Meme kanserinde erken teşhisin önemi

Meme kanserinin her 100 kadından 12’sinde ortaya çıktığını
belirten Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ediz Tevfik Özgan, erken teşhiste
başarı oranının yaklaşık yüzde 98 olduğunu söyledi.

Meme kanseri, meme dokusunu oluşturan hücre gruplarından birinin
değişime uğraması ve kontrolsüz olarak çoğalması sebebiyle oluşan
tümördür. Meme kanserinin en bariz belirtisi, memede elle kontrol
edildiğinde bir kitlenin ele gelmesidir. Doruk Sağlık Grubu Genel
Cerrahi Uzmanı Dr. Ediz Tevfik Özgan, bunun dışında radyoloji
görüntüleme yöntemleri ile de tespit edilmesinin mümkün olduğunu
söyledi. Özgan, “Meme kanseri, kadınların en sık yakalandığı kanser
türüdür. Her 100 kadından 12’sinin meme kanseri olduğu tespit
edildi. Meme kanseri çok geniş alanda insanları tehdit etmektedir.
Ailesinde meme kanseri olanlarda bu risk 4-5 kat artmaktadır.
Birinci derece akrabalarda meme kanseri olan kişiler, kontrollerine
akrabasının yakalandığı yaştan 10 sene önce başlamalıdır. 40
yaşında annesi meme kanserine yakalanan biri, 30 yaşında
kontrollere başlamalıdır. Birinci derece akrabasında meme kanseri
olmayan ve risk faktörlerini barındırmayan kişi ise, 40 yaşından
itibaren tarama programlarına dahil olmalıdır. Ancak 20’li
yaşlardan itibaren kişinin kendini muayene ve tarama programlarını
uygulaması gerekir” diye konuştu.

Erken teşhisin hastalığın tedavisi için çok önemli olduğunu
vurgulayan Özgan, “Bu hastalığın erken teşhis edilmesi durumunda
tamamen tedavi edilmesi mümkündür. Evre-1 meme kanseri olan
hastanın tedavi sonrasında yüzde 98’i 5 sene içerisinde bu
hastalıktan kurtulabilir. Evre-1 hastalıkta teşhis edilen bir
hastanın uzvunu kaybetmesi mümkün değildir. Kanser son safhada fark
edildiyse, başka organlara da yayılma riski vardır. Ancak ileri
evre meme kanserinde de cerrahi sonrası ömür süresi anlamlı bir
şekilde uzayabilmektedir. Hastalar bu sebepten dolayı hayatını
kaybetmemektedirler” dedi.