Anasayfa /  Keyifli Haberler

Silikon madeni

Abone ol
Abone ol 07 Mart 2019 10:30

Silikon madeni

Oğretmen sınıfta madenleri ve ne kadar değerli olduklarını anlatıyormuş.

Dersin bitiminde çocuklara sormuş:

-“Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?”

Önce David cevap vermiş: “Platin, öğretmenim. Onunla kendime bir Porsche alırdım.”

Ardından Mike cevaplamiş: “Altın, öğretmenim. Altınlarımla kendime son model bir Cadillac alırdım.”

En son Küçük Joe yanıtlamış: “Silikon, öğretmenim. Ablamda iki tane var, kapının önündeki arabaları hayal bile edemezsiniz!…”



BONUS FIKRA



Babam öyle demiyor



Konuklar gittikten sonra annesi kaşlarını çattı:

– Bugün beni çok utandırdın Osman.

– Neden anneciğim?

– Sana kaç kez söyledim, “Eve konuk gelince insan oturduğu yerden kalkıp hoş geldiniz der, el sıkar, gelenlere yer gösterir.” dedim.

Sen koşup baş köşeye kuruluyor, bir daha yerinden kalkmıyorsun.

– Ama babam öyle demiyor.

– Ne diyor?

– “Osman” diyor, “konuklar gelince hemen koşup kanepenin sağ yanına otur.” diyor.

“Kanepenin kumaşı yırtılmış, annen de bir türlü dikemiyor. Kimseye mahcup olmayalım.



İşe Yararsa



Minik kız okuldan koşarak elinde karnesiyle eve gelmiş.

Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış baştan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi var.



Yalnız öğretmen karnenin altına şöyle bir not düşmüş:

-“Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok konuşuyor.

Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum.”

Baba bunun üzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına bir not düşmüş:

-“Lütfen paylaşalım çünkü işe yararsa ben de annesine uygulayacağım.”



Gözlerini yumsana dede



Yaşlı adam ile torunu birlikte oturmuş sohbet ediyorlardı.

Bir ara çocuk dedesine bakarak şöyle dedi:

– Dedeciğim gözlerini kapatır mısın?

Gayri ihtiyari gözlerini kapatan dedesi, bir taraftan da sormuş:

– Hayırdır evlat, gözlerimi neden kapattırdın?

– Niye olacak dede, annem dün akşam “Deden gözlerini yumduğunda çok zengin olacağız” demişti 



Uyanık Şoför



Adam trafikte ‘alçaktan uçarak’ giderken polise yakalanır… kenara çeker arabadan iner:

– Buyrun Memur Bey!

– Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?

– Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.

– Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?

– Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.

– Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???

– Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba….

Polis iyice şaşırır:

– Torpido gözünde silah mı var?

– Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum…

– Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!

– Evet Memur Bey…

Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar….

Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok..

Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait..

Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok…

Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok..

Bunun üzerine ekipler amiri ‘Çok garip’ der….

‘Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz…’

Adam güler:

‘İnanamıyorum… O şimdi benim için ‘aşırı hızlı gidiyordu’ da demiştir….’



Hindinin marifeti



Bir gün nasreddin hoca pazara gider. kalabalık bir grubun ortasında bir adamın papağan sattığını görür.

etraftaki kalabalık büyük bir heyecanla papağan satışını ve kızışan pazarlığı izlemektedir.

papağan çok yüksek bir fiyatla satılır ve satın alan kişi parayı ödeyerek sevinç içinde oradan ayrılır.

bu duruma çok şaşıran hoca, hemen evine gider ve kümesten bir hindi alarak pazar yerine geri gelir.

pazar yerinde hoca nasreddin’in elindeki hindiyi görenler sorar:

– hocam hayırdır, ne satıyorsun?

– görmez misin, hindimi satıyorum.

– kaç paraya satarsın?

hoca’nın söylediği fiyat, satılan papağanın fiyatının tam üç katıdır.

– hoca senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? bu hindinin ne marifeti var ki, bu kadar pahalı dersin?

– siz küçük bir papağana bile yüksek fiyat önerdiniz, onun ne marifeti vardı?

– tamam, iyi de hoca, o papağan konuşuyor.

hoca hindiyi havaya kaldırır ve cevap verir.

– bu hindi de düşünüyor.


Yorumlar