Anasayfa /  Popüler  /  Önemli günler

Tıbbıyeli Hikmetlerden bugüne 14 Mart Tıp Bayramı

Türkiye’de tıp alanından çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günü 14 Mart Tıp Bayramı, ilk kez 1919 yılının 14 Mart’ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşti.  

Abone ol
Abone ol 13 Mart 2017 16:34

14 Mart ‘Tıp Bayramı’nın tarihçesi

İstanbul’da, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, İngiliz birlikleri tarafından işgal edilince, işgalcilere karşı ayaklanmak ve okulu kurtarmak için çareler arayan öğrenciler; okulun kuruluş yıldönümü olan 14 Mart’ı topluca kutlamaya karar verdiler. Tıbbiye 3. sınıf talebesi olan Hikmet Boran önderliğinde büyük bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri bu duruma müdahale ettilerse de durduramadılar.

Olayın yıldönümü olan 14 Mart, tıp camiasının emperyalist güçlerin karşısına resmen çıkışının yıldönümü ve bugünkü Tıp Bayramı’nın sebebini oluşturdu. Devrin ünlü doktorlarının da destek verdiği tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının vatanı savunma hareketi olarak başladı.

hikmet-boran-gidahatti

Hikmet Boran

14 Mart 1827’de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı’daki Tulumbacıbaşı Konağı’nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul ediliyor. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart ise “Tıp Bayramı” olarak kutlanıyor.

TTB’nin hükümetten 4 talebi

Türk Tabipleri Birliği, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının 4 talebini sıraladı: Haksız hukuksuz ihraç edilenler görevlerine iade edilsin, hastaya yeterli süre, çalışırken ve emeklilikte insanca ücret ve sağlıkta şiddet sona ersin.

“14 Mart’ta ne haldeyiz? OHAL’deyiz!”

“14 Mart’ta ne haldeyiz? OHAL’deyiz!” ifadesine yer verilen ve 15 Temmuz sonrasında yayımlanan KHK’lerle bugüne kadar 2 bin 750 hekimin kamudaki işlerinden atıldığının vurgulandığı açıklamada, “Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde performansa dayalı ücretlendirme nedeniyle oluşan sıkıntılara ve hastaya yeterli süre ayrılamadığına dikkat çekildi. “Hekimlikte sürat felakettir” denilen açıklamada ayrıca, sağlıkta şiddete karşı hükümetin yaptığı düzenlemelerin yeterli olmadığı vurgulanarak, TTB’nin hazırladığı yasa tasarısı önerisi için mücadele edileceği kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sağlık alanında keyfilik, hoyratlık, karmaşa, despotluk, şiddet… ‘Şimdilik’ 2 bin 750 hekim işlerinden atıldı; binlerce hekim ise ‘sıra ne zaman bize gelecek’ endişesi içinde yaşama ve çalışma uğraşı içinde. Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalarla karşılaşıyoruz. İyi hekimlik giderek kan kaybediyor. Nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşulları daha fazla tahrip ediliyor.

14 Mart’ta Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak yüksek sesle itirazımıza devam ediyoruz. Umudumuzu tüketemezsiniz! Çünkü, karşınızda aklın, vicdanın ve toplumun sesi olan hekimler ve onların örgütlülüğü var!

Bu 14 Mart’ta iyi şeylere her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bütün toplum olarak kötüyü, kötülüğü iyilikten ayırmamız gerektiğinin farkındayız ve yüzümüz, kalbimiz, aklımızla iyiye dönmeliyiz, diyoruz. Mesleğimizi iyi uygulama konusundaki çabalarımıza karşın, yaygın ve yoğun bir şiddete maruz kalıyoruz. Sorunlarımız onca çabamıza ve talebimize rağmen çözülmüyor; aksine her geçen gün fazlalaşıyor.

Sağlık için; umut, çatışmasızlık, barış, yaşanabilir bir doğa, eşitlik ve iyi hekimlik için bu 14 Mart’ta tüm hekimlerle el ele olacağız.”


Yorumlar