Anasayfa /  Sağlık

Tedavisinde geç kalınan ağrılar kalıcı olabiliyor

Erişkinlerin Yüzde 80’inin, Yaşamlarında En Az Bir Kez Ciddi Bir Bel Ağrısı Atağı Geçirdiğini Belirten Beyin Ve Siniri Cerrahisi Uzmanı Dr. Erhan Arslan, “bu Sorun Da Çoğunlukla Yatakta Dinlenme Veya İlaç Tedavisi İle Çözülür. Bel Ve Bacaklara Vuran Ağrının İse En Önemli Sebebi Bel Fıtığıdır” Dedi.

Abone ol
Abone ol 07 Ekim 2019 16:39

Erişkinlerin yüzde 80’inin, yaşamlarında en az bir kez ciddi bir
bel ağrısı atağı geçirdiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi
Uzmanı Dr. Erhan Arslan, “Bu sorun da çoğunlukla yatakta dinlenme
veya ilaç tedavisi ile çözülür. Bel ve bacaklara vuran ağrının ise
en önemli sebebi bel fıtığıdır” dedi.


Bir belde 5 omur ve aralarında yastıkçık görevi gören diskler
bulunduğunu kaydeden, Özel Hayat Hastanesi’nden Beyin ve Sinir
Cerrahisi Uzmanı Dr. Erhan Arslan, "Sağlıklı bir disk omurgada
tıpkı araba amortisörü gibi şok emici olarak çalışır. Disklerimiz
omurgayı yer çekimine karşı ve atlama, çekme, itme gibi güçlü
hareketlerden korur. Yatma dışındaki tüm hareketlerde özellikle
ayakta ve uzun süre oturmada, omurgamıza ve disklere yükleniriz.
Fıtıklaşma diskin merkezindeki çekirdek dışarı doğru basınç yapmaya
başladığında oluşur. Fıtıklaşan disk bel ağrısı oluşturabilir veya
omurilikten çıkan sinir köklerine bası yapıp bacak ağrısına sebep
olabilir” diye konuştu.


Bel ve bacak ağrısı şikayetiyle başvuran hastaları öncelikle
muayene ederek, gerekli laboratuvar ve radyolojik incelemeleri
sonrasında hangi tedavi yönteminin uygulanacağının planlandığını
belirten Dr. Erhan Arslan, "Kuvvet kaybı olmayan, bel MR’ında
belirgin fıtığı olmayan hastalarda istirahat, ilaç tedavisi, fizik
tedavi ve ağrı tedavisine yönelik girişimsel uygulamaları içeren
tedaviler uygulanır. Cerrahi tedaviye karar vermemizde temel
etkenler; yatak istirahati, ilaç tedavisi ve fizik tedaviye rağmen
ağrısı geçmeyen, sosyal ve iş yaşantısı etkileyen, bacak veya
ayakta ciddi kuvvet kayıpları ortaya çıkan hastalardır. Cerrahi
girişimler bu gün hızla gelişmekte, mikrocerrahi ameliyatlarıyla
hasta kısa sürede eski yaşantısına dönmektedir. Teknolojideki
gelişmelerle kullandığımız mikroskoplarla, dokuları 40 kat
büyüterek sinirlere bası yapan fıtıklaşmış dokular mikrocerrahi
yöntemiyle tedavi edilmekte. Tedavisinde gecikilen vakalarda ise
ağrılar ve felçler kalıcı olabilmektedir” diye konuştu.


Cerrahi tedavide hedef, ağrı ve bacakta güçsüzlüğe sebep olan
fıtıklaşmış diskin sinire olan basısının ortadan kaldırılması
olduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Erhan Arslan,
şöyle devam etti:


"Bel fıtığı olan hastada günümüzde mikrocerrahi tekniği ile
mikrodiskektomi (kapalı ameliyat) ameliyatı önerilir.
Mikrodiskektomi operasyonunda, daha küçük 1-2 santimetrelik cilt
kesisi kullanılarak hastanın ameliyat sonrası dönemini daha rahat
ve ağrısız geçirmesi sağlanır. Hastalar ameliyattan 5 saat
sonrasında ayağa kaldırılarak, yürüyüş yapabilir ve tuvalet
gereksinimi yardımsız görebilir. Ameliyattan 1 gün sonra da hastaya
egzersiz programına başlatılarak, günde en az 1 saat tempolu
yürüyüş önerisiyle taburcu edilir. Cilt kesisi küçük ve dikişsiz
olduğundan pansumana gerek duyulmadan hasta bir gün sonra banyo
yapabilir. Uyguladığımız mikrodiskektomi kapalı ameliyat tekniği
sayesinde hastalar ameliyat sonrası erken dönemde işlerine ve
sosyal hayata dönebilirler."


Yorumlar