Türkiye-İngiltere İş Konseyi Brexit Paneli
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (deik) Tarafından ‘türkiye-ingiltere İş Konseyi Brexit Paneli’ Düzenlendi.
Abone olDışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk
Kaymakcı, DEİK tarafından düzenlenen ‘Türkiye-İngiltere İş Konseyi
Brexit Paneli’’nde yaptığı konuşmada, Brexit’in hem AB’nin hem
Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin zararına olduğunu
söyledi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) tarafından
‘Türkiye-İngiltere İş Konseyi Brexit Paneli’ düzenlendi. Dışişleri
Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı yaptığı
açılış konuşmasında, 2016 yılında Birleşik Krallık’ta bir
referandum yapıldığını kaydederek, “Şuanda bütün tartışmalar bu
referandumun sonuçları yüzünden dönüyor. Bu sonuç bir belirsizlik
oluşturdu. Birleşik Krallık, AB sebebiyle tarihinde 2 referandum
gerçekleştirdi” açıklamalarında bulundu.
Kaymakcı: "Gençlerin yüzde 80’i Birleşik Krallık’ın AB’de
kalması için oy kullandı"
Kaymakcı sözlerine şöyle devam etti: “Bugün itibariyle Birleşik
Krallık’ın AB’den çıkarsa 2016’dan bu yana referandumda oy kullanıp
hayatta olmayanları çıkarıp be hiçbir yeni seçmen eklemezseniz,
brexit kendisini otomatikman ortadan kaldırıyor. Gençlerin yüzde
80’i Birleşik Krallık’ın AB’de kalması için oy kullandı”.
"Brexit, hem AB’nin hem bana göre Birleşik Krallık’ın hem de
Türkiye’nin zararına"
Aslında bu referandumun bağlayıcı bir referandum olmadığına
dikkat çeken Kaymakcı, “Bu referandum tavsiye mahiyetindedir.
AB’nin dışında olmanın nasıl bir bedelinin olduğunu biliyorum.
İster büyük bir ülke olun, ister de küçük bir ülke olun, ister
vatandaşlarınız çok eğitimli olsun; eğer Avrupa kıtasında
bulunuyorsanız ve AB dışında kalmaya lüksünüz olamaz. Ben AB
üyeliğini 100 üzerinden 90 fayda olarak belirliyorum. Brexit, hem
AB’nin hem bana göre Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin
zararına. Türkiye ile Birleşik Krallıktan müzakerelerinde ele
aldığımız konulardan bir tanesi de Kıbrıs’tır. Çünkü Kıbrıs
adasında bildiğiniz gibi Birleşik Krallık’ın üsleri var”
dedi.
Gür: "İngiltere, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ikinci
partnerlerinden birisidir"
Yaptığı açılış konuşmasında Türkiye’nin İngiltere’yle olan
ilişkilerine değinen DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı
Remzi Gür, “İngiltere, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ikinci
partnerlerinden birisidir. 2016’da İngiltere Avrupa Birliği’nden
(AB) ayrılmayı düşündü. Biz AB’ye girmeye çalıştığımız halde,
giremedik. İngiltere’de bazı sebeplerden dolayı ayrılmak istiyor.
Ama bu ayrılma durumunun şeklini İngiltere ve AB henüz
kararlaştırmış değil” dedi.
"Türkiye’nin, İngiltere’ye olan ihracatı 18,6 milyar
dolar"
İngiltere’nin Türkiye’ye yatırımının 10 milyar dolar civarında
olduğunu kaydeden Gür, “3 bine yakın İngiliz iş adamı Türkiye’de iş
yapıyor. Türkiye’nin de İngiltere’ye olan ihracatı 18,6 milyar
dolar olduğuna göre, İngiltere AB’den anlaşmasız çıkarsa,
zararlarımız neler olacaktır? Ticaret Bakanının açıklamasına göre
Türkiye bu durumda 2,5 veya 3 milyar dolar zarar edebilir. Fakat
İngiltere AB ile henüz anlaşmadığı için, bir şey söylemenin doğru
olmadığına inanıyorum. İngiltere AB’den çıkarsa, İngiltere’nin çok
zor bir duruma girmeyeceğini düşünüyorum. Kısa zamanda toparlanıp
ticaretine devam edeceğini düşünüyorum. İngiltere dünyanın büyük
ülkeleri arasında yer alıyor. Eğer biz de bu durumdan bir zarar
göreceksek, kısa sürede toparlanacağımızı düşünüyorum” diye
konuştu.
"İngiltere’nin bize bu coğrafyada ihtiyacı var"
İngiltere’nin AB’den ayrılmasıyla ilgili olarak ticaretlerinin
durmayacağının altını çizen Gür, “Bu ticaretimiz devam ederken,
İngiltere’nin bize bu coğrafyada ihtiyacı var. İngiltere’nin AB’den
ayrılması bizi etkilememelidir. AB’ye girmek istediğimiz zaman
İngiltere bize yardım etmeyi düşündü. Ama istediği gibi bize yardım
edemedi. İki ayrı kutupta güçlü ülkeleriz” ifadelerini
kullandı.
Chilcott: "Eğer sert bir Brexit meydana gelirse önümüzde hukuki
ve idari zorluklar olur"
İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott da Brexit’in
iki ülke ilişkilerini belirleyecek 3 ana faktör olduğunu
söyleyerek, “İlk olarak, Brexit’in anlaşmalı ya da anlaşmasız
olması, çok farklı kısa dönem senaryoları oluşturacaktır. İkincisi,
Türkiye önümüzdeki birkaç yıldaki fırsatlardan faydalanacak mı? AB
standartları ve normlarına uyum sağlayacak mı? Sadece iş olarak
değil, toplum genelinde de bunu ne kadar yaparsa dış yatırımcılar
ve İngiliz yatırımcılar için o kadar cazip görünecek. Üçüncü olarak
da iki hükumetin ilişkileri başarılı ve verimli kılmak için
göstereceği politik irade ve harcayacakları çaba belirleyici
olacak. Eğer sert bir Brexit meydana gelirse önümüzde bazı önemli
hukuki ve idari zorluklar olur” diye konuştu.