Meclis'te, 'Lüks restoranda asılmış olan başak buğdayısınız' tartışması
Meclis'te, 'Lüks restoranda asılmış olan başak buğdayısınız' tartışması
Abone olANKARA (CİHAN)- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel
Kurulu'nda, AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı'nın HDP
İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'ya yönelik, "Lüks restoranda
asılmış olan başak buğdayısınız" demesi, tartışmayı da beraberinde
getirdi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Bostancı'nın Hüda Kaya ile
ilgili "Lüks restoranda asılmış olan başak buğdayısınız." demek
suretiyle HDP Grubuna lüks restoran, Kaya'ya da buğday başağı
benzetmesi yaptığını söyledi. Baluken, bu sebeple sataşmadan dolayı
söz istedi.
Buna itiraz eden Bostancı ise "Hayır, öyle değil. O bir metafor.
Sizin lüks restoran olmadığınızı biliyoruz." karşılığını verdi.
Hüda Kaya ise "Ben buğday başağıyım gibi anlıyorum." diye konuştu.
Bostancı da "Tabii ki HDP Grubu lüks bir restoran değil, Hüda Hanım
da bir demet başak değil. Gören göz, akıl bunu görüyor. Kastım:
Hüda Hanım'ın HDP Grubuyla keskin bir kontrast teşkil eden
diskurudur. Yeşil başörtüsüyle, sürekli İslam'a ve Allah'a referans
veren konuşmasıyla, geneliyle oluşturduğu kontrasta işaret etmek
için bunu belirttim. Bir efekt olduğunu, efekt olduğunu belirtmek
için." şeklinde konuştu.
Söz talebi üzerinden yaşanan tartışmanın ardından konuşan HDP
İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, şunları söyledi: "Değerli sözcümüz
'buğday başağı' benzetmesi yapınca 7 Haziran seçimleri öncesiydi,
zannedersem ya Urfa, ya Antep, oralarda bir yerde Bilal Erdoğan'ın
bir sözünü bana hatırlattı, HDP'ye çatayım dedi gariban. Dedi ki:
'Bu parti çiçekler, böcekler partisine dönmüş.' Arkadaşlar, biz
zaten ekolojiyi politika yapmış olan bir partiyiz. Buğday da biziz,
çiçek de biziz, böcek de biziz, toprak da biziz, kadın da biziz,
yeşil de biziz. Biz zaten bu partiyiz. Aynı zamanda, bir de yine şu
boyuttan, her zaman söylediğim gibi, hayatımın tek referansı olan
inançlarımdan aldığım öğretilerle cevap vereyim. Sevgili
Peygamber'imiz Medine'de tam bir çiçek, böcek toplumu kurmuştu.
Medine'de tek adam, tek dil, tek bayrak, tek vatan edebiyatı
yapmadı. Yahudi'si de özerkti, Hristiyan'ı da özerkti, inananı da,
inançsızı da, hepsi özerk. Kendi renkleriyle, dilleriyle kendi
yöneticilerini seçen bir renk toplumu, bir barış toplumu, bir
medeniyet toplumu kurmuştu. İşte, bizim referansımız bu. Bizim
partimizde de Hristiyan'ımız var, Ermeni'miz var, Alevi'miz var,
Sünni'miz var, dindarımız, sosyalistimiz, Arap'ımız, her çevreden
insanımız var; inananı var, inanmayanı var ama temel kaide nedir?
Peygamberimin ifadesiyle, benim sözümle, kendinize yapılmasını
istemediğiniz bir şeyi siz de başkasına yapmayın. Bunu yaparsak
insan oluruz arkadaşlar."
İdris Baluken de sataşmadan dolayı grubu adına söz talebinde
bulundu. Dün Meclis Genel Kurulu'nda Birleşimi yöneten Meclis
Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ile Baluken arasında söz isteme
üzerinden bir süre tartışma yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili
Naci Bostancı ise "Burada kullanılan bir metafordur. Metafor,
sembolik olarak bir durumu anlatır. Ben de HDP'in hiçbir
programında, hiçbir öğretisinde 'Bizim temelimiz, dünya görüşümüz
böyledir.' görmedim. Bu bakımdan Hüda Hanımın varlığı ve iddiasıyla
HDP'nin bir siyasi parti olarak organizasyonu arasındaki kontrasta
işaret ettim, hepsi budur. Herhangi bir tahkir yok, herhangi bir
buradan çıkartılacak bir sataşma yok. Kontrast, kontrast, çelişki,
söylediğim budur." dedi.
HDP Grup Başkanvekili Baluken de şöyle konuştu: "Şu anda AKP'nin
temsil ettiği anlayış, gerek etnisite, gerek din, inanç, kimlik
açısından tekçi bir anlayıştır. Yani referansını İslam'ı
Türkleştiren bir anlayıştan alan, aslında İslam'ın özüyle de çok
fazla ilgisi olmayan Diyanet üzerinden kurulmuş bir devlet dini
üzerinden toplumu yeniden dizayn etme anlayışıdır. HDP buna karşı
çıkıyor. HDP bu tekçi anlayışa karşı çoğul kimliği, çoğul
demokrasiyi esas alan bir proje olarak ortaya çıktı. Hüda Hanım
belirtti, içimizde siyasal İslam geleneğinden gelen çok kıymetli
arkadaşlarımız olduğu gibi sosyalist gelenekten, sol gelenekten
gelen arkadaşlar da var. Türk arkadaşlar olduğu gibi, Kürt, Arap,
Ermeni, Asuri, Süryani arkadaşlar da var. Dikkat edin, bakın bu
tabloyu bir de Suriye'ye bir denkleştirin, Suriye'yle bir
özdeşleştirin. Orada da aynı tekçi anlayış ve aynı çoğul demokratik
kimlik mücadelesini görürsünüz. Buradaki AKP zihniyetinin oradaki
yansımasını eminim ki siz benden daha iyi biliyorsunuz. Oradaki
halkların tamamını tekleştirmeye çalışan zihniyet neyse dinimizle
ilgili, inancımızla ilgili yapmış olduğunuz değerlendirmenin
zihniyeti de Sayın Bostancı, aynıdır, sizi şiddetle kınıyoruz."
CİHAN