Anasayfa /  Keyifli Haberler

Kötü Niyetli Cin

Abone ol
Abone ol 23 Aralık 2018 13:12

Kötü Niyetli Cin




Temel iş için Amerikaya gitmiş.Los Angeles sokaklarında gezerken ayağına bir lamba çarpmış. Hemen eline almış, silmeye başlamış. Birden lambedan bir cin çıkmış.

– “Dile benden ne dilersen”demiş. “Ama dikkat et ben kötü niyetli bir cinim”.

Temel hemen bir dilek istemiş.

– “Ben kaynanamı hiç sevmem. onu gözlerim görmesin demiş”.

Cin hemen temelin gözlerini kör etmiş.

Temel





– “Amanin naptın” desede

Cin

– “Sana kötü bir cinim demiştim” demiş.

Temel ikinci dileğini yapmış.

– “Benim aletim yere kadar değsin”

cin temelin bacaklarını yok etmiş.

– “Al bakalım şimdi yere değiyor aletin”.

Temel çaresizce üçüncü dileğini yapmış.

– S”on dileğim bana bir güzellik yap”.

Cin kabul etmiş ve Temelin arkasına geçip onu düzmeye başlamış. Temel

– “Bu nasıl güzellik” demiş.

Cin cevap vermiş

– “Hem kör hem topalsın,seni benden başka kim s.ker.



BONUS FIKRA



Ağaçtan Öte Bir Yol



Mahallenin çocukları Nasreddin Hoca’ya muzip bir şaka yapmak istemişler. Plânlarını kurmuşlar ve; “Hoca’yı ağaca çıkaralım. Ayakkabılarını alıp uzaklaşarak biraz şaka yapalım, hem güler eğleniriz” diye düşünmüşler. Hoca’nın yoldan geçeceği saatlerde, uçurtmalarını büyükçe bir ağaca taktırmışlar.

Hoca’yı beklemeye başlamışlar. Hoca oradan geçerken de hemen etrafını sarmışlar :





– “Hocam uçurtmamız ağaca takıldı. Biz çıkıp kutraramadık. Bize yardımcı olur musunuz?” demişler.- “Hay hay” demiş Hoca. Ayakkabılarını çıkarıp sırt çantasına yerleştirmeye başlamış.Çocuklar:”Hoca efendi onları niye yanına alıyorsun? Ağaçta pabuçları ne yapacaksın ?” demişler.

– “Belli olmaz ki evlâtlarım” demiş Hoca; “Bu iyiliğime karşı Rabbim, belki bana ağaçtan öteye bir yol ikram eder.”



Uykucu





Adamın biri uykusuzluktan şikayetçiymiş.

Ancak sabaha karşı uykuya dalabiliyor, bu nedenle de çalar saati duymayıp işe hep geç gidiyormuş.

Patronunun fena halde sinirlendiğini görünce, çareyi bir doktora başvurmakta bulmuş.

Doktorun verdiği hafif bir uyku ilcının etkisiyle o gece erken saatlerde uykuya dalmış ve sabahleyin de saatin çalmasından on dakika kadar önce uyanarak hazırlanmış.





O gün ilk kez büroya zamanında varmış ve kapıda patronuyla karşılaşmış… Hayatından son derece memnun;

“-Doktorun bana verdiği uyku ilacı bir harika… Bu sabah uyanmakta hiç zorluk çekmedim…”

-Çok iyi dostum… Peki dün niçin işe gelmediniz?





Bankacılar bizi kesin bulur





Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya’da tatil yapmaya karar vermişlerdi.Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı.


Sessizliği pilotun anonsu bozdu:”Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız.”

“Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız.”

“Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak.”





Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.

Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;

“Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?” “Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?”

Adam endişeyle yine sordu: “Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?” “Özür dilerim canım, onu da ödememiştim.”

Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. “Aferin”. Karısı şaşkın, korkarak sordu. “İyi misin tatlım?”

“Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur!”



Fıkra Gibi Dolmuş Muhabbetleri





Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi.
– Abi bir öğrenci bir de Hayvan alır mısın?

***

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:





– Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?

– Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni…

***

Oğlum bu Eminönü’nden geçer mi?

– Yok teyze biz Taksim’e çıkıyoruz.

– Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.

***

Yolcu:

– Abi Heykel’e çıkıyo mu?





Şoför:

-Yok abi, yanından geçiyo.

***

Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:

– Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?

– Ben kız değilim!

– Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.

***

Yolcu: – Mükemmel bir yerde inebilir miyim?

Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine şoför kadını indirirken:

– Buyrun size layık değil ama!

***

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sür çer:

– Müsait bi yerde iner misiniz?

Şoför:

– Niye sen mi kullancan???

***

Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim’e doğru gidiyoruz. Adamın biri

Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:

– Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?

Bizim şoför olaya hakim:

– Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi…

***

İstanbul’dayiz… Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkıcak, elemanın biri açtı kapıyı. İçeride tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4

… Eleman hala bir umut sordu:

– Kaptan, yer var mı?

Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:

– Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım…

Yaşlı Deve Beş bin dolar

Adamın birisi çölde aç susuz ve yorgun ancak cepleri para dolu vaziyette yolunu bulmaya çalışırken karşısına bir deve satan adam çıkar.

Adam hemen sorar develerin fiyatlarını. Satıcı tek tek gösterir.

– Şu gördüğün genç deve 1200$

– Yanındaki iri olan 1500$

– Şu ufak olan ama çok güçlüdür 2000$

– Şu en sondaki ise 5000$

Adam merakla sorar;

– Yahu o en yaşlı ve güçsüz olanı niçin bu kadar pahalı?

Satıcı;

– O Deve özel bir devedir. Yolda teklemeye başladığı zaman hemen mast .urbasyon yaptırırsın ve fişek gibi yola devam eder.

Adam şaşırmış ama hoşuna gitmiş olay ve deveyi almış. Yola koyulmuşlar.

Bir kaç km gittikten sonra deve birden durmuş.

Adam hemen inmiş deveden, almış eline deveninkini ve başlamış mastu .rbasyona.

Deve aşka gelmiş başlamış koşturmaya. Bir kaç km sonra yine durmuş.

Adam aynı şekil yine asılmış deveninkine deve yine canlanmış tabii.

Derken deve ileride yine durmuş. Adam inmiş 1 posta çekmiş tık yok. 2. kez asılmış yine tık yok. Allah allah demiş 3,4,5 olmuyor.

Adam kara kara düşünürken deve adamın kulağına eğilmiş,

– Ağzına alsana. 



BONUS FIKRA



Adam o gece arkadaşları ile dışarı çıkacakmış.

Tam kapıdan çıkmak üzere iken arkadan karısının sesini duyar.

– Arkadaşlarınla bugün buluşacaktın değil mi hayatım?

Tamamen unutmuşum.

Dışarı çıkmasan olmaz mı? Adam,

– Aşkım arkadaşlarla bir şeyler içeceğiz ama.

Kadın adam lafını tamamlar tamamlamaz mutfağa gider ve elinde bir sürü içecek ile gelerek.

– Bütün çeşitler burada da var aşkım, der.

Adam dışarı çıkabilmek için bahane bulmak zorunda olduğu için.

– Ama oradaki TV’de maçı da seyredeceğiz senin bugünkü dizini seyretmenin engellemek istemem, dediğinde kadın hemen kumandayı uzatır.

Adam artık iyiden iyiye köşeye sıkışmıştır.

Ne dese kadın her şeye hazırlıklı çıkıyor bir türlü bahane bulamıyordur.

Son olarak parlak bir fikir gelir aklına.

– Ama aşkım erkek erkeğe muhabbeti de söz konusu, bunu beraber yapamayız, dediğinde kadın birden;

– Bırak şimdi bunları düşünmeyi dostum, hadi maç başlamak üzere şu TV’yi açalım da keyfimize bakalım.



Konuşmama Cezası



Bir karı koca evde problemler yaşamaktaydı ve birbirlerine konuşmama cezası uygulamaktaydı.

Aniden adam ertesi gün karısının kendisini sabah 5:00 da iş için bir uçuşu olduğundan uyandırması gerektiğini hatırladı.

Sessizliği ilk bozan ve kaybeden kendisi olmamak için, bir kağıdın ‘Lütfen beni sabah 5:00 da uyandır.’ yazdı ve notu karısının bulabileceği bir yere bıraktı.

Ertesi sabah, adam uyandı ancak saatin 9:00 olduğunu ve uçuşu kaçırdığını fark etti.

Çok kızdı, tam karısının onu neden uyandırmadığını soracakken yatağın yanında bir parça kağıt buldu. Kağıtta:

-‘Saat 5:00 uyan’ yazmaktaydı.



İntikamın Böylesi



Eve dönen 87 yaşındaki kadın 92 yaşındaki kocasını yatakta bir başka kadınla yakalamış.

Fena halde öfkelenmiş tabi…

Adamı önce balkona doğru sürüklemiş, sonra da tuttuğu gibi aşağı itmiş.

Eşini öldürdüğü gerekçesiyle mahkemeye çıkarıldığında hakim sormuş:

-Kocanızı neden balkondan aşağı attınız?

-Madem ki 92 yaşında bu işleri yapabiliyor, uçmasını da becerir diye düşündüm hakim bey!…



200 Metre Geride



Temel ile İdris Fransa’ya geyik avına gitmiş. Av da av yani…

Deniz uçağıyla bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanacaklar sonra dönecekler…

Uçakla av yapacakları yere gelirler pilot;.

”Beyler göle indik, size iyi avlar.

Bir hafta sonra tekrar bu göle sizi almak üzere iniyorum.

Ancak şunu peşin peşin söyleyeyim, adam başı bir geyik taşıma hakkınız var.

Deniz uçağı daha fazlasını kaldırmıyor.”

-Tamam, biz zaten seri avı düşünüyor değiliz, asıl kafamız dağılsın diye buradayız.

– Harika, iyi avlar. Rastgele! Bir hafta sonra deniz uçağı göle iner…

Pilot bir bakar ki… Bizimkilerin yanında, adam başı iki geyik!



İddia



üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider:

-siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz.. işin bu yanını hiç düşündünüz mü?

-tabii düşündüm.. hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?

-iyi. o zaman size bir teklifim var.. bir soru da ben size soracağım..

doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım..

bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçirteceksiniz..

hocanın keyfi yerindedir.. teklifi kabul eder ve öğrenci sorar:

-yasal olup, mantıklı olmayan nedir? mantıklı olup, yasal olmayan nedir? ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?”

hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz..

ddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir.. ama aklı da soruda kalır..

sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.

öğrenci hemen cevap verir:

-siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz. bu yasal ama mantıklı değil.

karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var. bu mantıklı ama yasal değil.

siz; karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz..

bu ise ne mantıklı, ne de yasal..


Yorumlar