Numan Kurtulmuş: "Deniz Baykal doğru olanı yapmıştır"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Avrupa'daki, Almanya'daki kardeşlerimiz neyin ne olduğunu çok iyi görüyorlar. Bütün bu olumsuzluklara çok güçlü bir cevabın da Avrupa'da kurulacak sandıklarda verileceğini görüyorum." dedi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kızılcahamam Belediyesinin ev sahipliğinde Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) tarafından düzenlenen Medya Çalıştayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.
Halk oylaması sürecinin nasıl geçtiği, bu güne kadar oluşan havadan memnun olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, şimdiye kadar gayet güzel, güle oynaya geçtiğini belirtti.
"İnşallah çok rahatlıkla sandıktan 'evet' çıkacak"
Yaklaşık üç haftadır sahada cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattığına işaret eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"En başından itibaren gördüğüm şudur, inşallah çok rahatlıkla sandıktan 'evet' çıkacak. Ancak, meselenin mahiyetiyle ilgili henüz toplumda henüz ciddi bir bilgilenme, bilgilendirme süreci gerçekleşmiş değildir. Ama gün be gün hızla ilerliyoruz, pozitif bir şekilde ilerliyoruz. Henüz kararını vermemiş olanların 'evet'e dönmesi işin doğası gereğidir. 'Hayır' demek için ortada bir nedenin olması lazım. 'Evet'in anlatılması, daha etkin, daha hızlı karar alan bir hükümet sisteminin Türkiye'ye neler getireceğinin anlatılmasıyla birlikte kararsız kısmın 'evet' tarafına doğru döneceğini görüyoruz."
"Avrupa'da somutlaşmış bir İslam karşıtlığı etkin"
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Mısır'ı ziyaretinde Devlet Başkanı Abdülfettah El Sisi ile görüştüğünün hatırlatılması ve "Merkel'in, darbeci birisi ile yan yana gelmesini ve demokrasiden söz eden Almanya'nın, Türkiye'nin bakanlarına kampanya yapma izni vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorulması üzerine Kurtulmuş, Mısır'daki darbe teşebbüsüne karşı, Batı dünyası başta olmak üzere her fırsatta demokrasiyi savunanların sesinin çıkmadığına değindi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
"Darbeci yönetimle, aradan bu kadar vakit geçtikten sonra yan yana görünmeleri de şimdiye kadar ki takındıkları tavrın, tamamlayıcı bir cüzüdür. Antidemokratik, darbe yanlısı tavrın tamamlayıcı bir cüzüdür.
Sayın Bozdağ ve Zeybekci'nin toplantılarına izin verilmemiş olması, büyük bir ayıptır, büyük bir demokrasi skandalıdır, büyük bir çifte standarttır. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız, bizler oraya gittiğimizde Almanya, Fransa ya da Avusturya'nın iç işlerine karışıyor değiliz. Büyük tenakuz şuradadır, hem siz Almanya'da Türklerin seçime katılmasının önünü açacaksınız hem de seçimin çok doğal bir parçası olan kampanyanın yapılmasına müsaade etmeyeceksiniz. Bu, açık bir antidemokratik, çifte standartlı bir uygulamadır. Kabul edilemez. Bu davranış, demokrasiye, insan haklarına, fikir özgürlüklerine AB'nin kurucu çerçevesinin hiçbirisine sığmaz. Almanların bu yanlıştan döneceğini ümit ediyoruz, dönmezlerse de büyük bir utançla, 'Biz ne yaptık' diyerek bunun utancını ileride yaşayacaklarını ifade edeyim. Bu kadar açık bir şekilde, Almanya'da böyle bir tutum sergilenebiliyor olmasında, Avrupa'da yükselen ırkçılığın, aşırı milliyetçiliğin, İslam ve Türk düşmanlığının, özellikle Erdoğan'ın şahsında somutlaşmış bir İslam karşıtlığının etkin olduğunu ifade etmek lazım. Avrupa'da gelişen aşırı uçların siyasi rüzgarlarının etkisi altında alınmış olan kararlardır."
Türkiye'nin bakanlarına orada konuşma izni, vatandaşlarıyla buluşma izni vermeyenlerin, PKK'nın, FETÖ'nün ve Türkiye karşıtı grupların çok açıktan "hayır" propagandası yapmasına göz yumduğuna, bunun da açık bir çelişki olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bizim vatandaşlarımız da ferasetlidir. Bütün bu olayların karşısında Avrupa'daki, Almanya'daki kardeşlerimiz neyin, ne olduğunu çok iyi görüyorlar. Bütün bu olumsuzluklara çok güçlü bir cevabın da Avrupa'da kurulacak sandıklarda verileceğini görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin PYD'ye verdiği silahlar ve çocuk savaşçılar
ABD'nin silah desteği yaptığı PYD içerisinde çocuk savaşçıların
olduğunun, bunu da ABD'nin umursamadığının ifade edilmesi ve "Bu
aslında bir savaş suçudur ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına
ilişkin sözleşmeye göre de suçtur. Dünyanın süper gücü, adaletten
bahseden bir ülke savaş suçu işliyor ve ne UNESCO ne izleme
komitelerinden ses çıkıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye
sorulması üzerine Kurtulmuş, durumun son derece açık olduğunu,
bunun bir savaş suçu olduğunu belirtti.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
"(Biz karışmıyoruz) diyorlarsa bunu şunun için diyorlar, terör
örgütlerinin bir kısmını diğerlerinden ayırıyorlar. 'İşimize
yarayan terör örgütleri', 'karşımızda olan terör örgütleri' diye
ayırıyorlar. Dünyadaki temel problem budur. Terör örgütlerinin
hepsi illegal yapılardır. Bu terör örgütlerinin hepsinin de
silahtan arındırılması için ortak küresel bir mücadele verilmesi
gerekir, bunların gücünün ortadan kaldırılması için. Sizin sorunuza
bir soru daha sormak lazım. Bu DEAŞ bu kadar silahı nereden
buluyor? PYD bu kadar silahı nereden buluyor? İçecek yarım bardak
temiz suyu olmayan insanların eline yüz binlerce dolarlık bu ölüm
makinelerini kimler veriyor? Bunlar çarşamba pazarında satılmıyor.
Bir yerlerden bunlara geliyor. Dolayısıyla böyle baktığınız zaman
korunan, kollanan terör örgütlerinin olduğu aşikardır. Çocuk
savaşçılar meselesi bir suçtur. Terör örgütlerinin
silahlandırılması da açıkça bir suçtur. Onların bir kısmına destek
verilmesi de çok açık bir suçtur ama maalesef bunlar görmezden
geliniyor."
"Ümit ederiz ki Amerikalılar üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirir"
Kurtulmuş, FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesine ilişkin son
gelişmelerin ne aşamada olduğu sorusunu cevaplarken, terörist
başının, Kanada'ya gitme yönünde birtakım hazırlıklar yaptığı
konusunda ciddi istihbaratlar bulunduğunu ifade etti.
Adalet Bakanlığının, ABD Adalet Bakanlığına gerekli bilgileri
sunduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Ümit ederiz ki Amerikalılar
üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirirler. Biliyorsunuz
Kanada'ya geçerse Kanada ile Türkiye arasında suçluların iadesi
anlaşması olmadığı için daha zor bir süreç olabilir. Bu konuda
ciddiyetle muhataplarına konunun önemini anlatıyoruz. Yeni Amerikan
yönetiminin Türkiye ile ilişkileri düzeltebilmek, daha ileriye
götürebilmek için bu konuda hassasiyetle davranmasını ümit
ediyoruz. Hatta şunu da sürekli söylüyoruz. Yani tamam bu bir hukuk
süreci vakit alabilir iadesi ama biz 'Amerikan mahkemelerine baskı
yapın' demiyoruz. Amerikan siyasetinin niyetini görmek istiyoruz."
diye konuştu.
Baykal'ın Almanya programını iptal etmesi
Almanya'nın, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın programına
izin verdiği ancak Baykal'ın bu programı iptal ettiğinin
hatırlatılması üzerine de Kurtulmuş, bu konuda resmi bir bilgisinin
olmadığını söyledi.
Kurtulmuş, "CHP'nin bir etkinliğine izin veriyor olmaları ve
hükümetin bir bakanına izin vermiyor olmaları bile başlı başına bir
fecaattir. Korkunç bir çifte standarttır. Hiçbir izahı yoktur. Eğer
Sayın Baykal da gitmemişse çok isabetli davranmış, doğru olanı
yapmıştır." dedi.