Anasayfa /  Sağlık

2017’ye damga vuran önemli bilimsel buluş: Kolon kanseri ve grip tarih oluyor

Kolon kanser tedavisinde yüzde 100 başarı elde edilmesini sağlayan üç etaplı radyoimmünoterapi yöntemi geliştirildi. Üç farklı üniversiteden araştırmacılar kendisini sürekli yenileyen soğuk algınlığı virüsünün kesin tedavisinin çok yakın olduğunu açıkladı. Bunlar 2017’ye damga vuran önemli bilimsel buluşlardan sadece ikisi. Dahası da var...

Abone ol
Abone ol 01 Ocak 2018 09:29

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ural Akbulut, uluslararası dergiler Science ve Nature ile önemli bilimsel konferanslar gibi kaynaklardan, 2017’de bilim dünyasında yaşanan önemli gelişmeleri, yüzlerce buluş arasından derledi.

Buna göre, 2017’nin en etkileyici buluşları arasında, ABD Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) Prof. Dr. Xuanhe Zhao ve ekibinin 3D yazıcıda genetiği değiştirilmiş canlı hücreleri mürekkep gibi kullanarak üç boyutlu baskı yapmayı başarması oldu.

Bu teknikle, giyilebilir sensörlerin üretilmesinin düşünüldüğü açıklandı. Kullanılan hücrelerin uygun şekilde programlanarak çevre kirliliği yaratan kimyasalların algılanabileceği belirtildi. Akbulut’un derlediği diğer bilimsel buluşlar şöyle...    

ABD’de MSK Kanser Merkezi ve MIT’nin ortak çalışması sonucunda geliştirilen üç etaplı radyoimmünoterapi tekniğiyle toksik bir etki olmaksızın kolorektal kanser tedavisinde yüzde 100 başarı elde edildi.

Bu çalışmada, A33 tümör antijenine özgü bir antikor, lütetiyum-177 kompleksi ve özel bir organik bileşik kullanılarak glikoprotein A33 (GPA33) hedeflendi.

Araştırmacılar, bu bileşiğin kanser hücrelerini bulup ardından da onları yok ederek kanseri tedavi ettiğini açıkladı.Hayvan deneylerinde başarılı olan bu yöntemin insanlara uygulanabilmesi için çalışmaların başlatıldığı belirtildi.

Leeds, York ve Helsinki üniversitelerindeki araştırmacılar, soğuk algınlığının kesin tedavisinin çok yakın olduğunu açıkladı. Açıklamada, insan parechovirüsünün genetik kodu çözüldüğü için soğuk algınlığının tek bir ilaçla tedavi edilebileceği belirtildi.

Buluş ile virüslerin kendilerini yenilese bile tek bir ilaç tasarlanarak soğuk algınlığının tedavi edilebileceğini gösterdiği vurgulandı. Yeni ilacın sentezlenerek testler tamamlandıktan sonra kullanılmaya başlaması için 10 yıl gerektiği aktarıldı.

Minnesota Üniversitesinden Prof. Dr. Sang-Hyun Oh ve ekibi, grafenden yaptıkları elektronik sistemle, bir çözelti içindeki biyomolekülleri tek tek yakalamayı başardı. Araştırmacılar, bu sistemin ilerde bazı hastalıkların teşhisi için kullanılabileceğini aktardı.Sistemin küçüklüğü ve bir voltla çalışıyor olması nedeniyle cep telefonu yardımıyla kullanılabileceği vurgulandı.

Nano boyuttaki bu grafen cımbız, hafniyum dioksit adlı yalıtkan maddenin bir yüzüne metal elektrot, diğer yüzüne de grafen yerleştirilerek üretildi. Araştırmacılar, çözeltideki biyomolekülleri yakalamak için en keskin uçlu malzemenin kullanılması ve bu uca yüksek elektrik akımı gönderilmesi gerektiğini ifade etti.

Dünyadaki en ince malzeme olan grafenin, en keskin kenarlara sahip olduğu için tercih edildiği belirtildi. Grafenin kenarları sadece bir atom kalınlığında olduğu için bu kenarda santimetrekareye düşen akımın seviyesi, bir voltluk güç kaynağı ile istenilen yüksek düzeye ulaştı.

Vanderbilt Üniversitesi’nde Doç. Dr. J. Caldwell, boron nitrür kristallerini kullanarak canlı hücreleri ve üzerlerindeki virüsleri gösteren bir hiper mercek geliştirdi. Bor nitrür kristali ile yapılan hiper mercek, nano boyuttaki canlı organizmaları inceleme olanağını doğurdu.

Araştırmacılar, merceğin insan saçının üç binde birine karşılık gelen 30 nanometre boyuttaki objeleri görüntüleyecek şekilde geliştirileceğini açıkladı.

YAPAY RAHİME 5 YILLIK GERİ SAYIM

ABD’de doktorlar çok erken doğan kuzuları, rahim ortamına benzer bir plastik keseyle hayatta tutmayı başardı. Yapay rahmin 5 yıl içinde insanlarda da denemesi planlanıyor.

Philadelphia Çocuk Hastanesi’ndeki doktorların geliştirdiği yapay rahim, bu bebeklerin hayatta kalma şansını artırabilir. Kesenin içi, plasentadaki amniyon sıvısına benzer bir sıvıyla dolu.

Bu sıvı, organ gelişiminin devam etmesini sağlıyor. Sıvıya göbek bağı işlevini gören borularla gıda desteği veriliyor.

Kesedeki bebek, kalbine bağlanan borular sayesinde de yine ana rahmindeki bir fetus gibi kan dolaşımı yapabiliyor. Yapay rahmin 10 yıl içinde kullanıma sokulması planlanıyor.

ISPANAK YAPRAĞINDAN KALP DOKUSU

ABD’li bilim insanları ıspanak bitkisinin yapraklarındaki damarları çalışan insan kalbi kası yaratmada kullanmanın yolunu keşfetti. Worcester Politeknik Enstitüsü’nden araştırmacılar, ıspanak yaprağını çalışan bir insan kalbi dokusuna çevirmeyi başardı.

Eğer çalışmanın doğruluğu kanıtlarsa bilim insanları ıspanağı kalp krizi geçiren insanların kalbinde sağlıklı kaslar oluşturmak için kullanabilecek. 3 boyutlu yazıcılar dahil mevcut biyomedikal teknoloji kılcal damar ağlarını yapay olarak üretmeyi başaramıyor.

Çalışmada yer alan bilim insanlarından Joshua Gershlak ıspanak yaprağındaki damar iskeletinin dokuların büyümesi için oksijen, besin maddeleri ve diğer gerekli molekülleri göndermesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

KALITSAL HASTALIKLARA ERKEN TEDAVİ

Bilim insanları, ilk kez mutasyondan kaynaklanan bir hastalığı insan embriyosunun erken aşamalarında kullandıkları bir gen düzenleme tekniğiyle düzeltmeyi başardı.

CRISPR-Cas9 (bir genom düzenleme aracı) sistemi olarak adlandırılan teknik ile embriyonik gelişimin ilk aşamalarında ortaya çıkan ve kalp rahatsızlığına sebep olan bir mutasyon düzeltilerek hastalığın gelecek nesillere geçişi engellenebildi.


Yorumlar