Türk Halk Oyunları Topluluğu, dünya birincisi oldu

Güney Kore’de düzenlenen kıtalararası en büyük dans
organizasyonu olarak kabul edilen, dünya dans yarışmasında
Türkiye’yi temsil eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Halk Oyunları
Topluluğu, iki dalda dünya birincisi oldu.

Uluslararası Dans Festivalleri Federasyonu (FIDAF) ile Güney
Kore Hükümeti tarafından organize edilen ve bu yıl 16’ıncısı
düzenlenen dünya dans yarışması, Güney Kore’nin Cheonen kentinde
yapıldı. Kıtalararası ve en büyük dans organizasyonu olan yarışmada
BAU Halk Oyunları Topluluğu, 20 dansçı ve 1 eğitmen ile katıldığı
yarışmada 2 dalda dünya birincisi oldu. Sokak Dansı kategorisinde
yarışan Karadeniz ekibi, 32 takım arasından sıyrılarak birinci
oldu. Ardından 16 ülke ülke ile Sahne Dansları katagorisinde
yarışan Zeybek ekibi de gösterdikleri üstün performansla
birinciliği aldı. Dans yarışmasında Kosava ikinci, Meksika ise
üçüncü oldu.

“Üniversitemizin ve kültürümüzün düyadaki elçisi olmaktan gurur
duyuyoruz”

Dünyanın en büyük dans organizasyonunda Türkiye’yi gururla
temsil ettiklerini söyleyen BAU Halk Oyunları Topluluğu Kurucu
Başkanı Okan Gürbüz, “Ekibimizi kurduğumuz günden bu güne kadar
Anadolu kültürüne ve zenginliğine olan inancımız ile yolumuza devam
ediyoruz. 2015 yılında da Litvanya’da 6 dalda dünya şampiyonu olan
ekibimiz, bu kez ünvanını, dünya birinciliği ile kıtalararası ve en
büyük dans organizasyonunda tazeledi. Bu yarışma bizim için iki
konuda çok kıymetli. Birincisi, geleneksel kültürümüzü en saf hali
ile ve tüm güzelliği ile temsil ettik. Çünkü özellikle son 10-15
yıldır geleneksel danslarımız son derece bozuldu ve dünya bizi bu
şekilde tanımaya başladı. Biz bu algıyı her yıl değiştirmeye gayret
ediyoruz. İkincisi dünya’nın sayılı eğitim kurumları içerisinde
eğitime verdiğimiz önem ve katma değeri kültürümüz içinde sağladık.
Üniversitemizin ve kültürümüzün düyadaki elçisi ve temsilcisi
olmakta ayrı bir gurur durumudur”

dedi. Gürbüz son olarak şunları söyledi:

“Bu gibi organizasyonlarda ülkemizi kaliteli ve kültürümüze
tarihimize yakışır şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz.
Uluslararası toplumların Türkler ve Türkiye hakkında akıllarındaki
yanlış algıları da ortadan kaldırıyoruz. Tüm katılımcı ülkeler
disiplin, düzen ve sıcak ilişkilerimizden sonra ülkemiz için olumlu
görüşlere sahip oluyorlar”.