Anasayfa /  Keyifli Haberler

Tek Kurşun

Abone ol
Abone ol 13 Aralık 2018 05:57

İki arkadaş pazar günü golf oynarlar. Bir pazar yine golf oynamaya hazırlanırken, biri de, onlara katılmak istediğini söyler. Elemanlar birbirine baktıktan sonra adamın teklifini kabul ederler. Oyun ilerler ve elemanlar, adama ne iş yapyığını sorarlar. Adam:

-Öğrenmek istemezsiniz. Ben tetikçiyim. Tüfeğim golf çantasında ve nereye gitsem onu yanımda taşırım. İstersen bir göz at.

Biraz beklemeden sonra biri cesaretini toplayıp çantaya bakar. Gerçekten de orada, büyük bir dürbünü olan tüfek vardır.



Eleman heyecanlanır ve “Vaaay! Şuna bak. Eminim ki, buradan, bu dürbünle bizim evi görebilirim” der. Bir iki saniye baktıktan sonra “Evet görebiliyorum! Hatta pencereden yatak odasını bile görebiliyorum. İşte karım… Dur bir dakika, çıplak! Yanında da kapı komşum var, o da çıplak!!!” der ve düşünmeden tetikçiye dönüp “Bir atış için kaç para istiyorsun?” diye sorar. Tetikçi

-Her tetiği çekişim 500 milyon.





-500 milyon!!! Çok para. Ama tamam. Senden iki atış yapmanı istiyorum. Birincisi karımın ağzına, ikincisi ise, komşumun penisine… Güzel bir ders alsın!

Tetikçi kabul eder. Tüfeği kaldırıp evi nişanlar ve beklemeye başlar. 5 dakikalık bir beklemeden sonra, eleman(golfçü)dayanamayıp neden ateş etmediğini sorar. Tetikçi, “Biraz daha bekle. İşi tek kurşunda halletmek üzeriyim” der…



BONUS FIKRA





Her İşte Vardır Bir Hayır

Zamanın birinde soylu,görkemli, şaşasına çok düşkün bir hükümdar yaşarmış. Bu hükümdar astığım astık ; kestiğim kestik sözümün üstüne söz tanımam anlayışında bir hükümdarmış.

Bir gün en sevdiği vezirini yanına alarak ordusuyla birlikte geyik, tavşan ne bulursak diye ava çıkmış. Bir geyik belirmiş hükümdar hemen sarılmış ok ve yayına tam geyiği vuracak ok elinden kurtulur ve dört parmağını kopartır.

Çok sevdiği veziri vardır bun dada bir hayır der. Hükümdar bunda ne hayır olacak be mel un der parmaklarım koptu sen bunda hayır vardır dersin atın bunu zindana der ve veziri zindana atarlar.





Aradan yıllar geçer aynı hükümdar yine ordusunu da yanına alarak ava gider ama bu sefer ormanın derinliklerinde ormanın yerlileri bunları tuzağa düşürür ve tüm orduyu katlederler…!

Yerliler hükümdara dokunmazlar serbes bırakırlar, hükümdar tek başına yerlilerin elinden kurtulmanın sevinci ile tahtına döner. Hükümdar soyundan kimse kalmayınca zindandaki veziri aklına gelir ve onu oradan kurtarır.

Olanı biteni vezire anlatır ve ben sana çok kızmıştım ama bak şimdi senden başka kimse kalmadı koca sarayda der. Vezir yüzünde hafif bir tebessüm ile sevgili hükümdarım sizin parmaklarınız koptuğunda vardır bunda da bir hayır demiştim ya..!

O yerliler sizi uzuvlarınız (parmaklarınız ) eksik olduğu için sizi öldürmediler azat ettiler; parmaklarınız kopmasaydı sizde tehlike arz edecektiniz ve sizi de ordunuz la birlikte öldüreceklerdi parmaklarınızın kopması sizin canınızın kurtulmasına hayır etti der ve devam eder işte bu işte de vardır bir hayır diye söylemiştim ama siz beni yanlış anladınız der…



Kısasa Kısas



Bir üniversitenin kütüphanesinde erkek öğrenci kızın masasına yaklaşarak yavaşça sorar: “Yanınıza oturabilir miyim?”

Kız, yüksek sesle yanıt verir:

“GECEMİ SİZİNLE BERBAT ETMEK İSTEMEM!..”

Kızın sözlerini herkes duymuş, başlarını kaldırmış, dik dik ayaktaki oğlana bakmaktadırlar…

Erkek öğrenci çok utanır ve hiçbir şey diyemeden,şaşkın şaşkın kendi masasına geri döner…

Birkaç dakika sonra kız yerinden sessizce kalkar, Erkek öğrencinin masasına yaklaşır ve ona yavaşça şöyle der:

“Ben psikoloji öğrencisiyim; demin,şaşıran bir erkeğin nasıl tepki vereceğini öğrenmek istemiştim; bu arada sizi de herkesin önünde biraz utandırdım sanırım, özür dilerim!”

Bu kez Erkek öğrenci onu yüksek sesle yanıtlar:

“BİR GECELİĞİNE 200 DOLAR MI?.. ÇOK PARA!..”

Erkek öğrencinin dediklerini de yine herkes duymuştur ve bu kez ayaktaki kıza dik dik bakmaktadırlar ki, Erkek öğrenci şoka girmek üzere olan kızın kulağına yaklaşıp şöyle fısıldar:

“Ben de hukuk öğrencisiyim: çevreye birini suçluymuş gibi nasıl gösterebilirim öğrenmek istemiştim, özür dilerim!”



302 Numaradaki Ayşe Hanım



Hastanede baş hemşirenin masasındaki telefon çalar. Hemşire hemen açar telefonu.

─ 302 numaradaki Ayşe Hanım’ın durumunu soracaktım, nasıl acaba? diye sorar telefondaki kadın.

─ Bir dakika efendim, der, Baş Hemşire..

Sonra cevap verir…

─ Her şeyi yolunda, efendim. Ateşi düşmüş. Tansiyonu normalleşmiş. Testleri çok iyi gelmiş. Bu akşam serumları kesilecek. Salı günü de bir aksilik olmazsa taburcu edilecek…

─ Harika!.. Harika!.. Harika!.. diye çığlık atmış telefondaki ses… Muhteşem bir haber bu. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Sağ olun. Var olun.

─ Bu kadar heyecanlandığınıza göre çok yakınınız olmalı, demiş Baş Hemşire.

─ Hayır, demiş telefondaki ses. Ayşe Hanım benim.. Sabahtan beri bir sürü doktor girdi çıktı odama ama, hiçbiri bir şey söylemedi. Meraktan ölüyordum


Yorumlar