Anasayfa /  Keyifli Haberler

Yorulmayan Horoz

Abone ol
Abone ol 25 Mart 2019 03:12

Yorulmayan Horoz

Çiftçi tavukları için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.

Pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye.

Adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur.

Ama horoz cok azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs.

Adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye.

Horozu tutmaya çalışır ama nafile. Neyse der eve girer.

Ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili dısarda kümesin önünde pestil vaziyette yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.

Çiftçi kendi kendine : Ehh iste sana dedim geberecen diye, şeklinde söylenir.

Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kısık sesle homurdanır;

-Hişşşt! Akbabayı kaçırıcan sus!



BONUS FIKRA



Temel trene bileti almak için vezneye gider ve bakar ki bilet her zaman aldığı biletten biraz daha pahalıdır.

Biraz sinirli bir şekilde;

– Ha bu pilet niye pahaludur.

Memur Temel’e doğru bakarak;

– Bu tren ekspres,bu tren hızlı gider. der gişe memuru.

Temel hiç istifini bozmaz;

-Pağa ne,siz de yavaş cidun,hızlı citmek şart midur?



Emektar



mahir, sabah uyanınca o gün 70 yaşında olduğunu hatırlamış.

yavaş yavaş yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş.

-‘sevgili ayaklarım, bugün 70 yaşına girdik. 70 senedir beni istediğim yere götürdüğünüz,

bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım, sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim… ‘

sonra dizlerine dikkat etmiş.

-‘sevgili dizlerim, bugün 70 yaşına girdik. bu kadar sene beni taşıdınız, bükül dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,

bu yaşıma sizinle birlikte girdiğim için şükür ediyorum.

sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim…’

sonra gözü biraz daha yukarı kaymış;

– ‘eee ulan köftehor, ulan hayırsız emektar’ demiş, eğer sen de yaşasaydın bu günümüzü hep birlikte kutlayacaktık.’



Tedavi



doktor , erkek hastasını muayene ettikten sonra, adamın eşi ile özel konuşmak istediğini bildirdi.

adam dışarıya çıktan sonra, kadına ciddi bir sesle durumu anlatmaya başladı:

‘eşinizin hastalığı ciddi’ dedi ‘korkunç bir stres’i var.söylediklerimi uygulamazsanız, bilin ki ilk gerginlikte ölecek’.

sonra devam etti: ‘her sabah mükemmel bir kahvaltı hazırlamanız gerekli.. neşeliolmasını sağlamaya dikkat edin.

öğlen için de yanına çok iyi bir yemekvermelisiniz. dört başı mamur bir menü. iş yerinde onu yesin.



akşam yemeği olarak ya yumuşacık bir biftek, ya da bonfile hazırlayın.

bol sebze garnisiyle.haftada iki akşam da mükellef bir balık. rakısına bir adet buz yeterli.

35liğin yarısını geçmesin. keyiflenir de ‘bir duble daha’ derse bırakın içsin.böylece gevşer biraz daha.

konuşurken sakın keyfini kaçıracak konulardan bahsedeyim demeyin.

özel problemlerinizi de kesinlikle açmayın. yoksa kötüleşiverir.

kendinize mutlaka dekolte bir kıyafet seçin. bakımlı olun.

yanına oturup sırtını ovun. televizyonda maç seyretmesi için her akşam teşvik edin.

siz de yanına sessizce oturup kırmızı şarap servisi yaparsanız fevkaladeolur.

en önemli nokta da şu: haftada birkaç akşam s*ks yapın ve onu her bakımdan tatmin etmeye bakın…

eğer bu söylediklerimi aksatmadan bir yıl kadar uygularsanız,

sanırım o takdirde kocanız iyileşip normal hayatına dönecektir ve uzun bir mutlu yaşam sizi bekleyecektir.

eve dönüş yolunda koca, eşine sordu: ‘doktor ne dedi sana?’ dedi. kadın kısaca cevap verdi:

‘ölecekmişsin!’



Kayseri Fıkraları



Paranın Faizi

Kayserili bir iş adamı tatilini geçirmek üzere bir köye gider. Burada cüzdanını düşürür.

İçerisinde yüz milyon lira vardır. Bir zaman sonra cüzdanı bulan bir köylü Kayseriliye mektup yazar ve cüzdanını gelip almasını söyler.

Kayserili gelir ve cüzdanı alır. İçini açıp parayı sayar ve alnını kırıştırır.

Bunu gören köylü;

─ Ne o? Yüz milyondan fazla mı para vardı? diye sorar.

Kayserili;

─ Bu para iki aydır bende değil, bunun faizini kim verecek?





Bu Seferki Ciddi

Çölde petrol arayan şirketin sahibine şantiye şefinden susuzluktan yakınan mektuplar geliyordu.

Kayserili patron sekretere;

─ Şikayet etmek için ne lazımsa yapıyorlar. Ama ben bir türlü inanamıyorum.

Sekreter;

─ Bu seferki ciddi sanırım. Çünkü zarfın üstündeki pulu toplu iğneyle tutturmuşlar.





Giriş Bedava

İki Kayserili kasabada bir tiyatro açmışlar fakat Kayserililer para verip tiyatro izlemek istemediğinden her gün sıfır çekiyorlarmış.

Bakmışlar olacak gibi değil, düşünmüşler ne yapalım ne edelim diye.

En sonunda birinin aklına bir fikir gelmiş. Ertesi gün her tarafa ilanlar asılıyor.

“Cumartesi günü tiyatromuza giriş bedavadır.”

Kasaba halkı bedavayı bulmuş kaçırır mı.

Cumartesi günü tiyatro ful çekmiş, bizimkiler mükemmel bir oyun sergiliyorlar. Herkes ayakta alkışlıyor.

Oyun bittikten sonra kasaba halkı çıkışa doğru yönelmiş ama ne görsünler?Kapılar kilitli ve şu yazı yazıyor;

“Çıkış 10 Lira”


Yorumlar