‘Kişisel verilerimiz tüm dünyaya açık’
Abd’nin Southern Methodist Üniversitesi’nde Geliştirilen Yeni Nesil Bir Casus Yazılım Kullanıcıların Klavye Seslerinden Yazılanları Tespit Etmeyi Başardı. Casus Yazılım Ve Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Açıklamalarda Bulunan Doç. Dr. Taner Çevik, “klavyede Yazılan Metni Tuş Seslerinden Yola Çikarak Tahmin Etme Yöntemi Ütopik Bir Yaklaşım. Kişisel Verilerimizi Kendi İsteğimizle HÂlihazırda Paylaşmaktayız” İfadelerini Kullandı.
Abone olABD’nin Southern Methodist Üniversitesi’nde geliştirilen yeni
nesil bir casus yazılım kullanıcıların klavye seslerinden
yazılanları tespit etmeyi başardı. Casus yazılım ve kişisel
verilerin korunması hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Taner
Çevik, “Klavyede yazılan metni tuş seslerinden yola çıkarak tahmin
etme yöntemi ütopik bir yaklaşım. Kişisel verilerimizi kendi
isteğimizle hâlihazırda paylaşmaktayız” ifadelerini
kullandı.
Southern Methodist University’e(SMU) bağlı Darwin Deason Siber
Güvenlik Teknolojisi araştırmacıları, bilgisayar klavyesinde yazı
yazarken oluşan akustik sinyal ya da ses dalgalarının, cep
telefonlarıyla başarılı bir şekilde tespit edilebilen bir yazılım
geliştirdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Yazılım Mühendisliği (İNG) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Taner Çevik,
casus yazılım ve günümüzde giderek tartışmalı hale gelen ‘kişisel
verilerin korunması’ konusunu değerlendirdi. Dr. Taner Çevik,
“Klavyede yazılan metni tuş seslerinden yola çıkarak tahmin etme
yöntemi ütopik bir yaklaşım. Bugün sosyal medya kullanarak kişisel
verilerimizi kendi isteğimizle tüm dünya ile paylaşıyoruz”
ifadelerini kullandı.
‘Metni tuş seslerinden tahmin etmek ütopik bir yaklaşım’
SMU araştırmacıları tarafından geliştirilen yazılımı
değerlendiren Çevik, “Klavyede yazılan metni tuş seslerinden yola
çıkarak tahmin etme yöntemi ütopik bir yaklaşım. Makine
öğrenmesinin temelinde eğitme gelir. Uygulamanızı eğitmeniz için
ciddi miktarda veri setine ihtiyacınız var. Bununla birlikte,
kullanılan klavyenin türü, bunun yanı sıra klavyeyi kullanan
kişinin fiziksel özellikleri, hatta ve hatta o anki ruh hali bile
tuş takımına uygulanan basıncı ve dolayısıyla tuşlardan çıkacak ses
dalgalarının niteliklerini etkileyeceğinden bunları doğru şekilde
anlamlandırmak o kadar da kolay değil” dedi.
‘Kişisel verilerimiz tüm dünyaya açık’
Kişisel verilerimizi kendi isteğimizle paylaşıma açtığımıza
dikkat çeken Çevik, “Hâlihazırda zaten bütün bilgilerimiz bütün
dünyaya açık. Mikrofon ve kamera gibi donanıma sahip bütün
elektronik cihazlarda yüklü herhangi bir uygulama, sizin ortamda
konuştuğunuz tüm sesleri ve sizin görüntünüzü sizin izniniz olmadan
alıp bir yerlere transfer edebilir. Buna akıllı televizyonlar da
dâhil. Aynı şekilde, birçok kişinin akıllı telefonunda Facebook,
Instagram, Twitter, WhatsApp gibi uygulamalar mevcut. Bu
uygulamaları aktive ederken bilgi paylaşımı yapmalarına izin
veriyoruz. Arka planda sizin telefonunuzda kayıtlı olan
verilerinizden (resimler, videolar dâhil) ne kadarını nereye
gönderiyor, ya da kimlerle paylaşıyor bilgimiz var mı? Ya da bu
uygulamaların sahibi şirketler kime ne garantisi veriyor? Facebook,
seçimleri manipüle etmek amacıyla kullanıcıların verilerini bir
veri işleme şirketiyle paylaştı. Bazı insanlara komplo teorisi
olarak gelebilir ancak bu şirketlerin yerleşik olduğu ülke olan
ABD, bu sayede tüm dünyadan korkunç hacimde bir istihbarat
toplayabiliyor. İnsanların yaşam tarzlarından tutun da özel
hayatlarına kadar birçok konuda bilgi sahibi olabiliyorlar. Hem de
ücretsiz. ABD tarafından bakarsanız ne kadar müthiş bir şey. Bütün
dünya size bedava bilgi aktarımında bulunuyor. Bu uygulamalar
sayesinde, sizin telefonunuz ya da bilgisayarınız üzerinde
yaptığınız finansal işlemlerden tutun şifrelerinize kadar her şey
paylaşılabilir veri haline geliyor” şeklinde konuştu.