Ethem Sanacak'ın medya serüveni sona erdi.İşte ES Medya'nın yeni sahibi
Çatısı altında Star Gazetesi, Akşam, Güneş, TV 360 ve Kanal 24’ün yanısıra Lig Radyo ve bazı dergiler bulunan ES Medya Grubu tamamen satıldı.Ethem Sanacak'ın medya serüveni sona erdi.İşte ES Medya'nın yeni sahibi..
Abone olÇatısı altında Star Gazetesi, Akşam, Güneş, TV 360 ve Kanal 24’ün yanısıra Lig Radyo ve bazı dergiler bulunan ES Medya Grubu tamamen satıldı.Ethem Sanacak'ın medya serüveni sona erdi.İşte ES Medya'nın yeni sahibi..
Es Medya Grubu’nu kamu bankalarına yüklü miktarda borçlandıran
Ethem Sancak için 1 yılı aşkın bir süredir tehlike çanları
çalıyordu.
Sancak’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Genel
Başkanlığa dönüş yaptığı son Ak Parti Olağanüstü Kongresinde MKYK
üyeliğine seçilmesi zaten medyadan çekileceği anlamına
geliyordu.
Medya Grubu ile ilgilenmeyi aylar önce bırakan Ethem Sancak adına
işleri bir süredir yeğeni Murat Sancak, Medya Grup Başkanı Ahmet
Bayraktutar ile birlikte yürütüyordu.
Zaten ES Medya’yı asıl yöneten de Bayraktutar’dı.
Sancak’lar geçtiğimiz günlerde İkitelli’deki medya plazada yer alan
makam odalarını tamamen boşalttı.
Grubun CEO’su Hakan Özyurek de binadan ayrıldı.
Es Medya'nın yeni sahibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süre kaldığı
Pınarhisar Cezaevi'nden arkadaşı olan Hasan
Yeşildağ oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında verilen hapis cezasının ardından
bilerek küçük bir suç işleyerek ondan önce Pınarhisar
Cezaevi'ne giren Hasan Yeşildağ, Erdoğan'ı cezaevinde
bizzat karşılamış ve 4 ay boyunca bütün görüşmelerini
düzenlemişti.
Cezaevi sürecinde Erdoğan'ın içerdeki eli ayağı olan Hasan
Yeşildağ, o günden sonra da yanından hiç ayrılmadı.
Bir dönem "Cumhurbaşkanlığı Danışmanı" görevini yürüten Hüseyin Besli, Ömer Özbay ile birlikte yazdığı "Bir Liderin Doğuşu" adlı kitabında Yeşildağ ile Erdoğan'ın "yol arkadaşlığı"nı şöyle anlatmıştı:
“Hasan Yeşildağ, önceden gidip cezaevini gezer.
Yapılacak işlerin bir listesini çıkarır. Yönetimden
gerekli izinleri aldıktan sonra kendilerine tahsis
edilen koğuşu bir güzel temizletir.
Duvarları kağıt kaplatır, zemine, boydan boya halı
döşetir. Elektrik ve sıhhi tesisatı yeniler. Sıcak su
temini için şofben taktırır.
Koğuşun bahçeye ve koridora açılan kapılarını boyatıp
yalnızca içeriden açılabilen ilave sürgüler
yaptırır.
Çatıya manyetik bariyerler, bahçeye elektronik
sensörler yerleştirir. Gerekli gördüğü kör noktalara
kamera sistemi kurdurur.
Sıra mobilya ve beyaz eşyaya geldiğinde keseye
davranmak Erhan Şenol'a düşer. Derin donduruculu büyük
boy bir buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi,
toplantı ve çalışma masaları, deri koltuklar, oturma
grupları ve büyük ekran bir televizyonla, kalacakları
koğuşu ve cezaevi kütüphanesini, sıkıcılıktan uzak bir
yaşam ve çalışma alanına dönüştürürler.
Bu arada mahkum ve gardiyanlar da unutulmamıştır.
Herkese pantolon, gömlek, ayakkabı ve eşofman takımı
alınır. Pınarhisar Kapalı Ceza ve Tevkif Evi, ‘tarihi
misafir'ini beklemektedir."