Anasayfa /  Keyifli Haberler

20 Bardaklık Olsun

Abone ol
Abone ol 12 Şubat 2019 22:34

20 Bardaklık Olsun

Köylünün biri bir maden ocağında işe başlamış. Yüzlerce metre derinlikteki maden ocaklarında kömür kazıyorlarmış. Birgün yine çalışırlarken mola zili çalmış. Dinlenirlerken köylünün yanındaki başka bir işçi yanında getirdiği termostan sıcak sıcak çay içmeye başlamış. Köylü daha önceden hiç termos görmemiş. Şaşırmış kalmış. Adam köylüye’de bir bardak çay ikram etmiş. Termos olayı köylünün çok hoşuna gitmiş ve sormuş;

– ”O şeyin adı nedir?”.

Diğer adamda;

– ”Bunun adı prezervatiftir” diye cevap vermiş.

Köylü yine sormuş;

– ”Nerde satılır bu şey?”.

Diğer adam’da;

– ”Eczanede satılır” demiş.

Haftalar sonra nihayet maden ocağından dışarı çıkmışlar ve köylü koşa koşa bir eczaneye gitmiş. Eczacı kadına demiş’ki;

– ”Bana bir tane prezervatif verirmisiniz?”.

Eczacı kadında sormuş;

– ”Hanği boy olsun?”.

Köylü;

– ”Valla gurban içeri girdiğimde 1-2 hafta kalıyorum en az 20 bardaklık olsun.

BONUS FIKRA

Yaşlı Karadenizli çift arabaları ile seyahat ederken öğle yemeği için bir yol kenarı restoranında mola vermişler, daha sonra yollarına devam etmişler, hareket ettikten 40 dakika sonra yaşlı kadın gözlüğünü orada unuttuğunu fark etmiş, ilk buldukları kavşaktan geri dönüş yapmışlar. Restorana varış süresince adam klasik bir “yaşlı canavar”a dönüşmüş, oflamış puflamış, bütün geri dönüş yolunu karısının burnundan getirmiş.

Sonunda restorana gelmişler, kadın arabadan inip içeri doğru yürürken;

– “Heyy” demiş kocası, “Madem gözlüğünü alacaksın bari benim şapkamla kredi kartımı da isteyiver!”



En baba laflar…



Annelerin klişe lafları meşhurdur. Ya babalarınki? Onları da bir gözden geçirdik, geneli fırçalama temalı olsa da sizler için derledik:




Hep ananız şımartıyor sizi!..


Annene karşı gelme.


Ne parası?


Bi bildiğimiz var ki söylüyoruz değil mi?!.


Bana dayak yiyip gelme!


Oradan adam çıkmaz (isteğe göre il seçilir) Kardeşini ağlatma… Kalk annene yardım et!..


Bakarız…


Bu evde benim kurallarım geçer!


Ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum.


Cevap ver!


Sus, babaya cevap verilmez!


Kumanda nerede?


Kazık kadar oldunuz hâlâ………


Adı yok mu o arkadaşlarının? Kim bu zibidi?


Bu ne laubalilik? Ben senden bilmem kaç yaş büyüğüm.


Beni ayağa kaldırma!


Yapar benim oğlum/kızım…


Prensesim/koçum benim/aslanım.


Evin suyu mu çıktı?


Sen niye arkadaşında kalıyorsun, söyle o bizde kalsın.


Hanım ol/efendi ol/akıllı ol!


Onu da kocan alsın…


Gâvur malı mı bu, biraz özenli olsanıza.


Sizin arpanız fazla geliyor…


Hava kararmadan evde olunacak!


Bu saatte nerden geliyorsan oraya git!


Kocanın evinde de yatarsın bu saate kadar. Naapıyorsunuz bu kadar parayı anlamıyorum ki?


Git annene sor.


Senin yaşındayken Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetti.


Mideni deleceksin mideni!..


Oku adam ol!


Sen ne zaman adam olucan?


Okumayacaksan bırak, uğraştırma bizi!


Ne yorgunluğu, taş mı taşıdın?


Gece yatmak bilmiyorsun, sabah kalkmak bilmiyorsun.


Ev geçindirmek kolay mı sanıyorsun?!.


Biraz yanımıza gel de yüzünüzü görelim.


Bu sene kazandın kazandın, kazanamadın yollarım askere!


Yemek yemesen de o sofrada oturacaksın!


Oğlum/kızım bugünleri çok ararsın…


Arkadaşların camdan atlasa sen de mi atlayacaksın?


Kanalı değiştirme izliyorum. (Uyuklarken) Hele bir o gün gelsin bakarız.


Biraz yol yordam öğrenin, kazık kadar oldunuz.


Sınavda bunları soracaklar sana di mi?


Bana mı çalışıyorsun, ne yaparsan kendine.


Kiminle konuştun iki saat?


O kadar ne konuşuyorsunuz arkadaşınla?


Ben senin yaşındayken… (diye başlayan üç milyon yetmiş bin cümle) Oğlum bu ne hâl yahu! Git kestir şu saçları!


Para tuzağı bunlar!


Kızım bu saçlar ne? Sen iyice raydan çıktın.


Bu evde yaşadığın sürece benim kurallarıma uymak zorundasın!


Biriniz de bana/benim sülaleme çekmedi!


Eşşek sıpası…


Ben senin babanım!




Ninem diyor ki; Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.



Asansör



Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş.

“Bu ne baba?” diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba



“Bilemiyorum oğul..” demiş.

Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış.

Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış.

Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış.



Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir fıstık çıkmış.

“Oğlum” demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak,

“Koş..

Koş ananı getir!..



Fazla zekiyim



“Bir gün Ali, öğretmeni Ayşe Hanım’a giderek dersten sonra kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Öğretmen kabul etti ve sordu:

– Sorun nedir Ali?

– Ben bu sınıfın düzeyine göre fazla zekiyim. Bir üst sınıfa geçmek istiyorum.

İstek konusunda bilgi verilen müdür, Ali’ye bunun için bir testten geçmeyi isteyip istemediğini sordu.

Ali tereddütsüz kabul etti ve test başladı.

– Söyle bakalım ali: 3×4?

– On iki

– Peki 6×6?

– Otuz altı müdür bey

– Japonya’nın başkenti?

– Tokyo. Ve test bir saat sürdü, Ali hiç hata yapmadı.

Test sonunda Ali’nin öğretmeni de soru sormak istedi.

Ali ve müdür bu isteği kabul ettiler. Öğretmen sorulara başladı:

– İneklerde dört tane, bende iki tane olan nedir?

– Bacaklar öğretmenim!

– Doğru! peki; senin pantolonunun içinde olup, benim pantolonumun içinde olmayan nedir?

Müdür bu soruya çok şaşırdı.

– cepler öğretmenim.

– Kadınların tüylerinin en kıvırcık olduğu yer neresidir?

Velet tereddütsüz yanıt verdi:

– Afrika’dır öğretmenim.

– Yumuşak olup, kadınların ellerinde sertleşen nedir?

Müdür gözleri fal taşı gibi açılmış tam konuşacakken ali yanıtladı:

– Tırnak cilası.

– Peki. bekâr bir kadına göre evli kadında daha geniş olan nedir?

Müdür kulaklarına inanamıyordu.

– Yatak öğretmenim.

– Kadın vücudunda en nemli organ hangisidir?

– Dil öğretmenim.

Nefes nefese kalan müdür, testi bitirmeye karar verdi ve şöyle dedi:

– “Değil bir üst sınıfa, ben bunu doğrudan üniversiteye göndereceğim. Çünkü ben bütün sorulara yanlış cevap verdim!”



Küfürbaz Çocuk ve Babası



çocuk eve gelip babasına : “baba, matematik hocamız seni görmek istiyor” der.

babası “ne oldu?” diye sorar.

“7 kere 9 kaç eder diye sordu, ben de 63 dedim. ardından 9 kere 7 kaç diye sordu, ben de arasındaki fark ne a*ına k*yim dedim.” der.

babası; “arada ne fark varmış ki?” der babası ve kabullenir : “peki giderim”

ertesi gün çocuk eve geri gelir ve sorar “baba gittin mi okula?”

“henüz değil” der babası.

çocuğu da “o zaman geldiğinde beden öğretmenini de görmen lazım” der.

“neden” diye sorar babası.

“bugün beden dersinde, sol kolumu kaldırmamı istedi. kaldırdım. sağ kolumu kaldırmamı istedi, kaldırdım. sonra sol ayağımı kaldırmamı istedi, yaptım. sonra da sağ ayağımı kaldırmamı istedi; ben de “şeyimin üzerinde mi durucam? ulan!” dedim.

“tabiki” der babası. “tamam gidicem”

ertesi gün çocuk tekrar gelir “baba gittin mi okula?”

babası : “henüz değil”

“gerek kalmadı, okuldan kovdular beni”

babası : “neden kovdular oğlum seni?”

“beni müdürün odasına çağırdılar, matematik öğretmeni vardı, beden öğretmeni vardı, bir de tarih öğretmeni vardı.”

“tarih öğretmeni ne b*k yemeye gelmiş a*ına k*yim oraya?” diye sorar babası.

oğlu da : “hah işte! ben de aynısını sordum”


Yorumlar