Telefon Görüşmesi
Abone olSenelerdir dul yaşayan bir kadını Temel’le tanıştırıp
evlendirmişler. Düğün gecesi eve gelmişler ve Temel başlamış “Soyun
bakalım”. Kadın soyunmuş “Beni de soy…” Kadın Temel’in
üzerindekileri çıkartmış ve ikisi de çırılçıplak kalmışlar. Kadın
utangaç bir ifadeyle Temel’in yüzüne bakarken Temel devam
etmiş:
“Eğil aşağıya” Kadın eğilmiş.
“Al eline oni” Kadın Temel’in aletini eline almış.
“Yala bakalım oni”; deyince kadın kendi kendine mırıldanmış:
“Ahhh ahh Serafettin sanki olup gidecek ne vardı. su halime bak
tanımadığım birine neler yapıyorum”; derken Temel’in sesi
duyulmuş:
“Hacen ben oni sana rahmetliyle telefon görüşmesi yap diye
tutturmadım”.
BONUS FIKRA
Lüleburgaz spor rakip takıma yenilince; Lüleburgaz spor kız
seyirciler şöyle bağırmışlar:
Lüle olurmu büle…! Lüle olurmu büle….! Lüle olurmu büle…!
ONLAR CENAZE İÇİN
Yaşlı adam ölüm döşeğindeydi… Artık son dakikalarını yaşıyordu… Hasta yatağında yatarken birden mutfaktan gelen kokuyu duydu, en sevdiği çikolatalı kurabiyelerin kokusu…
Birden gözleri aralandı, kendini ayağa kalkacak kadar güçlü hissetti…Bu şaşılacak bir şeydi, ölmek üzere olan adamı ayağa kaldırmaya kurabiyelerin kokusu yetmişti…Duvara tutunarak merdivenlere kadar yürüdü…Basamakları ağır ağır inerken sanki mutfağa değil hayata yaklaşıyor gibi heyecanlıydı…
Nihayet mutfak kapısına kadar geldi… İşte masanın üzerindeki tepside onlarca çikolatalı kurabiye, tam karşısında duruyordu… Son gücüyle masaya yaklaştı, o kurabiyelerden bir tane ağzına atabilse sanki ömrüne ömür katılacaktı… Bir tane almak için elini uzattı… Ama birden karısı yetişti ve eline vurdu:
“-Çek elini bakayım… Onlar cenaze için…
BONUS FIKRA
KAYSERİLİ TAKSİDEYKEN
Taksinin yokuşta freni patlamış,müthiş bir hızla aşağıya doğru iniyor.Kayseri’li müşteri bağırmış:
-Durdur şu arabayı
Şoför panik içinde:
-Durduramıyorum frenler patladı
Kayseri’li müşteri:
-O zaman taksimetreyi kapat
Giyotin
Günlerden bir gün 1 papaz, 1 sarhoş ve 1 mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılırlar.. İlk Sıra papazdadır.. İnfaz memuru papaza sorar:
– İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmayı tercih edersin?
Papaz cevap verir:
– Yukarı bakmak isterim.. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur.. der
Papazın isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazın boynuna santimetreler kala duruverir..
Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır..
Sıra sarhoşa gelmiştir.. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler.. Aynı şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur.. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır..
En son sıra mühendistedir.. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir.. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır:
– Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım..
Papağan
Bir kadın papağan almak istiyormuş.
Gitmiş pazardan almış ama satıcı demiş ki;
-“Abla yalnız bu papağan genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyor musun?”
Kadın evet diyerek almış.
Eve gitmiş.
– Papağan “Ooo yeni mekan, yeni patron” demiş.
Kadın aldırmamış. Kadının 2 kızı gelmiş eve.
– Papağan “Ooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar” demiş.
Kadın biraz bozulmuş.
Daha sonra kocası eve gelmiş.
Papağan;
– “Ooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri hoş geldin Mehmet abi.”