Anasayfa /  Sağlık

"Kulakta ağrı ve akıntı dış kulak enfeksiyonunun habercisi olabilir"

Kulak Burun Ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Bınar, Dış Kulak Yolu Enfeksiyonlarında Kulakta Ağrı, Akıntı, Kaşıntı, Tıkanıklık Ve Kulağa Dokunmakla Ciddi Hassasiyet Gibi Şikayetler Olabileceğini Söyledi.

Abone ol
Abone ol 11 Ekim 2019 15:07

Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Bınar,
dış kulak yolu enfeksiyonlarında kulakta ağrı, akıntı, kaşıntı,
tıkanıklık ve kulağa dokunmakla ciddi hassasiyet gibi şikayetler
olabileceğini söyledi.


Dış kulak yolunda koruyucu bir tabaka ve flora denilen özel bir
ortam vardır. Normalde kulaklarında herhangi bir rahatsızlığı
olmayan, kulak zarında delik bulunmayan bir kişide, kulak bölgesine
ve kanalına su girmesi herhangi bir problem oluşturmaz. Havuz ve
denizde yüzme sonrasında dış kulak yolundaki koruyucu bariyerin
özelliklerinde değişiklikler meydana geldiğini ve dış kulak yolu
enfeksiyonlara yatkın hale gelebileceğini belirten Medicana
International İstanbul Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları
Uzmanı Op. Dr. Murat Bınar, dış ve orta kulak yolu enfeksiyonları
hakkında açıklama yaptı.


"Şeker hastalığı göz önünde bulundurulmalı"


Dış kulak yolu enfeksiyonlarında kulakta ağrı, akıntı, kaşıntı,
tıkanıklık ve kulağa dokunmakla ciddi hassasiyet gibi şikayetler
olabileceğini kaydeden Dr. Murat Bınar, "En çok neden olan
mikroorganizmalar genellikle bakteri ve mantarlardır. Enfeksiyona
bağlı akıntılar, ödem ve olası kulak kiri mevcudiyetinin
birlikteliği, dış kulak yolunun daralmasına ve işitme azlığına yol
açabilir. Bu durumlarda en kısa zamanda kulak burun boğaz uzmanına
başvurulmalıdır. Doktora başvurmadan kullanılacak damlalar veya
diğer tedaviler daha kötü sonuçların doğmasına yol açabilir. Dış
kulak yolu enfeksiyonu tedavisinde, antibiyotikli ve kortizonlu
damlalar ile gerekirse ağızdan alınacak ilaçlar genellikle yeterli
olmakla birlikte, bazı hastalarda kulak burun boğaz uzmanı
tarafından dış kulak yoluna antibiyotikli sünger veya bez gibi
parçalar yerleştirilerek sık aralıklarla takip gerekebilir. Dış
kulak yolu enfeksiyonu ve enfeksiyonun tedavisi süresince kulağa su
kaçırılmaması, banyoda kulakların sudan korunması önerilir. İnatçı
dış kulak yolu enfeksiyonlarında şeker hastalığı, bağışıklık
sistemi hastalıkları, beslenme bozukluğu gibi nedenler de göz
önünde bulundurulmalıdır" dedi.


Orta kulak enfeksiyonunun belirtileri


Kulak; dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 kısımdan oluştuğunu
kaydeden Dr. Murat Bınar, "Dış kulak ve orta kulak arasında kulak
zarı vardır. Orta kulakta çekiç, örs ve üzengi adını verdiğimiz
ufak kemikçikler ve bir miktar hava bulunur. Orta kulak boşluğu
östaki tüpü adı verilen kanal ile burun arka kısmına ve boğaza
açılır. Orta kulaktaki basınç ve dış basınç arasında sürekli bir
denge vardır. Östaki tüpünün fonksiyon bozukluğu, üst solunum yolu
enfeksiyonları, alerji ve anatomik yatkınlık gibi durumlar
sonrasında, tüm bu anatomik ve fizyolojik ilişkiler etkilenerek
orta kulak enfeksiyonu gelişebilir. Östaki tüpü yoluyla genize
boşalamayan sıvı kulak zarı arkasında, orta kulakta toplanır. Bu
sıvıda üreyen mikroorganizmalar orta kulak enfeksiyonuna zemin
hazırlayabilir. Orta kulak iltihabı geçiren yetişkinler genellikle
ağrı ve kulak tıkanıklığı hissi ile doktora başvurur. Ek olarak
kulakta akıntı, işitme azlığı, çınlama ve bazen de ateş olabilir.
Bu enfeksiyonlar yeni başlayan ve tedaviyle kısa sürede
atlatılabilen akut orta kulak enfeksiyonu olabileceği gibi, aslında
çocukluk dönemlerinden gelen ve kulak zarında delinmenin de olduğu
kronik orta kulak iltihabı şeklinde de olabilir" şeklinde
konuştu.


"Kalıcı kurak zarı delinmesi oluşabilir"


Dr. Bınar, "Çocukluk döneminde kulak zarı, yeni geçirilmekte
olan orta kulak enfeksiyonun doğal sürecinde delinebilir ve
enfeksiyon geçtikten sonra genellikle kendini tamir eder.
Enfeksiyona yol açan anatomik durumların ve östaki tüpü
problemlerinin devam etmesi, enfeksiyonların üst üste gelmesi veya
enfeksiyonun uzun süre iyileşmemesi sonrasında kalıcı kulak zarı
delinmesi meydana gelebilir. Bu şekilde kulak zarında açıklık ve
orta kulak iltihabı olan hastaların kulaklarına su kaçırmaması
gerekir, çünkü enfeksiyon ve akıntı nüks edebilir. Her geçirilen
enfeksiyon sonrasında da hem kulak zarındaki açıklık büyüyebilir,
hem de işitme değerinde kötüleşme meydana gelebilir. Kronik orta
kulak iltihaplarının kesin tedavisi cerrahi tedavidir. Ameliyat
yöntemleri kulak zarının tamir edilmesinden, orta kulaktaki
kemikçik sisteminin yeniden kurulması ve kulak arkası kemiğinin
enfeksiyondan temizlenmesine kadar çok farklı şekillerde olabilir.
Bu hastaların değerlendirilmesi ve ameliyata hazırlık yapılması
amacıyla radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır" ifadelerini
kullandı.


Yorumlar