Özgener’den "Orman yangınlarına hep birlikte hazır olalım" çağrısı
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "bir Araya Gelelim, Ekoloji Ve Ormanlarla İlgili Uzman Üyelerimiz, Arkadaşlarımız Bize Bilgi Versin, Yönlendirsin. Devlet Yetkilileriyle, Sivil Toplum Örgütleriyle Bir Araya Gelelim. Hep Birlikte Hazır Olalım. İzmir'in, Ege'nin, Türkiye'nin Tek Bir Ormanını Bir Daha Alevler İçinde Görmemek İçin Ne Yapacaksak Hemen Yapalım" Dedi.
Abone olİzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Bir
araya gelelim, ekoloji ve ormanlarla ilgili uzman üyelerimiz,
arkadaşlarımız bize bilgi versin, yönlendirsin. Devlet
yetkilileriyle, sivil toplum örgütleriyle bir araya gelelim. Hep
birlikte hazır olalım. İzmir’in, Ege’nin, Türkiye’nin tek bir
ormanını bir daha alevler içinde görmemek için ne yapacaksak hemen
yapalım" dedi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu (İZTO) Ağustos ayı olağan
meclisi, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleşti.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, konuşmasında orman
yangınları ve kadın cinayetlerine değindi. Orman yangınlarının,
sadece son yılların değil, cumhuriyet tarihi boyunca yaşanılan en
büyük sorunların başında geldiğini kaydeden Özgener, “Bütün
yapmamız gereken hazır olmak ve hazır olmayı sadece devletten,
hükümetlerden beklememek. Hepimiz İzmir’imizin güzel ormanları,
ülkemizin dört bir yanında doğa yanarken çaresizliği yaşadık. Ben
şahsen bir daha bu çaresizliği yaşamak istemiyorum. Bir araya
gelelim, ekoloji ve ormanlarla ilgili uzman üyelerimiz,
arkadaşlarımız bize bilgi versin, yönlendirsin. Devlet
yetkilileriyle, sivil toplum örgütleriyle bir araya gelelim. Hep
birlikte hazır olalım. İzmir’in, Ege’nin, Türkiye’nin tek bir
ormanını bir daha alevler içinde görmemek için ne yapacaksak hemen
yapalım. Yangında kaybettiğimiz ormanları yerine koymak için
başlattığımız ‘Hedef 1 Milyon Fidan’ gibi kampanyaları daha da
ileri götürüp ülkemize yeni ormanlar kazandıralım. Oda olarak,
‘Hedef 1 Milyon Fidan’ kampanyasına 10 bin fidan bağışı yaptık.
Üniversitemiz de 10 bin fidan bağışlayarak kampanyayı destekliyor”
ifadelerini kullandı.
“Hep birlikte kadınları dinlemeliyiz”
Emine Bulut cinayetini hatırlatarak kadın cinayetlerine dikkat
çeken Özgener, isyan etmenin, üzülmenin ve lanetlemenin yeterli
olmadığını, yaşananların asayiş sorunu değil, toplumsal ve
sosyokültürel bir sorun olduğunu herkesin kabul etmesi gerektiğini
belirtti. “Hep birlikte kadınları dinlemeliyiz” diyen Özgener,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Onların öncülüğünü kabul etmeli, neler
yapabileceğimizi onlardan öğrenmeliyiz. Kadınlarla ilgili en temel
sorunlarla ilgili yapılan toplantılarda, çalışmalarda bile
erkekleri kürsülerde, karar verici rollerde görüyorsak, ortada
bizim de dahil olduğumuz kültürel bir sorun var demektir. Kadın
cinayetlerini hep birlikte durdurmak için önerilerini, görüşlerini,
projelerini kadın üyelerimizden rica ediyoruz. Onlara hak ettiği
değeri vermemekte direnen her odağın, her kişinin karşısında
olduğumuzu da belirtmek istiyorum."
“Geleceğin kentleri şimdiden inşa edilmeli”
Ağustos ayı içerisinde İzmir ve Denizli’de yaşanılan
depremlerin, bazı önlemlerin bir an önce alınması gerektiğinin
hatırlanmasına neden olduğunu vurgulayan Özgener, deprem
yönetmeliklerinin büyük felaketlerin ardından değiştiğini, yeni
yapılan inşaatlara bazı standartların getirildiğini ancak bunların
ne kadar yeterli olduğunun tartışılması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’nin kentsel dönüşümü hızlandırması gerektiğini kaydeden
Özgener, “Geleceğin kentleri şimdiden inşa edilmeli, deprem riski
en aza indirmeli. Deprem anında toplanma yerleri ile ilgili
halkımızın bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Deprem bu kentin
gerçeği ve deprem öncesi ve sonrası tüm tedbirlerin önceden
bilinmesi ve farkındalık sağlanmasında fayda görüyoruz. Oda olarak
bu konuda da katkı sağlamaya hazırız” diye konuştu.
İzmir’de yeniden Ro-Ro dönemi
Geçen yıl ağustos ayından bu yana alınan UKOME kararı
gerekçesiyle İzmir Alsancak Limanı’ndan Ro-Ro taşımacılığı
yapılamadığını dile getiren Özgener, şunları söyledi: “UKOME, şehir
merkezindeki trafik yoğunluğunu gerekçe göstererek Ro-Ro
seferlerinin iptaline zemin hazırlayan karar almıştı. Halbuki Ro-Ro
seferleri için tırlar şehir trafiğini hafta sonu gece saatlerinde
kullanıyor. Sayıları da konteyner tırlarının çok çok altında. Oda
olarak, Ro-Ro seferlerinin İzmir Alsancak Limanı’ndan yeniden
başlatılmasına ilişkin İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir
Belediyesine girişimlerde bulunduk. Çabalarımız sonucunda, 8
Ağustos tarihli UKOME toplantısında karar revize edildi. Buna göre,
Ro-Ro seferleri yapacak tırların şehir trafiğinin yoğun olmayan
saatlerinde girişine olanak tanındı. Şimdi revize edilen bu UKOME
kararı ile birlikte Ulaştırma Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi
başlatacağız. Önümüzdeki hafta Bakanımızı ziyaret edeceğiz.
Amacımız, İzmir-İtalya Ro-Ro taşımacılığı hizmetinin, Çeşme ve
İzmir Alsancak Limanı çıkışlı olmak üzere, her iki liman üzerinden
verilmesini sağlanması.”
“Esas hedef, cari fazladaki başarıyı kalıcı hale
getirmek”
Dünya ve Türkiye’deki ekonomik gelişmeleri değerlendiren
Özgener, “Ülkemizin bir numaralı ticari partneri AB’de yaşanan
daralma, ülkemiz ihracatını belirgin biçimde yavaşlatıyor.
Avrupa’nın büyümesi ve ekonomik durumu ülkemiz dış ticareti için
büyük önem taşıyor. Cari işlemlerde 12 aylık cari fazla 538 milyon
dolar oldu. Bu durum, devamlı cari açık vermeye alışmış Türkiye
ekonomisi için istisnai bir durum. Katma değerli üretim ve ihracata
dayalı ekonominin geliştirilmesiyle birlikte cari fazladaki bu
başarıyı kalıcı hale getirmek esas hedef olmalıdır” dedi.
“Rakamlar hem başarıyı hem de potansiyeli gösteriyor”
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Haziran 2019 verilerine göre
Türkiye’de ihracatın yüzde 14,3, ithalatın ise yüzde 22,7
azaldığını ifade eden Özgener, “Dış ticaret açığı yüzde 42,5
azalarak 3,1 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama
oranı 2018 haziran ayında yüzde 70,1 iken, 2019 Haziran ayında
yüzde 77,7’ye yükseldi. Sektörlere detaylı bir şekilde
baktığımızda, İzmir geçen 9 yıl içerisinde Türkiye ekonomisinden en
çok pay alan üçüncü kent olma konumunu koruyor. Bu rakamlar hem
başarıyı, hem de büyük bir potansiyeli gösteriyor. Odamızın da
içerisinde yer aldığı tarımsal organize sanayi bölgesi (OSB)
projeleri ile İzmir’in tarımsal sanayi potansiyelinin etkin
kullanılmasının sağlanacağını düşünüyoruz. İzmir’in bu noktada
desteklemelerden yararlanabilmesi önem taşıyor” değerlendirmesinde
bulundu.