MEB ve eğitim sendikası başkanları bir araya geldi
MillÎ Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran Başkanlığındaki Bakanlık Heyeti İle Eğitim Sendikalarının Genel Başkanları Bir Araya Geldi.
Abone olMillî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran başkanlığındaki
heyet, eğitim sendikalarının genel başkanları bir araya
geldi.
Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, Personel Genel
Müdürü Hamza Aydoğdu, Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Adnan
Boyacı, Daire Başkanları Ahmet Aytaç ve Aykut Bal’dan oluşan Millİ
Eğitim Bakanlığı heyeti ile Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali
Yalçın, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Eğitim-Sen
Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ve Eğitim-İş Genel Başkanı
Orhan Yıldırım’dan oluşan sendika başkanları bir araya gelerek,
eğitim ve eğitim çalışanları gündemine ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Toplantıda, Öğretmenlik Meslek Kanunu, 3600 ek gösterge,
sözleşmelilik ve 3+1 uygulamasına geçildiği halde aile bütünlüğü
sağlanamayan öğretmenlerin durumu başta olmak üzere istihdam
türünden kaynaklı sorunlar, yönetici atama yönetmeliği ve
kariyer-liyakat, serbest kıyafet eylemi, öğretmen atama ve yaşanan
sorunlar, öğretmenlerin mesleki gelişimi ve motivasyonları, kariyer
basamakları, derslik ihtiyacı ve eğitim yatırımları gibi başlıklar
üzerinde, eğitim paydaşları karşılıklı görüş alışverişinde
bulundu.
"Öğretmenlik Meslek Kanunu daha fazla gecikmemeli"
Masada konuşulan konular arasında, öğretmenlik mesleğinin
kariyer mesleği olmasının olmazsa olmazı ’Öğretmenlik Meslek
Kanunu’nun beklentileri karşılayacak şekilde bir an önce hayata
geçirilmesi, kadrolu-sözleşmeli ayrımını kaldıran, yarım kalan
kariyer basamakları konusunda çözüm üreten, okul yöneticilerinin
genel idare hizmetler sınıfına alınıp özlük haklarında
iyileştirmeler yapılmasını öngören, istihdamda güçlük çekilen
yerlerde teşvik unsurunu devreye koyan bir düzenleme olması başta
olmak üzere, öğretmenlik mesleğinin örselenmesinin önüne geçmesi
gereken kanunun daha fazla gecikmemesi yer aldı.
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı
Mustafa Safran, “Gelinen nokta itibarıyla 965 bin öğretmen sayısına
ulaşıldı. Mesleğin statüsü ve saygınlığı açısından katılımcılığı
esas alarak taslak hazırlığı yapıldı. Eğitim paydaşlarının
görüşleri başta olmak üzere her kademeden öğretmen katılımıyla 200
kişilik bir mutfak çalışması gerçekleştirildi” dedi.
“Öğretmen ihtiyacı konusunda makas daralmış durumda” diyen
Safran, “Gelecek projeksiyonu açısından da öğretmenlerin yer
değiştirme isteklerinin karşılanması açısından da bu konu önemli.
İstihdam boyutu ile doyuma ulaşma tartışmaları var. Öğretmen
ataması bekleyenlerin beklentilerinin karşılanabilmesi açısından da
yeni alan açılması bir anlamda 3600 ek göstergeye bağlı olacak
gibi” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise kamu görevlilerinin
üçte birinin öğretmen olduğunu belirterek, “Kamuda toplam çalışan
sayısı içerisinde 965 bini bulan sayısal ağırlığı ile öğretmenler
beklentilerinin karşılamasını umdukları ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’
konusunu yakından takip etmektedirler. Eğitim-Bir-Sen olarak,
‘Öğretmenlik Meslek Kanunu ‘ihtiyaçlar-öneriler’ başlıklı özel
çalışmamızı kamuoyu ile buluşturduk. Hazırlanan taslak paylaşılıp,
olgunlaştırıldıktan sonra daha fazla gecikmesine fırsat
verilmeksizin bir an önce kanun tasarısı hâlinde Meclis’e sevk
edilmelidir” şeklinde konuştu.
Yeni öğretmen ataması yapılması taleplerini karşılama noktasında
da kilit rolü bulunan 3600 ek gösterge konusunun, emekliliğini
bekleyen öğretmenlerin ana gündemi olmaya devam ettiğini kaydeden
Yalçın, “Toplu sözleşme masasında da kamu görevlilerinin 3600 ek
gösterge talebi vardı ve tartışıldı. Meslek kanunu tartışmaları
3600’den bağımsız olmamalı ve kanun bu konuda da geniş
düşünülmelidir” diye konuştu.
"Sözleşmelilerin aile bütünlüğü bir an önce sağlanmalı"
Önceki görüşmelerinde de konuyu gündeme taşıdıklarını hatırlatan
Yalçın, "Bu sorun zaman kaybedilmeden çözüme kavuşturulmalı ve bir
an önce adım atılmalıdır. En geç Şubat ayı içerisinde ara tatil baz
alınarak sorun çözülmeli. Bu konuda sitemler de beklentiler de
tekliflerimiz de haklı gerekçelere dayanıyor” dedi.
Sözleşmeli istihdamın sorun çözmek yerine sorun üretmeye devam
ettiği konusunda görüş birliği içerisinde olan sendika başkanları
ise kadrolu istihdamı savunarak, “3+1 düzenlemesi sonrası aile
bütünlüğü konusunda dozajı düşmeden devam eden talep konusunda
bakanlık yetkililerince kurulmuş cümleler de var. Adım atılmalı,
açıklama yapılmalı ve belirsizlik giderilmeli” ifadelerini
kullandı.
Yönetici atama ve kamuda kariyer-liyakat tartışmaları konusunda
MEB öncülük edebilir
Toplantıda, kamuda kariyer-liyakat tartışmaları ve yönetici
atama sistemi konusunda “Millî Eğitim Bakanlığı öncülük edebilir ve
üretilebilecek model tüm kamuya örnek oluşturabilir” önerisinde
bulunuldu.
2017 yılında “Eğitim Yönetiminde Kariyer ve Liyakat Sistemi”
başlığıyla bir rapor yayımladıklarına dikkat çeken Yalçın, şunları
kaydetti:
“Konuya bir çalışmayla dikkat çektik. Adalet ve hakkaniyet
temelli bir sistem önerisinde bulunduk. Bu tüm kamu açısından
önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde her
zaman bu konuda net olduk. 1998-2003 yılları arasında Şırnak’ta
öğretmenlik ve idarecilik yaptım. Yönetici atama sisteminde bir
kural yoktu. Bu tartışmalar 2003’ten sonra yoğunluklu olarak
tartışılmaya başlandı. Sınav getirilmiş ve bir çerçeve çizilip,
kuralları olsun denilmiş olmasına rağmen bu konu tartışılmaya devam
edildi. Her yönetmelik bir şekilde yargıya taşındı. Eften püften
denilebilecek detaylarda bile yargı kararlar ile süreç akamete
uğratıldı. Aslında mevcut hükümete yönetici ataması yaptırmamak
gibi bir arka plan vardı. Dün kural kaide konusunda konuşmayanlar
şimdi ne hikmetse hiç susmuyorlar. Hükûmete atama yaptırmak
istemeyenler de görüyor ki hükûmet 16 yıldır devam ediyor. Burada
olaya duygusal değil, ilkesel yaklaşılmalı. Tüm öz güvenimizle bir
şey söylüyoruz. Kamuda bir sistem inşası gerekiyor. Okul müdür
yardımcısı ve müdür için birçok prosedür olmasına rağmen daire
başkanlığı için veya başka bir üst yönetim görevi için şart var mı?
Hiç yöneticiliği olamayan biri üst göreve atanabiliyor. Bu konuya
bir sistem inşası olarak yaklaşmak ve bunu kademeli şekilde
kurgulamak gerekir. Onun için 2017’de rapor yayımlayarak temel
bakış açımızı ortaya koyduk.”
Kamuda yönetici sayısı ve sendika korelasyonu tartışmaları
konusunda kendisine “Yapılan son sınav sonuçlarının sendikalara
göre dağılımı var mı?” sorusunu yönelten Yalçın’a cevap veren
Aydoğdu, bilgi alarak rakamları paylaştı. En son yapılan
yöneticilik sınavında 60 puan ve üzeri alan öğretmen sayısının 36
bin 756 olduğunu ifade eden Hamza Aydoğdu, "ÖSYM tarafından yapılan
sınavda 20 bin 286 Eğitim-Bir-Sen üyesi sınavı kazanmışken; 507
Eğitim-İş üyesi, bin 367 Eğitim-Sen üyesi, 5 bin 189 Türk
Eğitim-Sen üyesi kazanabilmiş durumda, 9 bin 282 kişi ise diğer
sendikaların ve sendikasızların toplamı” ifadelerini
aktardı.
Serbest kıyafet talebinde adım şart
Kılık ve kıyafet yönetmeliğinde değişiklik yapılması gerektiğini
aktaran Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Biz temel bir
şeyi söylüyoruz. 1982 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinde
revizyon yapılmalı ve adımlar atılmalı. 1994’ten beri İstanbul
Büyükşehir Belediyesi çalışanının kılık ve kıyafeti sorun değil ama
şimdi sorun, yeni Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu saç sakal, kılık
ve kıyafet avına çıkmış. Üniversite önünde çocukları turnikelere
sıkıştıranlar tarih oldu diyorduk ama fırsat kolluyorlarmış
anlaşılan, önceki gün Küçükçekmece Belediyesinin bir talimatı
medyaya düştü. İçlerine Kemal Gürüz, Kemal Alemdaroğlu, Nur Serter
kaçmış anlaşılan. Bazı mülki idare amirlerinin de onlardan farkı
yok. Kenan Evren ile aralarında fark olması gerekmiyor mu? Bu
konuda yapılacak tartışmalara hazırız. Temel bir talebi dile
getiriyoruz. Bize ‘ama şöyle böyle tipler var’ deniliyor. Bu bir
eylemdir ve eylemin nizamisi olmaz. Eylem ‘gelin konuyu konuşalım
ve tartışalım’ diyor. KPDK toplantısı niye yapılıyor. Kamu
Personeli Danışma Kurulu bu konuyu tartışabilir ve talepleri alıp,
hükümete bir yol önerebilir” dedi.
Öğretmen atama sistemi lazım
Toplantıda, öğretmenlerin atama ve yer değiştirme iş ve
işlemlerinde sistem gerekliliği de konuşulurken, şehir içi sıra
sisteminin geri gelmesi gibi Eğitim-Bir-Sen’in odak analizde de
gündeme getirdiği konuların etrafında sendikalar görüşlerini
paylaştı.
Derslik ihtiyacı bütçe disiplinine takılıyor
Eğitimde kalabalık sınıflar, ikili eğitim yapan okullar ve
2020-2021 yılında 600 bin rutin öğrencinin dışında ortaöğretime
geçecek kitlenin getireceği sorunların da konuşulduğu toplantıda
sendika başkanları konuya ilişkin önerilerini paylaşarak, “Bütçe
disiplini ve tasarruf konusunun Milli Eğitimi zorladığını ve stresi
artırdığını görüyoruz. Her şeyden tasarruf olur ama eğitimden
tasarruf olmaz” diye konuştu.
Sendika başkanları, toplantı için Bakan Yardımcısı Mustafa
Safran’a teşekkür ederek, bu tür buluşmaların devam etmesini
istediklerini belirtti. Sonraki toplantının ev sahipliğini ise
Eğitim-Bir-Sen yapacak.