Anasayfa /  Politika /  Chp

Ulaştırma Bakanlığı'ndan Ekrem İmamoğlu'na Haydarpaşa ve Sirkeci Garı yanıtı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan, TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Haydarpaşa Gar sahası ve Sirkeci Gar sahasının atıl durumda olan bazı bölümlerinin kiralanmasına yönelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun söylemlerine yönelik açıklama yaptı.Turan, İBB'nin şartları yerine getirmediğini açıkladı.

Abone ol
Abone ol 21 Ekim 2019 20:46

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Haydarpaşa ve
Sirkeci gar sahasının ihalesine ilişkin, "Belediyenin söz konusu
firmaları, istenilen şartları gerek tek tek, gerekse ortak girişim
olarak yerine getirememiştir. Ayrıca açık açık şartnamede,
'müştereken ve müteselsilen' ifadesinin belirtilmesine rağmen
teklif mektubu ekinde bu ifadeye yer verilmemiş ve
değiştirilmiştir. İhale Komisyonu, yaptığı inceleme neticesinde tüm
bu hususları tespit etmiş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
şirketlerinin oluşturduğu ortak girişimi ihale dışı bırakmıştır"
dedi.


Bakan Turhan, TCDD Genel Müdürlüğünce Haydarpaşa Gar sahası ve
Sirkeci Gar sahasının atıl durumda olan bazı bölümlerinin
kiralanmasına yönelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu'nun açıklamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bakan
Turhan, Başkan İmamoğlu'nun açıklamalarını üzülerek takip ettiğini
bildirdi.


Mehmet Cahit Turhan


"NE KADAR ETİK OLMUŞTUR"


"Bilindiği üzere Haydarpaşa ve Sirkeci'de bahse konu
gayrimenkullerin bulunduğu alanlar, sit kapsamındadır ve imar
kısıtlılığı bulunmaktadır" diyen Bakan Turhan, bu alanların
Marmaray'ın hizmete girdikten sonra yolcu hareketliliğinin azalması
nedeniyle ihtiyaç dışı kaldığını vurguladı. TCDD'ye gelir
sağlanması amacıyla, bu alanlar için ihaleye çıkıldığını kaydeden
Bakan Akar, "İhale baştan sona, TCDD'nin kiralama yönetmeliğine
uygun olarak yapılmıştır. Buna karşın, Sayın Belediye Başkanı,
ihale yapılmadan önce, 'Ne pahasına olursa olsun bu ihaleyi
alacağım' diyerek ihalenin rekabet ilkesini sekteye uğratmıştır.
Şöyle ki; ihaleyi alan firma burada yapacağı işlerle ilgili ruhsat,
izin ve belgeleri nereden alacaktır? Su, doğalgaz, gayri sıhhi
müessese belgesi gibi belgeler nereden alınır? Elbette Belediye ve
ona bağlı kurumlardan. Bu açıdan Büyükşehir Belediyesi'nin sürece
müdahil olması en başından rekabet ilkesine halel getirmiştir.
Şimdi soruyorum size, İBB'nin iştirakleri olan firmaların ihaleye
girmesi ne kadar etik olmuştur?" ifadelerini kullandı.


"BELEDİYE'NİN ORTAK GİRİŞİMİ DAHA DÜŞÜK TEKLİF VERMİŞTİR"


Bakan Turhan, Belediye şirketlerinin ihaleden elenme sebebinin,
sosyal medyada yayınlanan videoda bahsedilen hususlarla alakalı
olmadığını vurgulayıp, şunları kaydetti:


"Zaten ihale şartları, önceden kamuoyuna açıkça sunulmuştur.
İhalede öncesinde, firmaların tek tek veya ortak girişim olarak
girmesi halinde sağlaması gereken şartlar da aleni bir şekilde ilan
edilmiştir. Belediye'nin söz konusu firmaları, istenilen şartları
gerek tek tek gerekse ortak girişim olarak yerine getirememiştir.
Ayrıca açık açık şartnamede, 'müştereken ve müteselsilen'
ifadesinin belirtilmesine rağmen teklif mektubu ekinde bu ifadeye
yer verilmemiş ve değiştirilmiştir. İhale Komisyonu, yaptığı
inceleme neticesinde tüm bu hususları tespit etmiş ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin şirketlerinin oluşturduğu ortak girişimi
ihale dışı bırakmıştır. Kaldı ki, ihaleye Belediye'nin ortak
girişimi daha düşük teklif vermiştir. Şimdi buradan herkese
soruyorum; ihale şartlarını sağlayamayan ve daha düşük teklif
verenin kazanması mı doğrudur, yoksa ihale şartlarını sağlayıp daha
yüksek teklif verenin mi kazanması mı?"


"SAYIN İMAMOĞLU'NU NEDEN RAHATSIZ ETMEKTEDİR"


Açıklamasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu'na sorular yönelten Bakan Turhan, şu ifadelere yer
verdi:


"Öncelikle şartnamede istenilen evrakları bile hazırlamaktan
aciz olan İBB yönetiminin ihaleyi almaya çalışması normal bir durum
mudur? Bugüne kadar ki ticari ilişkilerinde de hep bu yöntemi mi
izlemiştir? Ayrıca girmeye çalıştığı ihalede, Belediye ortak
girişiminin teklifinin 3 katı teklif veren şirketin, ihaleyi
kazanmasından daha doğal ne olabilir? Kamunun yüksek kazanç elde
etmesinden bir rahatsızlık mı duymaktadır? 'Yeterliliğe sahip
olmadan ihaleye girerim, daha az teklif veririm; ihaleyi de bana
vermek zorundasınız' demek zorbalık değil midir? TCDD, 350 bin TL
kira vermeyi teklif eden şirket yerine, 100 bin TL teklif eden
ortak girişime bu ihaleyi verse, hukuki ve meşru davranmış olur mu?
TCDD, tersi davranış gösterseydi, kamu zararı yaşanmış olmayacak
mıydı? Kamudan bu tip gayrı meşru taleplerde bulunmak, kendilerinin
benimsediği ve alışkanlık haline getirdiği bir yöntem midir?
Şartname ve teklif edilen rakamlar ortada ve her şey şeffafken,
kopartılan bu yaygara, ihale makamına sallanan parmaklar, ihaleye
fesat karıştırmak değilse nedir? İBB'nin elinde, bu alanların
binlerce katı büyüklüğünde yerler var iken, ihaleye konu alanlarda
toplum yararına, modern bir kültür- sanat alanı kurulacak olması,
Sayın İmamoğlu'nu neden rahatsız etmektedir? Bu ihaleyi yapan TCDD;
neyi, nasıl, niçin ve ne kadar süreyle yapması gerektiğini tabi
olduğu mevzuat usullerine uygun yapmıştır. Sayın Belediye
Başkanı'nın ülkemizin saygın kuruluşlarından TCDD'nin itibarını
zedelemeye kalkmasındaki maksadı nedir?"


"MAKSADI NE OLABİLİR"


Bakan Turhan, Başkan İmamoğlu'nun ihalenin iptal edilerek ihale
konusu alanların Büyükşehir Belediyesine tahsis edilmesini
istediğini belirterek, "Benzer talep, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin önceki dönem yönetiminden de gelmişti. Büyükşehir'in
o zamanki yöneticileri, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarına ait
kullanılmayan alanların Belediye'ye tahsisini istemiş, TCDD bu
talebi uygun görmemiştir. Ülkemizin bugününe bakacak olursak, bugün
milli birlik ve beraberlik günüdür. Belediye Başkanı'nın böylesine
anlamlı günlerde, gerçekleri saptırarak, birtakım avukatları da
yanına alarak, genel kamuoyunu ve İstanbul halkımızı galeyana
getirmeye çalışmasına anlam vermek mümkün değildir. Sayın
Başkan'ın, gerçekleri saptırarak toplumu galeyana getirmeye
çalışmaktaki maksadı ne olabilir. Acaba İstanbul halkını galeyana
getirmeye çalışması, dilinden düşürmediği kucaklama stratejisinin
bir parçası mıdır?" ifadelerini kullandı.


"GÜNDEM SAPTIRARAK VERDİĞİ SÖZLERİ UNUTTURMANIN PEŞİNDE"


Bakan Turhan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu
söyleyerek, şunları kaydetti: "Kurumlarımız keyfiyet değil, hukuk
esaslarına göre yönetilmektedir. Belediyelerimiz de buna dahildir.
Belediye başkanı olmak, hiç kimseye hukuku çiğneme hürriyeti
vermez. Belediyeler veya belediye başkanları da hukukun üzerinde
değildir. Gerçi Sayın İmamoğlu, görevden alınan belediye
başkanlarını ziyaret etmekle, ne kadar hukuk ve hukuk düzeni
yanlısı olduğunu ortaya koymuştur. Hukuk ölçülerinin dışına çıkmak,
bir belediye başkanı için aynı zamanda oyunu aldığı vatandaşları
aldatmak anlamı da taşımaktadır. Buna kimsenin hakkı yoktur, olamaz
da. Son olarak, Aziz İstanbul halkı! Sayın Belediye Başkanı, bir
yandan da gündem saptırarak İstanbul'a ve İstanbullulara verdiği
sözleri unutturmanın peşinde. Metro ve ulaşım gibi konularda
verdiği sözler vardı. Hani, o sözler nerede? Bu kapsamda, yeni
projelere başlamak bir yana, önceki belediye yönetimi döneminde
yürütülen çalışmaların durdurulmuş olması hususunda da siz kıymetli
İstanbul halkının bilgi sahibi olmaya hakkı vardır diye
düşünüyorum. Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz
şu günlerde, kendi sorumluluklarını yerine getirememenin acziyeti
içerisindeki tavır ve ruh hali ile hareket eden bir şahsın, usulüne
uygun bir ihale bahanesiyle, sosyal medyada yalan-yanlış ifadeler
içeren videolar paylaşıp, halkımızı galeyana getirmek istemesinin
amacını ve hedefini sizin engin basiretinize ve ferasetinize
bırakıyorum."


Yorumlar