Anasayfa /  Kültür sanat

Serenad Bağcan Ankaralı dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor

Türk Halk Müziğinin usta sanatçısı Selda Bağcan’ın yeğeni Seranad Bağcan, sesiyle hayranlık uyandırıyor. 17 Ekim Perşembe günü saat 20.00’da, MEB Şura Salonu’nda Ankara dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanan Bağcan, ilk solo albümü Serenad’da yer alan yedi şarkısının yanı sıra seslendireceği türkülerle hayranlarının kulakların pasını silecek.

Abone ol
Abone ol 14 Ekim 2019 10:48

Türk Halk Müziğinin usta sanatçısı Selda Bağcan’ın yeğeni
Seranad Bağcan, sesiyle hayranlık uyandırıyor. 17 Ekim Perşembe
günü saat 20.00’da, MEB Şura Salonu’nda Ankara dinleyicisiyle
buluşmaya hazırlanan Bağcan, ilk solo albümü Serenad’da yer alan
yedi şarkısının yanı sıra seslendireceği türkülerle hayranlarının
kulakların pasını silecek.


Türk müziğinin güçlü kadın seslerinden Selda Bağcan’ın yeğeni
Serenad Bağcan, 17 Ekim Perşembe günü saat 20.00’da, MEB Şura
Salonu’nda Ankara dinleyicisiyle buluşuyor. Bağcan’ın, ilk solo
albümü Serenad’da yer alan yedi şarkısının yanı sıra çok sayıda
türkü ile de kulakların pasını sileceği konserde, Ankara
seyircisini farklı sürprizler de bekliyor.


"Müzik DNA’mda kayıtlı olan bir şey"


Müziğin yanında farklı alanlarla da ilgilenen ve aynı zamanda
eczacılık bölümünü bitiren Bağcan, müziği neden seçtiğini, “Sanırım
DNA’mda kayıtlı olan bir şey. Ben ne kadar başka yollara gitsem de
içimdeki kaynak beni hep müziğe yönlendiriyor. Spor, sanat, diğer
şeyler aslında hep müziğimi besleyen şeyler oldu. Hepsinin bana
kattığı şeyler var. O yüzden hem spor hem sanat hem müzik hepsi
benimle birlikte hayat yolculuğumda bana yardımcı oluyor ve beni
besliyor” ifadeleriyle açıklıyor.


"Bağcan soyadı başarılı olmaya zorladı"


Soyadının kendisine hep olumlu etkisi olduğunu belirten Bağcan,
”Biliyorsunuz, halam Selda Bağcan, kardeşlerim de Türk müzik
hayatına güzel eserler veren şahıslar. Hep faydasını gördüm ben.
Ailede herkes başarılı. Yani başarılı olmak gibi sizi zorlayan bir
kalıp var önünüzde. Bazen belki o beni zorladı. Ama içinizden
geldiği gibi hareket ettiğiniz zaman, zaten soy isminize hak ettiği
gibi davranıyorsunuz” diye konuştu.


Her şarkının bir hikâyesi var


İlk solo albümü “Serenad” ile ilgili konuşan Bağcan, albümde
genellikle ailesine ait şarkıların olduğunu vurgulayarak, “Hepsi
yaşanmışlıkları olan şarkılar ve her birinin birer hikâyesi var.
Bunlar benim ve ailemin hayatına dair şarkılar ve bu yüzden
yorumlarken hiç zorlanmadım. Çünkü duygusu bende kayıtlı, anısı
bende kayıtlı” şeklinde konuştu.


17 Ekim’de Ankara seyircisiyle buluşuyor


Bağcan, 17 Ekim Perşembe günü saat 20.00’da, MEB Şura Salonu’nda
Ankara dinleyicisiyle buluşacak. Bağcan, konserde ilk solo albümü
Serenad’da yer alan şarkılarının yanı sıra, çok sayıda türküyü de
kendi yorumuyla seslendirecek.


Ankara’da doğup büyüyen Bağcan, ilk konserini Ankara’da
gerçekleştireceği için mutlu olduğunu dile getirerek, “Ankara’da ve
Ankara seyircisiyle olmak beni rahatlatıyor. Kendi evimdeymişim
gibi, ailemle şarkı söylüyormuşum gibi hissediyorum. Ankaralı
dinleyicim hazır olduğu zaman sahnemi onlarla da paylaşacağım ve
çok değişik bir konser olacak. İnteraktif ve sürprizlerle dolu bir
konser olacak” ifadelerini kullandı.


Şarkıların hikâyelerini konserde anlatacak


Konserde albümdeki şarkılarının hikâyelerini dinleyiciyle
paylaşacağının altını çizen Bağcan “Albümde zor günleri anlatan
‘Pamuk İpliği’ şarkısı var. Hepimiz, bazen kendimizi pamuk ipliğine
bağlı hissederiz fakat bakış açımızı değiştirdiğimizde her şey
değişir. Bu şarkı da buna dair bir şarkı. Yine babamın, halamın
hapiste olduğu dönemde yazdığı bir ağıt olan, ‘Bülbül’. O da benim
için çok özel ve çocukluğuma damga vuran bir hikâyedir.
Konserlerimizde bunların hikâyesini anlatıyorum” dedi.


“Türküler üzerinden kadını bilinçlendirmek istiyorum”


Eğitimin çok önemli olduğunu aktaran Bağcan, “Eğitim sadece
okulda olmaz. Kitaplarla olur, sinemayla olur, müzikle olur. Ben,
türkülerin içinde bulunan hikâyelerden bir farkındalık oluşturmak
peşindeyim. Türkülerinin içinde o toprağın yaşanmışlıkları var. O
yaşanmışlıkların sonucunda belki bir ağıt yakıldı. Küçük bir
farkındalık oluşturmak bile insanın içinde bir şifalanma meydana
getirir. Herkes o türküden bir bilgi alır. 81 ile belki köylere,
kasabalara, muhtarlıkların evlerine giderek gittiğim yere ait
türkülerle hikâyeleri anlatmak ve kadının bilinçlenmesini bazen
müzik bazen de türküler üzerinden yapmayı planlıyorum. Dinleyicim
beni çağırsın ve ben gideyim” ifadelerini kaydetti.


Yorumlar