Türkiye uzun menzil radarda dışa bağımlılıktan kurtulacak
Karabük Üniversitesi (kbü) Mühendislik Fakültesi Tarafından Hamit Çepni Konferans Salonu’nda "aselsan Ve Radar Sistemleri Temelleri" Konferansı Düzenlendi. Konferansta, Aselsan Radar Sistemleri Direktörü Mustafa Akkulu, Konuşma Yaptı.
Abone olASELSAN Radar Sistemleri Direktörü Mustafa Akkulu,
Türkiye’nin
uzun menzilli radarlarda dışa bağımlılığının ortadan
kaldırılması
çalışmalarına ilişkin, “Yeni hedeflerimiz arasında S Band uzun
menzilli radarları tamamlamak ve ülkenin uzun menzil hava
sahasının
korunmasında dışarıdan kaynaklı tüm radarlardan kurtulmak var"
dedi.
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Mühendislik Fakültesi tarafından
Hamit Çepni Konferans Salonu’nda "ASELSAN ve Radar Sistemleri
Temelleri" konferansı düzenlendi.
Konferansta gazetecilere açıklama yapan ASELSAN Radar
Sistemleri
Direktörü Mustafa Akkulu, ASELSAN’ın radarlı sistemleri
geliştirme
işlerine 1991 yılında lisanslı bir üretimle başladığını
söyledi.
Ardından kendi kara gözetleme radarı ürettiklerini ifade
eden
Akkulu, "Daha sonra KALKAN mobil arama radarı gibi alçak ve
orta
irtifa hava savunma radar sistemleri, ÇAFRAD gibi TF 2000
fırkateyn
sensör süitini, daha sonra erken ihbar radar sistemlerinde
çalışan
ve şuanda yurt dışı kaynaklı kullandığımız radarların yerini
alacak
radar sistemlerini geliştirme çalışmalarına hızla başladı.
Birçoğunu tamamladı. Bu radar sistemlerinin aslında birçoğu,
kara
gözetleme radarımız, KALKAN, mobil arama radarımız, atış
kontrol
radarımız, havan tespit radarımız şuanda Güneydoğu’da özellikle
yürütülen operasyonlarda çok yoğun biçimde kullanıyor. Yeni
hedeflerimiz arasında S Band uzun menzilli radarları tamamlamak
ve
ülkenin uzun menzil hava sahasının korunmasında dışarıdan
kaynaklı
tüm radarlardan kurtulmak var" diye konuştu.
F-16’larla ilgili de çalışmanın yapılacağını aktaran Akkulu,
şunları kaydetti:
"Bunun yanında havadan savaşan gücümüz F-16’larımızın,
Türkiye’nin 200’ün üzerinde F-16’sı var. Bunların aktif
elektronik
taramalı anten yapıları ile radar yapıları ile değiştirilmesi
gündemde. Bu konuda 1.5 yıl önce başlattığımız Ar-Ge projemiz
var.
İlk radarımızı 2.5 yıl sonra ortaya çıkarmış ve F-16 üzerinde
entegrasyon çalışmalarına başlamış olacağız."
Milli muharip uçağına "RF"
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamak üzere
başlatılan Milli Muharip Uçak (MMU) Projesi ile ilgili de burun
açıklığı sistemi geliştirmesi yapılacağını vurgulayan Akkulu,
"Paralelde Milli Muharip Uçak için bir entegre ’RF süit’
diyoruz
biz ona. Hem radar hem de elektronik harp işlevlerini yerine
getirecek bir burun açıklığı sisteminden bahsediyorum. Burada
da
önemli bir geliştirme var. Bununda ilk teknoloji geliştirme
çalışmaları önümüzdeki 3 yıl içerisinde tamamlanmış olacak.
Daha
sonrasında ürün geliştirme fazına geçilecek. Çalışmalarımız 4
ana
başlıkta devam ediyor. Hava platformu radarları, hava savunma
radarları, gözetleme ve silah tespit radarları ile silah
yönlendirme ve güdüm radarları. Burası da önemli bir başlık
bizim
için. Mesela ’Harp Podu’nun yerini alan atmaca füzesinin ki
şuanda
gemilere entegrasyonu sürüyor. Başarılı testleri yakın zamanda
yapıldı Karadeniz’de. Bunların gemiye entegrasyonu yapılıyor ve
kasım içinde ayında gemi içerisinden atış testleri de
yapılacak"
ifadelerine yer verdi.
S-400 ve Patroit’lerin yerini alacak sistem
Radarın burnundaki hedefi takip etmeye ve yönelmeyi sağlayan
"RF" arayıcı başlığın bu radar ekibinin ürünü olduğunu anlatan
Akkulu, "Seri üretim sözleşmesi de imzalanmış durumda. Aynı
zamanda
yürüyen SİPER Uzun Menzil Hava Savunma Füze Sistemi, işte bu
S-400
ve Patroit’lerin yerini alacak sistem diyebiliriz. Yüksek
irtifada
ve uzun menzilde önleme yapabilecek sistemler. Gerek hava
soluyan
hedeflere gerekse balistik hedeflere karşı. Bunun üzerindeki
erken
ihbar sistem, atış kontrol radarı ve füzenin başındaki RF
arayıcı
başlık yine bu grubun sorumluluğu arasında yürüyen projeler
arasında. Bunun da ilk ürünleri önümüzdeki 3 yılın sonunda
ortaya
çıkmaya başlayacak" değerlendirmesinde bulundu.
"Yerlileştirme anlamında biz özellikle yarı iletken
anlamında
büyük atılımlar yaptık" diyen Akkulu, şunları söyledi:
"Bilkent ile kurduğumuz AB mikro nano üzerinden yüksek RF
güç
üreten galyum nitrat tabanlı yarı iletkenlerin üretimine
başladık.
Diğer taraftan daha düşük güçlü ama çok fonksiyonlu monolitik
devriyelerin tasarımlarını kendi bünyemizde yapıyoruz. Bunları
Avrupa ve Amerika güdümünden uzakta Uzakdoğu’daki fabrikalarda
ürettiriyoruz. Tamamen IP hakları bize ait olarak. Bunun
dışında
kart modül ve yazılım seviyesinde radar ile elektronik harp
konusunda dışarıya hiçbir bağımlılığımız kalmadı. En baştaki
anten
elamanından en alttaki işlemci kartlarına kadar yurt içinde
yerli
olarak alt yüklenicilerimizle geliştiriliyor ve üretiliyor.
Yerlileştirme çalışmalarımız halen devam ediyor. Bu konuda
özellikle enstitülerle, yan sanayi firmaları, üniversitelerle
Ar-Ge
projeleri başlatıyoruz ve onları sistemlerde kullanıma almaya
çalışıyoruz."
Gençlere de tavsiyelerde bulunan Akkulu, meraklı olmalarını,
sürekli okumalarını ve kendilerini iyi yetiştirmeleri
gerektiğini
sözlerine ekledi.