Anasayfa /  Keyifli Haberler

Köyü Terk Eden İmam

Abone ol
Abone ol 23 Mart 2019 10:02

Köyü Terk Eden İmam

Bir köyün imamı, öğle namazını kıldırıyormuş.

Ayetler okuyup, rükû eden imam, tam secdeye giderken osurmuş.

Bu olayı köyde duymayan kalmamış.

Köylünün diline düştüğü için çok üzülen imam, köyü terk etmiş.

Aradan 15 sene geçmiş. Köyünü özleyen imam, geri dönmeye karar vermiş.

Yola çıkan imam, köyün girişinde bir delikanlıyla karşılaşmış.

Merak eden imam sormuş:

– Delikanlı, sen kimlerdensin?

– Ben Hacı Yakup’un oğluyum.

İmam yine sormuş:

– Peki, sen kaç yaşındasın?

Delikanlı biraz düşündükten sonra cevap vermiş:

– Emmi, pek emin değilim ama, imam osurduğunda 3 yaşındaymışım!..



BONUS FIKRA



Küçük Temel’le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış.

Küçük Temel:

– Ben çok zekiyimdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum.

Oradan Dursun atlar;

– Sen ha buna zekamı diysun daa.

Haçan ben üç yaşına kadar kendimi kucakta taşıtmişum.



Buradan Hayatta Atlayamazsınız



Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış ve demiş ki:

─ Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin.

Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum,

atlarlarsa kurtulma şansları var ama atlamazlarsa herkes ölecek!

Tabii, böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor.

Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış,

“Herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamaları sağlanır.”

diye karar vermiş ve ilk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş:

─ Sayın yolcularımız; üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar’ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı.

Eğer oraya ulaşırsanız Japonların teknoloji tüm sırlarını kaparsınız!

Bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar;

Sonra hostes İngilizler’e yönelmiş:

─ Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz;

eğer hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!

Bütün İngilizler hevesle atlamışlar. Sıra Fransızlar’a gelmiş. Hostes:

─ Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum; fakat rica etsem uçaktan atlar mısınız?

Şimdiden teşekkür ederim, demiş.

Fransızlar:

─ Tabii, mersi, deyip sırayla atlamışlar. Hostes bu kez Almanlar’a yönelmiş:

─ Atlayın aşağı çabuk! diye bağırmış. Alman kafile “Heil!” diyerek atlamış.

Ve sıra gelmiş Türklere.

Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş:

– Siz var ya… Buradan hayatta atlayamazsınız…



Kötü Karne



İş çıkışı eve gelen baba, karne günü olmasının verdiği büyük heyecanla çocuğunun odasına yöneldi. Odanın kapısını açtı…

Kapının ardında onu karşılayan oda karşısında adeta küçük dilini yutmuştu.

Oğlu bütün odayı temizlemiş, yatağını toplamış ve büyük bir titizlikle odasına çeki düzen vermişti.

Büyük bir hayretle odayı incelerken oğlunun yatağının üzerinde bir mektup olduğunu farketti.

Yine büyük merakla oğlunun kendisine yazdığı mektubu okumaya başladı…

Sevgili Babacığım,

Sana ve anneme bu satırları yazarken size layık bir evlat olamamanın verdiği büyük üzüntüyü taşıyorum.

Öyle ya size sevgilim diye tanıtacağım (siz bu mektubu okurken muhtemelen evlenmiş olduğum) kızı onaylamayacağınızdan adım gibi emindim.

Büyük bir tutku ve aşk ile bağlandığım Sema’nın sizi hayal kırıklığına uğratmasından korktuğum ve sizi üzmek istemediğim için sevgilimle birlikte evden kaçmaya karar verdik. Bütün vücudunda dövmeleri olan, alkol kullanan, her yerine küpe takan bir gelininiz olsa ne olurdu sanki.

Hem onun sayesinde er*inin aslında o kadar da kötü bir şey olmadığını öğrendim ben.

Er*ini nasıl yetiştirebileceğimizi, nasıl pazarlayacağımızı öğrenmeye çalışıyoruz.

Kendi ihtiyacımızı da çıkarmış oluyoruz böylece.

Ayrıca Sema’nın aids tedavisi içinde çok paraya ihtiyacımız var.

Bu sayede bu hastalıktan da kurtulacak.

He bu arada 3 ay kadar sonra bir torunun olacağını da söylemek isterim.

Bütün bu yazdıklarım için endişelenmeni istemem baba.

Sonuçta ben artık 15 yaşında bir delikanlıyım ve başımın çaresine bakabilirim.

Önemli Not: Sevgili babacığım yukarıdaki yazdıklarımın hiç birisi doğru değil.

Ben Ahmetlerdeyim.

Sadece sana masanın üzerinde duran karneden daha kötü şeylerin hayatta var olabileceğini göstermek için bu mektubu yazdım 


Yorumlar