Türk Eğitim-Sen Başkanı Geylan: "Ceren Damar Şenel davasına müdahil oluyoruz"
Türk Eğitim-sen Genel Başkanı Talip Geylan, "hayatını Eğitime Adayan, Bilgi Ve Tecrübesini Aktarmak İçin Çaba Sarf Eden, FedakÂrca Görevini Yapan Eğitimcilerimizin Can Güvenliğinin Çikarilacak Bir Yasayla Sağlanabileceğine İnaniyoruz" Dedi.
Abone olTürk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Ceren Damar Şenel
davasına müdahil olduklarını belirterek, "Hayatını eğitime adayan,
bilgi ve tecrübesini aktarmak için çaba sarf eden, fedakarca
görevini yapan eğitimcilerimizin can güvenliğinin çıkarılacak bir
yasayla sağlanabileceğine inanıyoruz" dedi.
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren
Damar Şenel’in öğrencisi tarafından öldürülmesinin üzerinden 9 ay
geçti. Sınavda kopya çekmesine müsaade etmediği bir öğrencisi
tarafından önce silahla vurulan daha sonra defalarca bıçaklanan
Ceren Damar Şenel ardında gözü yaşlı anne, babasını, eşini ve
kendisini seven yüzlerce öğrencisini bıraktı. Türk Eğitim-Sen Genel
Başkanı Talip Geylan konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Geylan,
Ceren Damar Şenel davasının ilk duruşmasının 27 Eylül tarihinde
yapılacağını hatırlatarak, "Akademik başarısı yüksek, duruşuyla
örnek olan, gelecek vaat eden bir bilim insanını kaybetmenin derin
üzüntüsünü yaşıyoruz. Ceren Damar Şenel’in ailesinin acısına en
kalbi duygularımızla ortak oluyoruz. Bu davaya aslında sadece
sendikaların ve diğer sivil toplum örgütlerinin değil, tüm toplumun
müdahil olması gerekmektedir. Zira eğitim çalışanlarına yönelik
şiddetin toplumsal bilinç ile önlenebileceğine inanıyoruz.
Unutulmamalıdır ki; geleceğimizi şekillendiren eğitimcilerimizin
yeri sınıflardır, toprağın altı değildir. Onlar da ana baba kuzusu,
eşinin kıymetlisi, çocuklarının kanatsız meleği, süper
kahramanıdır. Ne eğitimcilerimiz ne de onların aileleri böyle bir
merhametsizliği asla hak etmemektedir. Yetkililerin şiddet
olaylarını sadece kınamakla yetinmemeleri gerekmektedir. Daha fazla
canın yitip gitmemesi, daha fazla ailenin gözü yaşlı kalmaması için
caydırıcı cezalar getirilmesi zorunludur. Hayatını eğitime adayan,
bilgi ve tecrübesini aktarmak için çaba sarf eden, fedakârca
görevini yapan eğitimcilerimizin can güvenliğinin çıkarılacak bir
yasayla sağlanabileceğine inanıyoruz. Bu noktada eğitimcilere
şiddet uygulandığında bir şikayete bağlı kalmaksızın fail hakkında
kamu davası açılması ve en ağır cezai müeyyidelerin uygulanmasını
talep ediyoruz. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla müsamaha
gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka
cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını
bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin
oluşturulması, önleyicilik açısından önemli bir adım olacaktır.
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
Araştırması Komisyonu kurulmasının önemli olduğuna inanıyoruz"
ifadelerini kullandı.