Dikkat! 'Türkiye sular altında kalabilir!'
Küresel ısınmanın bu şekilde devam etmesi sonucunda 2100 yılına kadar Türkiye'nin büyük bir kısmı sular altında kalabilir.
Abone olKüresel Isınma Türkiye'yi sular altında bırakabilir.
Endüstri devrimiyle birlikte atmosfere yayılmaya başlayan karbondioksit gazlarının buzulları olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken İTÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Cengiz Yıldırım, önemli uyarılarda bulundu.
Deniz seviyesinde yükselme görüleceğini belirten Yıldırım, "Eriyen buzul kütlelerinden kaynaklanan sular, deniz seviyesinin yükselimine neden oluyor. Yapılan çalışmalar günümüzde küresel olarak deniz seviyesinin yılda 3.1 milimetrelik bir hızla yükseldiğini gösteriyor. Deniz seviyesinin yükselmesinde özellikle kutuplardaki buzulların erimesinin çok büyük payı var" diye konuştu.
'ÇUKUROVA, SAKARYA OVASI, KIZILIRMAK DELTASI RİSK
ALTINDA'
Geleceğe yönelik yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye
tarımında ve ekonomisinde büyük öneme sahip deniz kenarındaki tarım
alanlarının risk altında olduğunun altını çizen Yıldırım, "2100
yılında deniz seviyesinin günümüze göre 62 santimetre civarında
yükselebileceği tahmin ediliyor. Bu özellikle kıyılarda büyük
deltalar, ovalar, topoğrafyanın çok alçak olduğu alanlar ve dünyada
tarımsal üretimin en fazla yapıldığı alanlarda (Nil Deltası, Ganj
Deltası, Bangladeş, ülkemizde Çukurova, Silifke, Küçük Menderes,
Büyük Menderes, Bakırçay, Bafra ve Çarşamba Deltaları, Sakarya
Ovası) ve denize kıyısı olan ovalarımızda deniz seviyesinde 62
santimetrelik bir yükselime neden olacak. Bu kadar bir yükselme
bile kıyı çizgisinin karaya doğru gerilemesine, bugün tarım yapılan
alanların deniz suyu tarafından işgal edilmesine, yer altı suyunun
tuzluluk oranının artmasına ve buradaki sulak alanlarda var olan
doğal hayatın yok olmasına neden olacak.Hem sosyal hem ekonomik hem
de çevresel açıdan büyük tehlike arz eden bir durum" uyarısında
bulundu.
İSTANBUL NE KADAR ETKİLENECEK?
62 santimetrelik beklenen bu yükselmenin İstanbul'u dahi
etkileyebileceği konusunda uyaran Doç. Dr. Yıldırım, "Türkiye
topoğrafik olarak Avrupa'nın en yüksek ortalama yükseltisine sahip
bir ülke. Kıyılarımızda büyük dağlarımız var. Buralarda santimetre
seviyesinde meydana gelen değişimler kıyı çizgisinde çok büyük
değişiklikler yapmıyor. Ancak bu dağlarımızdan kaynaklanan büyük
akarsuların oluşturduğu kıyı ovalarında Çukurova, Silifke,
Büyük-Küçük Menderes, hatta İstanbul'da Küçükçekmece ve Büyük
Çekmece kıyılarında 62 santimetrelik yükselim kıyı çizgisinin
belirgin bir miktarda tarım ve ulaşımı etkileyebilecek kadar
değişiklikler meydana getirecek. Bu bahsettiğim değişiklikler için
80 yıl kaldı. Buralar Türkiye'de büyük tarımsal alanlar ve
buralardan geçimini sağlayan büyük bir nüfus var ülkemizde. Bunun
etkisi var" ifadelerini kullandı.
'187 MİLYON KİŞİ YERİNDEN GÖÇ ETMEK ZORUNDA
KALACAK'
Araştırmalar sonucu tüm dünyada 187 milyon insanın deniz seviyesi
yükseliminden etkileneceği ve göç etmek zorunda kalacağını
vurgulayan Yıldırım, "Türkiye, Avrupa'ya büyük göçlerin yaşandığı
bir köprü durumunda. Özellikle Hindistan, Mısır ya da Bangladeş'te
bu tür afetlerin meydana gelmesi büyük bir göç dalgası yaratacak.
Bu ülkemizi bu açıdan da etkileyecektir. Yapılan hesaplamalar tüm
dünyada 187 milyon insanın deniz seviyesi yükseliminden
etkilenebileceğini ve göç etmek zorunda kalabileceklerini
gösteriyor. Türkiye'nin bulunduğu konumdan dolayı Afrika'dan,
Ortadoğu'dan ve özellikle Hindistan, Bangladeş gibi yoksul
ülkelerden büyük bir göç yaşanacağını söylemek mümkün"
değerlendirmesinde bulundu.
KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞECEK, YABAN HAYAT
ETKİLENECEK
Yıldırım ayrıca, deniz seviyesinin yükselmesiyle birlikte
Çukurova'daki Akyatan ve Tuz Gölü gibi sulak alanların tamamen
deniz seviyesi altında kalacağını, hatta Çukurova deltasından
içeriye doğru 10-12 kilometre deniz suyunun içeriye girebileceğini
öngörmenin mümkün olduğunu belirterek, "Karadeniz bölgemizdeki iki
önemli deltamız olan Bafra ve Çarşamba'da deniz suları 5 kilometre
içeri girecek. Bu alanlar tuzlu su altında kalacağı için tarımsal
faaliyetin yapılması imkânsız hale gelecek. Bu alanlar sulak alana
yabani yaşam alanlarını da etkileyecek. Ayrıca, deniz seviyesi
yükseldiğinde turizm açısından önemli doğal güzelliklerimizden bir
tanesi olan Ölü Deniz'in kıyı oku dediğimiz kumul plaj sırtının bir
kısmı deniz altında kalacak" dedi.