Anasayfa /  Keyifli Haberler

Sarışın

Abone ol
Abone ol 10 Aralık 2018 05:26

Daire ve Sarışın

Daire ve Sarışın Sarışın, spor arabası ile giderken direksiyonunu solladığı TIR’ın tam önüne kırması ile TIR devrilme, şoförü de ölüm tehlikesi atlatmış, sinirinden deliren dev gibi deri yelekli TIR şoförü sarışını ileride kıstırıp durdurmuş, cebinden çıkardığı tebeşirle yere bir daire çizip onu tam dairenin ortasına ittirip “Bu dairenin asla dışına çıkmayacaksın..! Asla ..!” diye bağırıp hırsını almak için spor arabanın bütün deri koltuklarını paramparça etmiş, sarışına dönüp baktığında onun ‘sırıtmakta’ olduğunu görünce





“Bunu komik buldun ha?” demiş, eline aldığı levye ile arabanın bütün camlarını kırmış, dönüp baktığında sarışının yüzünde hala aynı sırıtışı görünce deliye dönmüş, tornavidasını çıkarıp bütün lastiklerini delik deşik etmiş, sarışın bu sefer gülmeye başlayınca

TIR şoförü resmen kendini kaybetmiş, TIR’ın bagajından çıkarttığı bir bidon mazotu spor arabanın üzerine döküp kibriti çakmış, dönüp bakmış ki sarışın gülmekten yerleri yumrukluyor.

“Komik olan neee? Neee?” demiş sinirinin son safhasında. “Her.. Her arkanı dön dönüp bu tarafa bakmadığında..” demiş sarışın gülmekten gözlerinden yaşlar süzülürken, “Ben hep çiz..çizdi ğin o dairenin dışına çıkıp durdum..!”



 

DİĞER FIKRA







DENİZİN DERİNLİĞİ





Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde

Güneşleniyorlarmış. Alman birden

ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize

sokmuş.

Biraz bekledikten sonra:

- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.

Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz

kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz

bekleyip:

- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.

Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş. 

Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:

- Ee ,sen ne ölçtün?

- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!



KÖPRÜ





Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon; 

-'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış. 

Amerikalı; 

-'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş. 

Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: ' 

-'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'



Akıl Hastanesi





Dolaşırken hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek :





-Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.





-Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz… Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek :





-Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek :





-Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz :





-Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki.





Deve kuşları





Bizim temel Avustralya’ya deve kuşu avlamaya gitmiş. Yolda giderken bir de bakmış önünde 15-20 tane deve kuşu duruyorlar. Tabii hemen tüfeğini almış, dışarı çıkmış ama bunu gören deve kuşları kendi akıllarınca saklanmak için hemen kafalarını kuma gömmüşler. Temel şaşkınlıkla:





– “Yahu burada biraz önce bir sürü kuş vardı, nereye gittiler..”







ÇOK PİŞMANIM





İki arkadaş hem içiyor, hem de karılarından yakınıyordu. Biri “Ben” dedi, “evliliğimizin ilk senelerinde işten eve dönünce karımı kucaklar, nefesi kesilene kadar kollarımda sıkardım.” Diğeri içini çekerek sordu: – “Ya şimdi?”





– “Şimdi mi? Daha fazla sıkmadığım için pişmanım!..”



Eş mağazası





Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, kadınların özellikleri de yükselmektedir.





Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir:





Herhangi bir katın kapısından içeri giren erkek, o kattan alış-veriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez.





Bir gün bir grup erkek arkadaş, kendilerine kız seçmek için mağazaya gider,





Ve,





1.KAT: Kapıda şunlar yazılıdır:





“Bu kattaki kadınların çalışacak bir işleri var ve çocukları da severler.”





Erkekler yazıları okur ve şöyle derler:





“Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım.”





2.KAT: Kapıda yazılanlar:





“Buradaki kadınların iyi bir işleri var, çocukları severler ve son derece güzellerdir.”





Erkekler :





“Hımmmm hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var?”





3.KAT:





“Buradaki kadınların çok iyi birer işleri var, çocukları severler, son derece güzeldirler ve ev işlerine de yardım istemezler.”





Erkekler :





“Aman Allah’ım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var.”





4.KAT:





“Buradaki kadınların işleri çok iyi, çocukları çok severler, gayet güzel olup, ev işlerine yardım edilmesini istemezler ve ayrıca son derece cazibelidirler.”





Erkekler şaşkınlıktan yutkunmaya başlarlar:





“İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!”





Ve bir kat daha çıkarlar…





5.KAT: Şunlar yazmaktadır:





“Bu kat boştur ve sadece erkekleri memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konmuştur. Çıkış soldadır!!!”





BABALAR VE KIZLARI





0 YAŞINDA

BABA : Ne kadar güzel. Gözleri de ne çok bana benziyor.

KIZI : Gözlerini ayıramayan bu adam babam olsa gerek.





5 YAŞINDA

BABA : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle baban sana ne alsın

KIZI : En çok babamı seviyorum. Babam niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun. Başkasını sevmesin





10 YAŞINDA

BABA : Gittikçe yaramaz oluyor kime çekti bu kız?

KIZI : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi bir erkekle evleneceğim.





15 YAŞINDA

BABA : Ne kadar çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, sanırım daha sert olmalıyım.

KIZI : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?





20 YAŞINDA

BABA : Artık sözümü dinlemiyor, Benden giderek uzaklaşıyor. Uzun zamandır tatlı Bir-iki laf geçmedi aramızda. Galiba kızım elden gidiyor.

KIZI : Her dediğime alınıyor, Beni bir türlü anlamıyor. Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık.





25 YAŞINDA

BABA : Birgün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi birde kocası var. Prensesim beni terk ediyor.

KIZI : Böyle bir günde o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, Kendi hayalindeki damat değil ya. Bu yüzden yapıyor. Sanki birlikte Yaşayacak olan o.





30 YAŞINDA

BABA : Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da Özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulupta bize gelemiyorlar ki.

KIZI : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi





40 YAŞINDA

BABA : Kızım beni yetersiz görüyor Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim anlayamadığı her şeyi bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor.

KIZI : Baban giderek çocuk gibi davranıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat olamadım.





45 YAŞINDA

BABA : Kızımın mutlu bir yuvası var. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum

KIZI : Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim.





Allah’ım ne olur onu benden alma.





50 YAŞINDA

BABA : Dünyada mutlu kal kızım.

KIZI : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. Şimdi ben kime danışacağım. Kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve hep yanımda Olduğunu hissettir, ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesala.





Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?





55 YAŞINDA

BABA : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım.Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü, “keşke” lerin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini biliyorum.





Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu?





SENİ SEVİYORUM VE ÖZLÜYORUM BABACIĞIM




Yorumlar