Anasayfa /  Dünya

Yıllarca beklendi, nihayet fırlatılıyor: James Webb uzaya gönderiliyor

30 yıl ve 10 milyar dolarlık harcamadan sonra, James Webb Uzay Teleskobu nihayet fırlatma rampasında. Hatta fırlatma için yakıt doldurulmaya da başlandı. Peki NASA'nın âdeta inat ederek yıllardır karşılaştığı tüm zorluklara meydan okuduğu James Webb'in diğer teleskoplardan farkı ne?

Abone ol
Abone ol 25 Aralık 2021 15:24

NASA, tek bir makine için 10 milyar dolar ve yirmi yıldan fazla bir süreyi harcadı. Nihayet bu harcamalarının karşılığını da alacak. NASA’nın Webb veya JWST olarak da bilinen James Webb Uzay Teleskobu, Dünya’ya veda etmeye ve uzaya doğru uzun bir yolculuğa çıkmaya hazır. Başından geçen onca olaydan sonra (gevşek vidaların, yanlış adımların test edilmesi, bir kongre iptali, bir salgın ve korsanlar tarafından kaçırılma riski) sona yaklaştı.

Tarihin en gecikmeli teleskobu için nefesler tutuldu. Teleskobun önce, bugün gerçekleşecek fırlatılıştan sonra hayatta kalması, ardından fırlatma aracından başarılı bir şekilde ayrılması ve Güneş panellerini devreye sokması bekleniyor.

Bu adımlarda başarılı olursa, o zaman James Webb Uzay Teleskobu daha önce hiç olmadığı kadar veri almaya başlayacak ve evreni benzeri görülmemiş bir güç ve rakipsiz bir dizi araç ve yetenekle keşfetmeyi başaracak.

JAMES WEBB NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

JWST, diğer uzay teleskoplarına kıyasla oldukça büyük bir aynaya sahip ve gözlemevi, bilim insanları bu sayede evrenin ilk günlerine bakma fırsatı verecek olan kızılötesi ışık konusunda uzmanlaşabilecek.

Ayrıca JWST, kısmen Hubble’ın yerini alacak. Hubble, yerleşik bir güvenlik mekanizmasına sahipti: Dünya etrafındaki yörüngesi ve dikkatli tasarımı sayesinde, astronotlar uzay aracını ziyaret edebilir, ancak aynı durum JWST için geçerli değil. Bu yüzden de yıllar süren testler, görevin ertelenmesi, iptal edilmesi, bütçenin gün geçtikçe artması gibi olumsuz pek çok sonuca neden oldu.

30 YILLIK ÇALIŞMA
Aslında JWST’nin çalışmalarına 1990’larda başlandı. O zamanki yönetici Dan Goldin liderliğindeki NASA, daha büyük ve daha cesur olmayı teşvik etti. Ancak uzay aracında yapılmak istenen değişiklikler yanında teknik karmaşayı da getirdi.

Chicago Üniversitesi’nden Michael Turner, Space.com’a verdiği demeçte karmaşıklıkla beraber NASA’nın güvenliğe de odaklandığını ve sık sık testler yaptığına dikkat çekti:
“NASA’nın başarısızlık korkusu; uzay aracı, mühendisler tarafından test edildikçe sorunlu imajına da katkıda bulundu.”

Bu testler, gecikmeden gecikmeye neden oldu.

Karışıklık 2011’de doruğa ulaştı. Aracın önemli bir kısmı montajın son aşamasında olmasına rağmen, proje hâlâ borç içindeydi ve fırlatma rampasından çok uzaktaydı. Turner, NASA ve JWST liderliği hakkında “İnsanlar bir sorun olduğunu biliyordu ama kimse bunu söylemek istemedi. Başlarını belaya sokmuşlardı” diyor.

SPACEX İÇİN BAŞARISIZLIK SORUN OLMAZ AMA NASA’NIN İMAJI ZEDELENİR
Federal hükümetin Hükümet Sorumluluk Ofisi’nden William Russell, 1 Aralık’ta yapılan bir Meclis duruşmasında, gözlemevinin gelişimi sırasında NASA’nın diğer projelerden JWST’ye yaklaşık 1,4 milyar doları yeniden tahsis etmeye zorlandığını söyledi.

Turner, “Bütçe disiplini, özellikle bu büyük projelerde önemli. Küçük bir fazlalık, diğer projeleri öldürür, bu yüzden gerçekçi olmalısınız” diyor.

Turner, ayrıca James Webb görevinin NASA için önemine de dikkat çekiyor: “SpaceX kendi başarısızlıklarıyla bir nevi dalga geçebilir ve bunu kendi lehlerine çalışacak şekilde kullanabilirler, oysa NASA’nın muhtemelen bunu yapma özgürlüğü yok.”

HANGİ ÖZELLİKLERE SAHİP?
James Webb Uzay Teleskobu, aslında selefi Hubble Uzay Teleskobu’ndan daha hafif. Çoğu durumda, bir şeyin daha büyük bir versiyonu oluşturulurken, daha ağır ve daha büyük olacaktır. Ancak bu, JWST için geçerli değil.

Hubble 2,4 metre çapındaydı, sağlam bir ana aynası ve 4.0 metrekarelik bir alanı vardı.
James Webb, 25.37 metrekarelik bir alana sahip, 18 farklı ayna parçasından oluşan 6.5 metre çapında.

James Webb, Hubble’dan daha hafif olduğu için muazzam bir mühendislik başarısı olarak görülüyor.

Dayanıklı bir sisteme sahip

Altın gibi görünseler de, James Webb’in aynaları aslında berilyumdan yapılmış. Ve aynaların her birine altın kaplama uygulandı.

Çok düşük sıcaklıklarda bile altın, genişler ve daralır. Ancak berilyum bu noktada daha farklı. Araçta berilyum nihai şekline getirildikten sonra altın kaplama uygulanmış. Altının kendisi doğrudan uzaya maruz kalmayacak; ince bir amorf silikon dioksit cam tabakasıyla kaplanmış. Altın, çok yumuşak ve dövülebilir olduğundan, hafif veya küçük bir darbeden bile hasar görmeye karşı oldukça hassas. Berilyum mikrometeoroid etkilerinden büyük ölçüde etkilenmez.

FIRLATMA TARİHİ ERTELENDİKÇE ERTLENDİ
James Webb, birden çok çok fazla defa ertelemeyle karşılaştı. Bu küçük uzay aracının fırlatma tarihi olarak ilk olarak 2007 seçilmişti. 2007’den 2011’e ve ardından 2013E ertelenince basında da geniş yer buldu. Son olarak 2019’da yapılması planlanan fırlatma Mart 2021’e ertelemiş, Mart 2021’deki de 31 Ekim 2021’e ertelenmişti.
Ertelenme nedenleri arasında pandemiden başarısız testlere kadar pek çok neden var.

İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Uzun yıllardır fırlatılması beklenen teleskobun ismi ise eski bir NASA yöneticisi olan James Edwin Webb’den geliyor.
1949-1952 yılları arasında devlet müsteşarı olarak görev yapan Amerikan hükümet yetkilisi Webb, ayrıca 14 Şubat 1961’den 7 Ekim 1968’e kadar NASA’nın atanan ikinci yöneticisi oldu. Webb, Kennedy yönetiminin başlangıcından Johnson yönetiminin sonuna kadar NASA’yı denetledi.

BÜTÜN BUNLAR NE İÇİN?
Uzun soluklu bu çalışmanın nedeni ise James Webb’in Hubble’ın yerini alması ve ileri düzeydeki donanımları sayesinde evrenin yaklaşık 13,7 milyar yıl önce oluşumuna ışık tutabilmek…

Şimdi nefesler tutuldu, James Webb’in yakıtları dolduruldu ve fırlatması için geri sayım başladı.

Yorumlar