkiye'nin daha demokratik, özgür, eşitlikçi bir yarına imkan vereceğini ön gördükleri bu sandık için Türkiye topraklarının her karışını dolaştıklarını belirtti.

"Milyonlar bu demokrasiyi sahipleniyor, özgürlük talebini bugün özgürce talep ediyor. Halkın tercihini gözetmeyen bir yaklaşım, halka dayatılan bir fiili başkanlığın, nasıl karanlıklar yarattığını biz hep beraber 80 milyon zaten 2,5 yıldır yaşıyoruz." ifadelerini kullanan Böke, 16 Nisan'daki sandığın demokrasiyi Türkiye'de güçlendirmek, özgürlüğü yeşertmek, toplumsal barışı kalıcı kılmak için bir fırsat olduğunu bildirdi.

Böke, şöyle devam etti:

"Ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, inancından, kimliğinden, doğduğu coğrafyadan dolayı kimsenin farklı görülmediği, farklılıkların bilindiği ama bunlar üzerinden düşmanlaştırılmadığı aydınlık Türkiye için 16 Nisan'da 'hayır'ların bu demokrasi talebinin yücelteceğini çok iyi biliyoruz. O sandığa gittiğimizde ve o sandıkta vicdanımızla baş başa oy verdiğimizde mutlaka Türkiye'de demokrasi talebini milyonlar olarak sahiplenmiş olacağız."

Hiç kimsenin inancından, kimliğinden, doğduğu coğrafyadan dolayı ayrıştırılmak istemediğini anlatan Böke, 80 milyonun birlikte yaşadığı, ortağı olduğu bir demokrasi hayal ettiklerini dile getirdi.

"Karşımıza getirilmiş olan, Türkiye'de temsiliyeti yüzde 50 artı 1 ile sınırlayacak olan, 80 milyonu dahil etmeyip sadece toplumun bir kesimini dahil etmeyi ve bugün yaşıyor olduğumuz OHAL'i kalıcı kılmayı vaat eden bir anayasa değişikliği teklifidir." diyen Böke, Türkiye'nin ihtiyacı olan bir anayasa değişikliği teklifi değil, daha çok demokrasi olduğunu savundu.

Böke, şunları kaydetti:

"Biz çok iyi biliyoruz ki Türkiye'nin aydınlık geleceği, toplumsal barış, özgürlük ve eşitlik için Türkiye'nin tek ihtiyacı var, o da OHAL değil normalleşme süreci, diktatörlükler değil, demokrasi ile yüzde 50 artı 1 ile değil, yüzde 100 ile temsiliyet sağlayan hakiki bir demokrasi. Bunun için de atılacak adımları atmak için bir sandığı beklemeye gerek yok, bugün bu yasal düzenlemeleri yaparak biz o demokrasiyi hemen yeşertebiliriz. Bugün bize dayatılan istikrarsızlığı siyasi ve toplumsal ve ekonomik anlamda bitirmenin bir yolu var, o da bu sandıkta hayır demekten geçiyor. Kamu kaynakları ne kadar kullanılırsa kullanılsın millet bu demokrasiye sahip çıkacak. Önce sandığa gidecek, oyunu verecek bu demokrasiyi yaşatacak."

Bir gazetecinin Kerkük'e ilişkin referandum kararını sorması üzerine Böke, başka ülkelerin içişlerine dair değerlendirmelerde bulunmanın iç siyaset meseleleri olmadığını belirterek, "Biz bütün halkların kendi iradesinin kendi toplumlarının siyasetine yansıdığı gerçek demokrasiyi her yerde istiyoruz. Dolaysıyla bunla ilgili yapılacak ekstra bir değerlendirmemiz yok." dedi.  

-"Böyle şeyler yaşanmadı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da 21 gazeteci hakkında tahliye kararı veren hakim ve savcıların açığa alındığını iddia ederek, artık bundan sonra mahkemelerde hiç kimsenin karar verirken özgür olamayacağını, hukuka göre hareket edemeyeceğini bildirdi.

Ağbaba, "12 Eylül'ün baskıcı dönemlerinde bile böyle şeyler yaşanmadı. 12 Eylül'ün paşa ve generalleri bu kadar baskıyı düşünemediler. Kenan Evren eğer şimdi kalksa mezarından bunlarla gurur duyardı. Bu icraatı yapanlardan gurur duyardı. Boynuz kulağı geçti derdi. Her yerde FETÖ'cü var, her yerde olduğu iddia ediliyor. 'Ham çökelek'ten terör örgütü üyesi yaratılıyor. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarılamadı. Akıncı iddianamesi yazıldı. İddianamede, siyaset ayağı Adalet Bakanlığı koridorlarında üzeri karalandı. Türkiye 15 Temmuz darbesinin arkasındaki gücü bulmak ve 15 Temmuz ile hesaplaşmak istiyorsa mutlaka siyasetteki ayağını ortaya çıkarmak zorundadır." dedi. 

Ağbaba, FETÖ konusunda işin siyasi ayağına şu ana kadar dokunulmadığını savunarak, "Başbakan 'yok' diyor. Ama kendisi de biliyor ki mecliste dışarıda bulamayacağı kadar milletvekili, belediye başkanları var. Açık oy kullanan, sesi gür çıkan, sağa sola saldıran, hakaret edenlerin bir geçmişine bakın ne olduğu ortaya çıkacaktır. Mutlaka siyasetteki FETÖ ayağının ortaya çıkarılmasını umut ediyoruz." ifadesini kullandı.

Orantısız ve haksız bir kampanya ile karşı karşıya olduklarını belirten Ağbaba, devletin bütün imkanlarının, "evet" için kullanıldığını, "hayır"ın sesinin kısıldığını iddia etti.

Ağbaba, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hayır diyenler terörize ediliyor. Biz her şeye rağmen 'hayır'ın birleştirici gücünü tüm Türkiye'ye göstereceğiz. 'Hayır'ı bölen değil, birleştiren bir kampanya olarak referandum gününe kadar devam ettireceğiz. Umuyorum ki Türkiye 17 Nisan'da hayırlı bir sabaha uyanır. Birçok AKP'li sözcü, 'hayır' çıkarsa tehditleri savuruyor. 'Hayır çıkarsa kaos olacak' diye. Herkes bilsin ki 'hayır' çıkarsa Türkiye rahatlamış, birbirini seven, gerginlikten uzak bir Türkiye'ye uyanacağız."