Zam oranlarını açığa çıkardı, işinden oldu
Çalıştığı işyerinde ki zam oranlarını mesâi arkadaşlarıyla paylaşan bilgisayar uzmanı personel tazminatsız şekilde kovuldu.
Abone olÇalıştığı işyerinde aynı departmandaki işçilere verilen zam oranlarını mesâi arkadaşlarıyla paylaşan bilgisayar uzmanı personel tazminatsız şekilde kovuldu. Ancak mağdur işçiye müjdeli haber Yargıtay'dan geldi.
Çalıştığı işyerindeki maaş adâletsizliğinden yakınan bilgisayar uzmanı, iddiaya göre, temizliğini ve yedeklemesini yaptığı bilgisayarlardan işçilere yapılan zam oranlarını içeren belgeyi mesâi arkadaşları ve amiriyle paylaştı. 'Meslek sırlarını ortaya koymak, hırsızlık' gibi gerekçeler gösterilerek tek taraflı olarak iş akdi feshedilen bilgisayar uzmanı, İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. İşe iade dava açan mağdur personel, çalıştığı dönem içerisinde görevini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, herhangi bir ceza almadığını, savunmasının alınmadığını söyledi. Bilgisayar uzmanı olduğunu hatırlatan dâvâcı işçi, bilgisayarların temizlik ve yedeklemesinin yapılması bakım ve onarımının yapılmasının görevi gereği olduğunu, kendisine iddia edilen hususlarla ilgili olarak herhangi bir sınırlandırma getirmediğini kaydetti.
Ücret düzenlemesine ilişkin belgenin sadece departman şefi ile
aynı işi yapan kişiler arasında farklı ücret uygulanması sebebiyle
mağduriyetini göstermek amacıyla paylaştığını öne sürdü. Çalıştığı
süre nazara alındığında iş akdinin feshinin ölçülülük ilkesine
aykırı olduğunu belirterek haksız feshin geçersizliğine, işe
iâdesine yasadan doğan hakların ödenmesine karar verilmesini
istedi. Dâvâlı işveren ise dâvâcının zam bilgileri üçüncü bir kişi
ile paylaştığını, davranışının sonuçlarını bilecek hâlde olduğunu
kaydetti. Ücret zamlarına ilişkin gizli bilgileri hukuka aykırı
olarak elde eden ve yetkisi olmayan üçüncü kişi ile paylaşan
dâvâcının eylemi sebebiyle iş ilişkisinin devamının mümkün
olmadığını, feshin haklı nedene dayandığını, davanın reddi
gerektiğini savundu. Mahkeme, davacının iş akdinin dâvâcının görev
yetkisini kötüye kullanarak şirket sırrı kapsamındaki bilgi ve
belgeleri ele geçirip diğer şirket çalışanları ile paylaşması
sebebiyle iş akdinin feshedildiğine hükmetti. Kararı davacı temyiz
edince devreye Yargıtay 9. Dairesi girdi.
Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire; Anayasa’nın 10.
maddesindeki eşitlik ilkesinden hareketle 4857 sayılı İş Kanunu’nun
5. maddesinde işverenin eşit davranma ve ayırım yapmama borcu yer
aldığını hatırlattı. Eşit davranma ilkesi olarak da adlandırılan bu
yükümlülükte işveren, işyerinde çalışan işçilere eşit işlem yapmak
zorunda olduğuna vurgu yapıldı. Yargıtay kararında, aynı durumdaki
işçilere objektif ve farklı davranmayı haklı kılacak sebepler
bulunmadıkça eşit davranılması zorunlu olduğu dile
getirildi.
Kararda, "Aynı yerde çalışan işçilere verilen ücretlerin, yapılan zam oranlarının eşit işlem borcu kapsamında denetlenebilmesi için işçi tarafından bilinmesi gerekir. Eşit işlem ilkesi gizlilik ilkesinden önce gelir. İşçinin aynı işte ve aynı kıdemde iken aldığı ücret ve zam oranının, kriterler belli değil ise diğer işçilere göre farklı olup olmadığını bilmesi gerekir. Bu durumda da işyerinde alınan ücretlerin ve zam oranlarının kötü niyetle kullanılmadığı sürece işçi açısından gizliliğinden söz edilemez. Dâvânın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe dâvânın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. Hükmün bozulmak sûretiyle ortadan kaldırılması ve dâvâcının işe iadesine oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.