Anasayfa /  Keyifli Haberler

Üç Dilek Hakkı

Abone ol
Abone ol 23 Aralık 2018 19:44

Üç Dilek Hakkı

Sihirli bir kurbaga ormanda yalniz yasiyomus. bi gun etrafi gezmeye cikmis ve onune ilk cikan bir ayi ve tavsana kiyak yapmak istemis.

“3 sey dileyin benden ne dilerseniz” demis.

ayi

– bu ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi bana

hasta olsun demis. kurbaga hemen yerine getirmis istegi

tavsan

– bana bi kask ver demis o da hemen olmus ama ayi

icinden “manyak mi bu tavsan cuvalla para istesin istedigi

kadar kask alsin. deli bu yaaa” demis.

ikinci istek olarak ayi yine





-yan ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi beni arzulasin demis. trilink!!!! o da tamam tavsan

– bana bi motosiklet verin

demis ve yerine gelmis ama ayi iyicene sasirmis. bu tavsan deli olmali diye dusunmus.

sira gelmis son isteklere ayi

-bu gezgendeki tum ayilar disi olsun ve hepsi benim yanimda olsun demis. kurbaga bu istegi de hemen yerine getirmis.

tavsan once kaski takmis, motora binmis. marsi calistirmis. ve istegini son istegini soyleyip gaza basmis:

– bu ayi ibne olsun!



BONUS FIKRA



Müslümanlığınız Nasıl Belli Olacak



Nasreddin Hoca’nın, ailece oruç tutmayan bir komşusu varmış. Ama adam hep sahur yemeği hazırlattırır, çocuklarını da sahura kaldırır, hep beraber yerlermiş.

Sonunda karısı dayanamamış. Hocaya danışmaya gitmiş;

– “Bizde ne kocam, ne ben ne de çocuklardan oruç tutan kimse yok. Kocam ısrarla bana güzel yemekler yaptırıyor, hep beraber sahurda yiyoruz. Oruç tutmadığımıza göre ne diye her gece sahura kalkalım ?”





– “Öyle konuşma hanım” demiş Hoca , “namaz kılmıyorsunuz, oruç tutmuyorsunuz, sahur da yemezseniz Müslümanlığınız nasıl belli olacak !



Pozitif Haber





Adam, bir haftalığına iş seyahatine çıkar.

Seyahatinin üçüncü günü evini arar, telefonu açan bahçıvana sorar;

─ Nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?





─ Yolunda efendim. Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum.


─ Neden kırıldı?

─ Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, bu yüzden kırıldı.

─ Nee! Köpeğim öldü mü?

─ Havuza düşüp öldü efendim.

─ Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda ölür?

─ Ama havuzun suyu boşalmıştı, betona çakıldı, bu yüzden hayatını kaybetti.

─ Daha havuzu yeni doldurtmuştum. Neden boşalttınız?

─ Biz değil efendim, itfaiyeciler boşalttı. Çünkü evdeki yangını söndürmek için ilâve suya ihtiyaç duydular.

─ Evde yangın mi çıktı?





─ Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla çok sayıda insan geldi. Bir sigara izmaritinden kâgıtlar, ardından da perde tutuşmuş. O kalabalıkta farkına varamadık.

─ Annem nasıl öldü? Sapasağlamdı!!!

─ Haklısınız. Biz de şaşırdık. Ama, sizin yatak odanıza bir şey bakmaya girmiş. Yatakta karınızla en yakın arkadaşınızı görünce kalbine inmiş.

─ Yahu hiç pozitif bir haber yok mu? Bunaldım!

─ Olmaz olur mu? Var efendim. Gecen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya… İşte onun neticesi pozitif çıktı.





Tünel İhalesi





Mısır hükümeti Kızıldeniz’in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar.

İhaleye İngiltere’den, Amerika’dan, Japonya’dan birer firma ve Türkiye’den de Temel’in firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.

İngiliz Firması;





─ Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz.


Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz, derler.

Amerikan Firması;

─ Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.

Maksimum 50 cm fark olur, derler.

Japon Firması;

─ Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.

Maksimum 20 cm fark olur, derler.

Sıra bizim Temel’e gelir.

Temel;





─ Ula biz de iki taraftan kazmaya başlarız.

Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur, der!!!

47 oyun eksikti

Becky ve Sam 50’nci evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı.

Sam birden soruverdi:

-“Sevgilim, bu elli yıl icinde beni hiç aldattın mı?..”

-“O da nereden cıktı?” diye sinirlendi Becky..

“Cevabı da öğrenmek istemezsin herhalde ?..

– “isterim” dedi Sam.. “Lütfen anlat, ne olur?..”

-“Madem öyle” dedi Becky, “3 kez aldattım seni..”

-“3 kez öyle mi?.. Kimlerdi onlar?..”

-“ilki” diye anlatmaya başladi Becky,

“Hani sen 30 yaşındaydın ve kendi diş kliniğini kurmak istiyordun ama hiçbir banka sana kredi açmıyordu.

Sonra bir banka yöneticisi eve geldi, hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern araçları getirebildin.”

– “Ooo Becky.. Benim için kendini feda ettin ha..

Benim sevgili karım!.. Peki ikincisi..”

– “Hani 50 yaşında felaket bir kalp krizi geçirmiştin..

Çok kritik bir by-pass ameliyatı geçirmen gerekiyordu da, hiçbir doktor sana el süremiyordu..

Her an ölebilirdin.

O sirada Dr. Bakey onca yoldan kalktı geldi.

Ameliyatını yaptı, seni hayata döndürdü..”

-“Ah benim sevgili karım..

Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin öyle mi?..

Hiç kimsenin böyle harika bir eşi olamaz.

Böyle bir şey yapman beni ne kadar sevdiğini gösterir. 3üncü peki?..”

-“Hatırlıyor musun, yıllar önce Diş Hekimleri Odası Baskanı olmayı fena halde istiyordun ve 47 oyun eksikti?..”



BONUS FIKRA



Yaşlı bir adam mağazaya girer, tezgahtara iki adet takım elbise almak istediğini söyler. Tezgahtar;

-Dede, sen zaten 80 yaşındasın, iki takım elbiseye ne gerek var?

Bir elbise alırsan sana ömrünün sonuna kadar yeter…

-Birini kendime birinide babama almak istiyorum.

Tezgahtar şaşkınlıkla

-Siz 80 yaşında olduğunuza göre babanız 105 yaşında olmalı…?

-Evet, Dedemin düğününe gideceğizde

-Aa babanız 105 yaşında ise dedeniz 130 yaşındadır o zaman?

-evet

– Dedeniz evlenmekmi istiyor? tekrar

-Yoo aslında kendisi pekte istemiyor ama annesi ve babası ısrar ediyorlar…



Yeni Şöför



Taksicilikte ilk günü olan şoför ilk müşterisini alır.

Taksiye binen müşteri araç biraz ilerledikten sonra bir şey sormak için, şoförün omuzuna hafifçe dokunur.

Şoför bir çığlık atıp panikler, direksiyonun kontrolünü kaybeder ve kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur.

Şoför müşteriye döner ve:

“Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım!” diye bağırır.

Müşteri bu duruma çok şaşırır.

Şoföre döner ve şaşkın bir bakışla;

“Ufacık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim” der.

Bu arada kendini toparlayan taksi şoförü müşteriye dönüp;

“Haklısınız, sizin kabahatiniz yok.

Bugün benim taksideki ilk günüm, 25 senedir cenaze arabasında şofördüm de birden canlandın sandım.”.



Psikolog



Psikologa giden bir adam derdini anlatıyordu.

─ Geceleri uyuyamıyorum efendim.

Sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor.

Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum.

Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor…

Adamı dikkatle dinleyen psikolog;

─ Hallederiz bu saplantıyı, demiş.

Bana haftada iki kere geleceksiniz.

6 aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.

Adam sormuş;

─ Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?

─ Her vizite 200 TL. Bu hesaba göre 6 ayda 9.600 TL ödeyeceksiniz.

Adam gitmiş, o gidiş…

Psikolog, birkaç ay sonra adama sokakta rastlamış ve sormuş;

─ Ne oldu, hastalığınız?

─ 10 TL’ye hallettim…

─Nasıl oldu?

─ Sizden çıktıktan sonra, ilerideki bara uğradım.

Biramı içerken, barmene hastalığımı anlattım.

‘Karyolanın bacaklarını kes’ dedi… Kestim, mesele halloldu!



Avukat ve Sarışın



uçakta sarışın bir kadınla bir avukat yan yana düşer.

avukat vakit geçirmek için kimin genel kültürü daha iyi oyununu oynamayı teklif eder. kadın aldırmaz.

bunun üzerine, “her bilemediğiniz soru için siz bana beş dolar verin, ben her bilemediğim sorunuz için size elli dolar vereyim” der.

kadın kabul eder.

“peki” der avukat, “dünyanın güneşe uzaklığı ne kadardır?”

kadın sessiz kalır ve yanıt vermez, çantasından çıkardığı beş doları avukata uzatır.

soru sorma sırası sarışın kadındadır:

“dağa üç ayakla tırmanıp dört ayakla inen nedir?”

avukat düşünür, düşünür ama bulamaz. elli dolar çıkarıp kadına uzatır.

sarışın, tek söz etmeden parayı çantasına koyar.

avukat, “dur bir dakika” der, “yanıt neydi?”

kadın, avukata beş dolar uzatır 



Yorumlar