Anasayfa /  Yerel

TDK Başkanı Gülsevin: “Türk kültür ve dili Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor”

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk dilinin önemine vurgu yaparak, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş” dedi.

Abone ol
Abone ol 28 Ekim 2019 14:36

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk
dilinin önemine vurgu yaparak, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir
yerinden doğup bütün Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl
bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de
Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya,
Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri
beslemiş” dedi.


Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Çağdaş Türk Lehçeleri ve
Edebiyatları Bölümü tarafından düzenlenen ve TDK Başkanı Prof. Dr.
Gürer Gülsevin’in konuşmacı olarak katıldığı, “Dilimiz Kimliğimiz”
adlı konferans PAÜ Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde
gerçekleştirildi. Konferansa Gülsevin’in yanı sıra Fen Edebiyat
Fakültesi Dekanı Ertuğrul İşler, Denizli Sosyal Bilimler Meslek
Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray ile çok sayıda akademisyen
ve öğrenci katıldı.


Konferansın açılış konuşmasını, Denizli Sosyal Bilimler Meslek
Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Biray yaptı. Dilin yüzyılların tecrübe
ve birikimini bünyesinde taşıyan özel bir araçtır olduğunu
vurgulayan Biray, “Her dil, kendi toplumunun yaşanmışlıklarını,
bilgi ve anlayışını biriktirir. Dil, ortaya çıktığı coğrafyanın ve
o coğrafyada yaşayan toplumun izlerini taşır.Bu açıdan bakıldığında
bir dil daha doğarken diğer dillerden farklılaşır, tarihi süreçte
yaşadıklarıyla birlikte de bu süreci içine alan bütün mecrayı
bünyesinde taşır. Dil bireyi, içinde yaşadığı toplumun bir parçası
haline getirirken toplumu da diğer toplumlardan ayırarak millet
haline getirir” şeklinde konuştu.


“Türk dili ve kültürü dolaştığı coğrafyayı beslemiş ve
beslenmiştir”


TDK Başkanı Prof. Dr. Gülsevin ise Türk dilinin tarihçesine
değinerek Türkçe’yi bir ırmağa benzetti. Gülsevin, “Türk kültür ve
dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı baştan başa
dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı
besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya,
Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına
kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş. Nasıl bir ırmak dolaştığı
yerden etkileniyorsa Türk dili ve kültürü de bütün dolaştığı
coğrafyayı beslemiş ve beslenmiştir” dedi.


“Diller arasındaki etkileşim döngüsü yaşam var oldukça
sürecek”


Türk dilinin yüzyıllarca geniş bir coğrafyada etkileşim içinde
bulunduğunu da aktaran Gülsevin, bu etkileşimin doğal olarak diğer
dilleri ve kültürleri zenginleştirdiğini kaydetti. Konuşmasının
sonunda Türk dilinde değişik dillerle etkileşim içinde bulunarak
sözlüğüne yeni kelimeler eklediğini ve bu dillerin de Türkçe den
etkilendiğini anımsatan Gülsevin, diller arasındaki bu etkileşim
döngüsünün yaşam var oldukça süreceğini ifade etti.


Konferansın sonunda Gülsevin’e, Biray ve Türk Yurtları Kültür ve
Sanat Topluluğu Başkanı Şükriye Kılıç tarafından hediye ve çiçek
takdim edildi.


Yorumlar