Akar’dan TSK mensuplarına veda mesajı
Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral Hulusi Akar veda mesajı yayınladı
Abone olGenelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yayınladığı veda masajında, “Hain darbe girişiminin yarattığı olumsuz etkileri en kısa sürede atlatan ve içine sızan hainlerden temizlendikçe daha da güçlenen Türk Silahlı Kuvvetleri; asil milletimizin huzur ve güvenliğine, egemenlik ve bağımsızlığına yönelen terör tehdidini ortadan kaldırmak için hain darbe girişiminden bir ay sonra Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlatabilmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabinesinde Milli Savunma
Bakanı olan Orgeneral Hulusi Akar, TSK’nın web sayfasında
yayınladığı veda masajına, “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Değerli
Mensupları, Kahraman Silah Arkadaşlarım” sözleriyle başlayarak
şöyle devam etti:
“1972 yılında teğmen olarak başladığım askerlik hayatıma
Genelkurmay Başkanlığı gibi onurlu bir görevi devrederek veda
ediyorum. Askerlik mesleğinin gerektirdiği vazifeleri yerine
getirmiş olmanın huzur ve mutluluğu ile şerefle taşıdığım
üniformamdan ayrılmanın hüznünü birlikte yaşıyorum.
Silahlı Kuvvetlerimizin çeşitli kademelerinde sadakatle ve onurla
görev yaptım. Bu süre zarfında, “En büyük takdir, güvenilmek; en
büyük başarı, bu güvene layık olmaktır.” düsturunu meslek hayatım
boyunca egemen kılmanın gayreti içinde oldum.
Genelkurmay Başkanlığı görevini devraldığım tarihten bugüne kadar
geçen üç yıllık süre içinde, ülkemiz ve yakın çevremizde meydana
gelen çok önemli gelişmelere tanık olduk. Bu gelişmeler, birçok
bakımdan yönetilmesi zor bir dönem olarak tarihteki yerini
almıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri olarak bu zor dönemde asil milletimizin
sevgi ve güveninden aldığımız güçle, bayraklaşan vatan
topraklarının bütünlüğü ve güvenliği ile milletimizin egemenlik ve
bağımsızlığı uğruna gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden başta
terörle mücadele olmak üzere, her türlü tehdit ve tehlikeye karşı
“Ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışı içerisinde azim ve
kararlılıkla mücadele ettik.
Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım,
Bölgesel güvenlik ve istikrar durumundaki dalgalanmaların küresel
etkilere neden olduğu, geleceğin güvenlik boyutunun ülkemiz
çevresindeki coğrafyada şekillenmeye başladığı bu dönemde
Türkiye’de, çok boyutlu ve çeşitli terör olayları yaşanmıştır.
Bu dönemde DEAŞ ve aslında birbirinden farkı olmayan
PKK/KCK/PYD-YPG gibi terör örgütlerinin 2011 yılından itibaren
Suriye ve Irak’ta yaşanan istikrarsızlık ve otorite boşluğundan da
istifadeyle ülkemizde şiddeti giderek artan büyük terör eylemleri
düzenlemesi nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 24 Temmuz
2015 tarihinden itibaren yurt içinde ve sınır ötesinde geniş çaplı
operasyonlar düzenlenmiştir. Bu operasyonlarla Mehmetçik,
“Girilemez” denilen yerlere girmiş, “Ulaşılamaz” denilen yerlere
ulaşmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri bu operasyonları başarıyla sürdürürken PKK
terör örgütü, Suriye ve Irak’taki istikrarsızlık ile sınır geçiş
imkânlarından faydalanarak eylemlerini şehir merkezlerine taşımış,
Güneydoğu il ve ilçelerimizde çukur eylemlerini başlatmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, dünyada az sayıda ordunun gösterebileceği
bir başarıyla masum insanlara zarar vermeden teröristleri
kazdıkları çukurlara gömerek bu tehdidi bertaraf etmiştir.
Yine bu dönemde PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi örgütlere karşı
mücadele sürdürülürken ülkemiz, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün hain
darbe girişimine maruz kalmıştır.
Ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte Türk Silahlı
Kuvvetlerine de sızarak Türkiye Cumhuriyeti’ne, demokrasimize ve
onun köklü değerleri ile saygın kurumlarına kasteden FETÖ’nün hain
mensupları tarafından gerçekleştirilen bu ihanet karşısında birlik,
beraberlik ve demokrasi idealleri uğruna yediden yetmişe bütün
fertleriyle bir araya gelerek tek vücut olan asil milletimiz; Türk
Silahlı Kuvvetleri, jandarma ve emniyet güçlerimizin vatansever
evlatlarıyla birlikte omuz omuza mücadele vererek bu hain darbe
girişimini akamete uğratmıştır.
Bu hain darbe girişiminin yarattığı olumsuz etkileri en kısa sürede
atlatan ve içine sızan hainlerden temizlendikçe daha da güçlenen
Türk Silahlı Kuvvetleri; asil milletimizin huzur ve güvenliğine,
egemenlik ve bağımsızlığına yönelen terör tehdidini ortadan
kaldırmak için hain darbe girişiminden bir ay sonra Fırat Kalkanı
Harekâtı’nı başlatabilmiştir.
Bu harekât sırasında, masum insanlara zarar vermemek için her türlü
tedbir alınarak 3.000 civarında DEAŞ’lı terörist etkisiz hale
getirilmiş ve DEAŞ’a Suriye’de büyük bir darbe vurulmuştur.
Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı azim ve kararlılıkla 20 Ocak 2018
tarihinde de Zeytin Dalı Harekâtı’nı başlatarak Afrin bölgesini
teröristlerden temizlemiş, hem bölge halkının hem de sınırlarımızın
güvenliğini sağlamıştır.
Tüm bu operasyonların planlama ve icrasında sadece teröristler ve
bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef
alınmış; şanlı tarihimiz ve kültürümüz gereği Türk Silahlı
Kuvvetleri tarafından dokunulmaz kabul edilen sivil/masum
kişilerin, dini/kültürel yapıların, tarihî eserlerin ve çevrenin
zarar görmemesi için, diğer hiçbir ülkenin göstermediği dikkat ve
hassasiyetle davranılmıştır.
Özellikle ifade etmek isterim ki, Türk ordusunun kahraman
mensupları burada sadece askerî değil; aynı zamanda yüksek ahlaki
değerlere dayalı asil davranışlarıyla tarihimize yaraşır insani bir
başarıyı da kazanmıştır. Bu operasyonlar esnasında bölge halkının
gönlünü fetheden kahraman silah arkadaşlarımın ortaya koymuş olduğu
emsalsiz tavır ve hareketleri, her türlü övgünün üzerindedir.
Bu dönemde, yurt içi ve sınır ötesinde başarıyla yürüttüğümüz
terörle mücadele harekâtlarının yanı sıra NATO, BM, AB ve AGİT
görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında Afganistan’dan Kosova’ya,
Bosna Hersek’ten Katar’a, Lübnan’dan, Somali’ye ve Aden Körfezi’ne
uzanan geniş bir coğrafyada görev ve sorumluluk üstlenerek
tarihimize, kültürümüze ve atalarımıza yaraşır şekilde yedi iklim
üç kıtada ülkemizin hak ve menfaatlerini koruma faaliyetlerimize de
aralıksız devam edilmiştir.
Yine “mavi vatan”ımız olan denizlerimizde ve hava sahasında mevcut
sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri
çerçevesinde çözüme kavuşturulmasından yana olduğumuz, ancak hiçbir
hak ihlaline de müsaade etmeyeceğimiz her fırsatta dile getirilmiş,
ülkemizin ve milletimizin uluslararası hukuk ve anlaşmalardan
kaynaklanan hak ve menfaatleri azim ve kararlılıkla
korunmuştur.
Özetle, Terörle Mücadele Harekâtı ile kara, deniz ve hava
hudutlarımızın güvenliği başta olmak üzere tüm görevlerin icrasında
yasalarla tanınan her türlü inisiyatif, imkân ve yetki; muhakemeye
dayalı cesaretle tereddütsüz kullanılmıştır.
Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım,
Faaliyetlerimizde sağlanan başarılar; başta aziz şehitlerimiz ve
kahraman gazilerimiz olmak üzere; ciddiyet, samimiyet, diyalog ve
koordinasyon içerisinde fedakârca çalışan, mesleklerinin her
kademesinde ve faaliyetlerinin her aşamasında askeri atmosferi
daima muhafaza eden siz kahraman silah arkadaşlarım sayesinde elde
edilmiştir.
Bu süreçte TSK’nın her bir personeli, gece-gündüz demeden karada,
denizde ve havada olağanüstü gayretle çalışarak kendilerine verilen
her türlü görevi yerine getirmiş; egemenlik, bağımsızlık ve
güvenliğimizin en önemli teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinde
en küçük bir zafiyet yaşanmaması için büyük fedakârlıklar
göstermiştir.
Silahlı Kuvvetlerimizin fedakâr ve kahraman mensupları olarak
sadakatiniz, üstün ahlaki ve mesleki niteliklerinizle Genelkurmay
Başkanlığı görevini devralan Orgeneral Yaşar GÜLER başta olmak
üzere, yeni komuta heyetinin emir ve komutasında çok daha önemli
başarılar kazanacağınıza inanıyorum.
Özellikle 15 Temmuz’dan sonraki süreçte yaşanan personel
eksikliğine rağmen, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp
gelen köklü gelenekleri, millî ve manevi değerleri ile anayasada
belirtilen çerçevede ve yasalar doğrultusunda milletinin emrinde ve
daima görevinin başında olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, sizlerin
sayesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendisine
verilen görevleri, büyük bir azim ve kararlılıkla yerine
getireceğinden asil Türk milletinin sevgi ve güvenine lâyık olmaya
devam edeceğinden hiçbir şüphem yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle; Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal
ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, kutsal vatan toprakları için
canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rahmet, minnet ve saygıyla yâd
ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve
gazilerimizin değerli aile fertlerine şükranlarımı sunuyorum.
“Ordu-millet” dayanışmasının en güzel örneklerini sergileyerek
desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve varlığıyla çalışmalarımızda
bizlere güç veren asil milletimize, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
daima daha ileriye gitmesi için emek harcayan ve değerli katkılarda
bulunan başta birlikte çalıştığım Kuvvet Komutanlarımıza, İkinci
Başkanlarımıza, Jandarma Genel Komutanlarına, Sahil Güvenlik
Komutanlarına, General, Amiral, Subay, Astsubay, Devlet Memuru,
İşçi, Uzman Erbaş ve Erlerimize, Kahraman Gazilerimize, terörle
mücadelede Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarıyla birlikte omuz
omuza çalışan Jandarma Personeli, Emniyet Güçleri ve Güvenlik
Korucularımıza, emekli mensuplarımıza; görev sürem boyunca
desteklerini her zaman yanımda hissettiğim tüm değerli silah ve
mesai arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyor, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin bugünkü seviyeye gelmesinde emeği geçen önceki Sayın
Genelkurmay Başkanları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli
mensuplarını saygı ve şükranla anıyorum.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar GÜLER başta olmak üzere, Türk
Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarına başarılar diliyor, kıymetli
aile fertlerinizle birlikte huzur ve esenlik dolu bir ömür
geçirmeniz temennisiyle hepinizi en içten duygularla
selamlıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onun kahraman mensuplarına emir-komuta
etmenin gururuyla sizlere arzıveda ederken her birinizin
gözlerinden öpüyorum.
Yolunuz, bahtınız açık olsun."