Macron: 'Suriye halkı kendi geleceği hakkında söz hakkına sahip olmalı'
TÜRKİYE'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve, sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Vahdettin Köşkü’nde ikili görüşmelerin ardından saat 16.20’de başlayan zirveye Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Astana platformu ile BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan de Mistura Vahdettin Köşkü katıldı. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü. Zirvenin ardından liderler ortak basın toplantısı için kameralar karşısına geçti.
Abone olBasın toplantısında bir konuşma yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron konuşmasının başında ABD' nin Pensilvanya eyaleti Pittsburgh şehrinde Musevilerin ayin düzenlediği saatlerde sinagoga yapılan silahlı saldırıya dikkat çekerek, Amerikan halkının yanında olduklarını söyledi.
“İDLİB'E YAPACAĞI ASKERİ SALDIRI KESİNLİKLE KABUL
EDİLEMEZ OLACAKTIR"
Macron, Suriye'deki terör guruplarının çok vahim saldıralar
gerçekleştirdiğini belirterek, “Terörle mücadeleyi sürdürürken aynı
zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardım konusuna
da saygı göstermesi gerektiğini unutmuyoruz. Bu da bizi İdlib
konusuna götürüyor. Bu konuyla ilgili çok açık söyledik, rejimin
hamilerinin desteğiyle birlikte İdlib'e yapacağı askeri saldırı
kesinlikle kabul edilemez olacaktır insani konularla ilgili olarak.
Burada Türkiye, Avrupa ve bölgenin istikrarı söz konusu. Buradaki
risk teröristlerin dağılması ve yeni sığınmacı dalgalarının ortala
çıkması anlamına gelecektir. Bunu zaten gördük daha önceki
saldıralar sonucunda. Rusya ve Türkiye bir kaç hafta önce harfiyen
yerine getirilmesi gereken bir karara vardılar. Bu konuyla ilgili
bu gün de teminatlar dile getirildi. Bunu sonuç bildirgemizde de
belirttik. İdlib'te kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin tesis
edilmesi son derece önemli. Bu taahhütlerin yerine getirilmesi ve
kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes olmasına çok önem veriyoruz.
Konuyla ilgili olarak, Sayın Türkiye Cumhurbaşkanın istihbarat
paylaşımı ve insani yardım konularında eylemlerine katılıyoruz"
dedi.
“KAPSAYICI BİR SURİYE'NİN TEKRAR YAPILANDIRILMASI ÇOK
ÖNEMLİ"
Macron, Rusya'ya Suriye'deki rejim üstünde baskı kurması konusunda
güvendiklerini belirterek, “Hem bölgede hem dünyanın diğer
bölgelerinde kimyasal silahların kullanılması, kim kullanırsa
kullansın kabul edilemezdir. Suriye ile ilgili olarak ikinci bir
konuda, siyasi süreç konusu. Hiç bir zaman unutmamak gerekir ki
Suriye'de aslında iki savaş süre geliyor. Hep birlikte teröristlere
karşı sürdürdüğümüz bir savaş var, Suriye'deki tüm terör gruplarına
karşı. Bir de Suriye'deki rejimin kendi muhaliflerine karşı
sürdürdüğü bir çatışma ve bunun bir sonucu olarak milyonlarca
sığınmacı. Tabi ki bu durum sürdürülebilir değil ve bunun
çözümlenmesi siyasi bir çözüm bulmaktan geçiyor. Tüm Suriyelilerin
ülkelerine dönebilmesini sağlayacak siyasi bir çözüm olması
gerekiyor. Kapsayıcı bir Suriye'nin tekrar yapılandırılması çok
önemli. Bu gün rejim, askeri olarak yeniden fetih mantığında
davranıyor, bu da Suriye'nin istikrarını sağlayacak bir yaklaşım
değil. Soçi toplantısından 10 ay sonra henüz anayasa komitesi
toplantısı yapılmış değil. Sene sonuna kadar anayasa
komitesiyle ilgili listelerin onaylanması ve bu toplantının
yapılmasını istiyoruz. Tabi ki dördümüze bağlı bir durum
değil. Bu konuyla ilgili irademiz tamdır ve kapsayıcı siyasi çözüm
için bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Suriye halkı kendi geleceği hakkında söz hakkına sahip olmalı. Yani
şeffaf ve özgür seçimlerin uluslararası gözetim altında yapılması
gerekiyor. Bu konuyla ilgili olarak şu aşamada bir jest görmüş
değiliz bu nedenle konuyla ilgili güçler, uluslararası mekanizmayı
hayata geçirmek için elinden gelini yapıyor. İşte bugün de bunu
yaptık. Sene sonuna kadar tüm paydaşlarla ilgili olarak bu anayasa
komitesinin bir an önce toplanmasını hayati öneme sahip olduğunu
söyledik. Konuyla ilgili olarak iradelerimiz örtüşüyor. Çünkü bunu
Suriye halkına borçluyuz, hayatını kaybedenlere borçluyuz, şu anki
rejimden kaçan Suriyelilere borçluyuz" şeklinde konuştu
“BM ÇERÇEVESİNDE VE İŞBİRLİĞİ FELSEFESİNDE BİRLİKTE
ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"
Macron, bildirgede değindikleri üçüncü konun ise insani yardım
olduğuna dikkat çekerek, “Rusya ve BM ile birlikte bir kaç hafta
önce Doğu Guta'da bir ortak harekatımız oldu. Rusya ve Türkiye ile
beraber çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Alman Şansölyesi ile
bunu dile getirdik. Sivil topluluklara insani yardım ulaştırılması
son derece önemli. Bu konuyla ilgili tüm paydaşların insani yardım
konvoylarının erişimini sağlaması gerekiyor, STK'ların da
işbirliğini alarak. Bu gün hala bazı blokaj durumları olduğunu,
insani konvoyların önünün kesildiğini görüyoruz bu kabul edilemez.
BM çerçevesinde ve işbirliği felsefesinde birlikte çalışmamız
gerekiyor" diye konuştu.
SIĞINMACILAR
Macron Suriyeli sığınmacılar konusunun da bildirgede yer aldığını
belirterek, “Konuyla ilgili olarak Türkiye, Ürdün, ve Lübnan'ın
çabalarını takdirle karşıladığımı belirtmek isterim. Uzun yıllardır
bu ülkeler gerçekten sorumluluklarını yerine getirerek çok önemli
sayıda Suriye'den kaçan ve başka ülkelere giden sığınmacıları
ağırlıyorlar. Bu gün açık konuşmak gerekir. Gerçekten bu
sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi inandırıcı ve kapsayıcı
olamaz siyasi bir çözüm getirilmediği sürece. Çünkü bu kişiler
rejimin gasplarından kaçan kişiler. Nitekim sene başından
buyana yeni sığınmacı dalgalarını görüyoruz. Burada her birimizin
İdlib ile ilgili olarak yaptıklarımızı, bu ülke ile ilgili
yapmazsak başka mülteci akınlarını göreceğiz. Bunun önüne geçmemiz
mümkün olmayacaktır. İşte o yüzden bu gün Yüksek Mülteciler
Konseyinin belirlemiş olduğu şartlar dahilinde yani güvenli ve
insan haysiyetine uygun ve gönüllü bir şekilde sığınmacıların geri
dönüşünü sağlayabiliriz. Burada güvenli, insan haysiyetine uygun ve
gönüllü geri dönüşten bahsediyorum. Yani bir takım alt yapıların
oluşturulması su, elektrik tedariki gibi. Bu zirve gerçekten de son
derece yararlı bir aşama oldu Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tekrar
teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu gün buradaki toplantımız son
derece önemli ama bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor.
Konuyla ilgili olarak gerçekten bir kaç milyon Suriyeliden
bahsediyoruz ama dünyayı ilgilendiren bir mesele bu. Dolayısıyla
bugün görüştüğümüz konular önümüzdeki süreçte bir sorumluluk
yüklüyor ve teyakkuz halinde olmamızı gerektiriyor" dedi.