Sur Yapı kaynak oluşturmaya devam ediyor
Dünyaca Ünlü Kredi Derecelendirme Kuruluşu Jcr-eurasia Rating, Sur Yapı’nın Ve Yenilenebilir Enerji Alanında Yatırımlarını Sürdüren Sur Enerji’nin Uzun Vadeli Ulusal Notu’nu A-/ Stabil Olarak Teyit Etti. Jcr-eurasia Rating Raporunda Firmanın, 27 Yılı Aşan Faaliyet Geçmişiyle, Başta Gayrimenkul Projeleri Olmak Üzere Avm, Enerji Gibi Farklı Sektörlere Yaptığı Yatırımlarla Ve Etkili Pazarlama Politikalarıyla Önemli Miktarda Kaynak Oluşturmaya Devam Ettiği Belirtildi.
Abone olDünyaca ünlü kredi derecelendirme kuruluşu JCR-Eurasia Rating,
Sur Yapı’nın ve yenilenebilir enerji alanında yatırımlarını
sürdüren Sur Enerji’nin Uzun Vadeli Ulusal Notu’nu A-/ stabil
olarak teyit etti. JCR-Eurasia Rating raporunda firmanın, 27 yılı
aşan faaliyet geçmişiyle, başta gayrimenkul projeleri olmak üzere
AVM, enerji gibi farklı sektörlere yaptığı yatırımlarla ve etkili
pazarlama politikalarıyla önemli miktarda kaynak oluşturmaya devam
ettiği belirtildi.
Japonya’nın önde gelen kurumsal yatırımcı grubunun desteklediği
Uluslararası derecelendirme kuruluşu JCR-Eurasia Rating, her yıl
gerçekleştirdiği derecelendirme notlarının periyodik gözden
geçirilmesini tamamladı. JCR Eurasia Rating yaptığı
değerlendirmede; “JCR, Sur Yapı Endüstri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Gayrimenkul Geliştirme ve Enerji Şirketleri’ni ulusal ve
uluslararası düzeyde yatırım yapılabilir kategorisinde
değerlendirerek, Uzun Vadeli Ulusal Notu’nu ‘A- (Trk)’ olarak teyit
etmiş ve söz konusu nota ilişkin görünümü ise ‘stabil’ olarak
belirlemiştir” denildi. Raporda inşaat sektörünün yıl boyunca
yaşadığı durgunluğuna rağmen bu notu aldığına özellikle dikkat
çekildi.
Farklı yatırımlardan kaynak oluşturuluyor vurgusu
JCR Eurasia Rating raporunda Sur Yapı’nın başta gayrimenkul
olmak üzere AVM ve enerji gibi farklı sektörlerdeki döviz, TL
getirisi olan yatırımlarıyla ve etkili pazarlama politikalarının
katkısıyla, önemli miktarda kaynak oluşturmaya devam ettiğine
dikkat çekildi. Raporda; yabancı para cinsinden gelirlerinin
dalgalanmalar karşısında pozitif katkı sağladığına, güç unsuru
olduğuna dikkat çekildi.
Avantajlı yönler tek tek sıralandı
Raporda firmanın sahip olduğu avantajlı yönler şu şekilde
sıralandı; “ Firmanın tamamlanan iş ve alışveriş merkezlerinden
elde edilecek uzun vadeli kira sözleşmeleriyle desteklenen yabancı
para kira gelirleri ve yenilenebilir enerji satışından kaynaklı
yabancı para satış gelirlerinin etkisiyle birlikte kur riskinin
önemli ölçüde dengeleneceği görülmektedir. Ayrıca, finansal
borçlarının önemli bir bölümünün uzun vadeli olması likidite
yönetimine kolaylık sağlamaktadır. Şirket’in Antalya kentsel
dönüşüm projesi başta olmak üzere devam eden nakit akımı oluşturma
kapasitesi, finansal kurumlarla olan uzun vadeli kredi
antlaşmaları, güçlü marka imajı, yabancı para cinsinden
hesaplanabilir düzenli kira geliri üretmeye başlayan alışveriş
merkezleri, yakın dönemde tamamlanıp yabancı para satış gelirleri
üretmeye başlayan enerji santralleri, geniş skaladaki fiyat
seçenekleriyle farklı gelir gruplarına hitap eden projelerle
zenginleştirilen ve çeşitlendirilen aktif portföyü ve son dönemde
azalan finansal volatilite ile birlikte gerileyen mortgage
faizlerine bağlı olarak artışa geçmesi beklenen konut satışları,
Şirket’in Uzun Vadeli Ulusal Notu’nun A- stabil (Trk) olarak teyit
edilmesinin dayanak noktalarını oluşturmuştur.”
Marka imajını güçlendiriyor
Raporda, 27 yılı aşan faaliyet geçmişiyle firmanın markası
altında proje aşamasından başlayarak geliştirme, mimari, yapım
üretim dahil, anahtar teslimi yüksek kalitede iş yaparak inşaat
sektöründe öncü kuruluşlarından biri haline geldiğine dikkat
çekilerek “Selvice Evler, Greenıum, Dora Park, Villa Sera, Mahalle
İstanbul, Adapark, Exen Istanbul, Mirage, İlkbahar, İlkbahar 2,
Vitrin, Idilia, Tilia, Metrogarden ve Corridor gibi birçok dikkate
değer proje, başarıyla tamamlandı. Son dönemde ise markalı konut
projelerinin yanında, ofis ve alışveriş merkezi alanında projeler
geliştirilerek marka imajı güçlendi. Sancaktepe’de yer alan
Lavender projesinin hak sahiplerine teslimine başlandı.
Sultanbeyli’de yer alan Gölbahçe Evleri projesine ise 2019 yılı
sonu itibariyle teslime başlayacaktır” yorumu yapıldı.
AVM segmentinde önemli ölçeğe ulaşıldı
Yapılan değerlendirmede firma grubunun Axis İstanbul, Bursa
Marka, Kağıthane Axis ve Metrogarden açılışları ile birlikte AVM
segmentinde önemli sayılabilecek bir ölçeğe ulaştığı
belirtildi.
Enerji sektöründeki yatırımlara dikkat çekildi
Firmanın enerji sektörüne 2014 yılında Aksu HES’i devreye alarak
girdiğine dikkat çekilen değerlendirmede, 2017 yılında Elmalı RES
ve 2018 yılında Kurtini RES projelerinin tamamlanması ile enerji
alanındaki yatırımlarına dikkat çekildi. Firmanın planlanan ve
faaliyette olan 4 HES, 2 RES projesi bulunmaktadır.
Antalya’dan 8 milyar TL ciro bekleniyor
JCR raporunda 2017 yılında Antalya Kepez-Santral bölgesinde
yapımına başlanan Avrupa’nın en büyük kentsel dönüşüm projesine de
vurgu yapılarak “Yaklaşık hak sahipleriyle birlikte 19.000 adet
bağımsız birimden oluşan projenin, 8 milyar TL ciroya ulaşması
beklenmektedir. Global ve yerel piyasalardaki siyasi ve ekonomik
belirsizlikler, zayıflayan büyüme dinamikleri ve inşaat sektörünün
makroekonomik performansa yakından bağlı olması, küresel yatırım
iştahı ve para piyasalarındaki görülen yüksek volatilite geçtiğimiz
yıl boyunca konut satışlarında baskı oluşturmuştur. Buna karşın,
Şirket’in büyük ölçekli Antalya kentsel dönüşüm projesinin yanında
ağırlıklı olarak talep artışının devam ettiği lokasyonlarda
konumlanan projelerinin ve etkili pazarlama politikalarının
katkısıyla esas faaliyetlerinden önemli miktarda kaynak oluşturmaya
devam etmiştir. Firma faaliyetlerinin kısmen müşteri avansları ile
finanse edilmesi ise likidite pozisyonuna pozitif katkı sağlamakta
ve ilave yabancı kaynak ihtiyacını azaltmaktadır” denildi.
Yükümlülüklerini yönetebilecek altyapıya sahip
JCR-ER olarak, ortaklarından herhangi bir destek sağlanıp
sağlanamayacağına bakılmaksızın, Şirket’in aktif büyüklüğü, öz
kaynak seviyesi, büyüme oranları, karlılık oranları, aktif
kalitesi, pazar çeşitliliği, güçlü marka algısı ile sektördeki
ayrıcalıklı konumu, örgütsel gelişimi ve devam eden proje
büyüklükleri dikkate alındığında, piyasadaki etkinliğini koruması
ve makroekonomik seviyenin mevcut haliyle devam etmesi durumunda
üstlendiği yükümlülükleri yönetebilecek altyapıya sahip olduğu
düşünülmektedir” değerlendirmesi yapıldı.