Gazeteci-Yazar Saymaz, Bayraklı Belediyesi standında okurlarıyla buluştu
Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz, yeni kitabı ‘Şehvetiye Tarikatı’nı İzmir’de ilk kez Bayraklı Belediyesinin İzmir Enternasyonal Fuarı 3 No’lu holdeki standında okurlarıyla paylaştı. Türkiye’de 400 tarikatın faaliyet gösterdiğini vurgulayan Saymaz, “Bu tarikatlar denetlenmek zorundadır. Güçlerini denetlenmemekten, hesap vermemekten, herhangi bir soruya cevap vermemekten alıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik, sosyal hukuk devleti olmanın gereğini yaparak, bunların ne kadar malı, mülkü, parası olduğunu, faaliyet alanlarını bilmek, sınırlamak ve kontrol etmek zorundadır” dedi.
Abone olGazeteci-Yazar İsmail Saymaz, yeni kitabı ‘Şehvetiye Tarikatı’nı
İzmir’de ilk kez Bayraklı Belediyesinin İzmir Enternasyonal Fuarı 3
No’lu holdeki standında okurlarıyla paylaştı. Türkiye’de 400
tarikatın faaliyet gösterdiğini vurgulayan Saymaz, “Bu tarikatlar
denetlenmek zorundadır. Güçlerini denetlenmemekten, hesap
vermemekten, herhangi bir soruya cevap vermemekten alıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik, sosyal hukuk devleti olmanın
gereğini yaparak, bunların ne kadar malı, mülkü, parası olduğunu,
faaliyet alanlarını bilmek, sınırlamak ve kontrol etmek zorundadır”
dedi.
Gazeteci- Yazar İsmail Saymaz’ın yeni kitabı ‘Şehvetiye
Tarikatı’nın İzmir’deki ilk imza günü Bayraklı Belediyesinin İzmir
Enternasyonal Fuarındaki standında gerçekleştirildi. Açıldığı
günden bu yana her gün birbirinden çeşitli etkinlikler ve
gösterilerle ziyaretçilerin ilgi odağı olan stant, Saymaz’ın imza
günü ve söyleşisinde de ziyaretçi akınına uğradı. Konuşmasında yeni
kitabında yer verdiği tarikatları anlatan Saymaz, “Türkiye’de 30
ana gruba bağlı 400 tarikat ve cemaat faaliyet gösteriyor. Bunların
üye ve militan sayısının 1 milyon olduğu tahmin ediliyor. Kitapta
bahsettiğim tarikatlara ve yaptıklarına bakarak ‘tüm dini gruplar
böyledir’ diye genelleyemeyiz. Bu büyük haksızlık olur. Onların da
hata ve eleştirilecek yanları vardır ancak kitapta bahsettiğim
özellikler genellenemez. Tarikatlar sadece bizim dinimiz içinde
türemiş gruplar değil farklı dinlerde de böyle yer altı grupları
var” diye konuştu.
Tarikatların günümüzde çok zenginleştiğini vurgulayarak, kendi
ekonomilerini kurduğunu anlatan Saymaz, şöyle devam etti:
"Bugün itibariyle tarikatların yatırımları ahirete değil,
dünyaya dahildir. Hepsi zenginleşti. Hepsinin bir medya
organizasyonu, iş adamları örgütü, hastaneleri ve okulları var.
Özellikle de inşaata yönelmiş durumdalar. Hepsi kamu yararına
çalışan örgütler statüsündeler. Tarikatlar holdingleşirken şeyhler
de CEO haline geldi. Bakmayın siz sarıklı cübbeli olduklarına
bunların tamamı aslında dünya yatırımlarıyla meşgul birer
CEO’durlar. Bunların dergahlarına gidenler de birer müşteridirler
ve onların tarikattan beklentileri ticari yatırım ve mal, mülk
kavgasıdır. Böyle dev bir ekonomi doğarsa, böyle yerlerde de kayıt
dışı üretim doğacaktır. Bu ekonomik düzlemde merdiven altı
tarikatların doğması kaçınılmazdır. Çünkü bunlar, onların
oluşturduğu çıkardan, büyük pastadan, oluşturulan güçten
yararlanmaktadırlar.”
“Türkiye Cumhuriyeti karanlığa terk edilemez”
Tarikatların sadece İslam dininde olmadığını vurgulayan ve
tarikatlara bakarak tüm dini gruplarla ilgili genelleme
yapılmasının doğru olmayacağını dile getiren Saymaz, “Tüm dini
grupları genelleyemeyiz. Bunu önemle vurgulamak istiyorum.
Tarikatlara bakarak, tüm dini gruplar böyledir diyemeyiz, bu büyük
haksızlık olur. Onların başkaca eleştireceğimiz hata ve kusurları
var ama bu özellikler genellenebilir değil” diye konuştu.
Kanunların herkese eşit işlemesi gerektiğini belirten Saymaz,
“Müridini istismar edene kanunu uyguluyorsunuz ama Sağlık
Bakanlığına çökene neden uygulamıyorsunuz? Aslında ben bu kitabı
tam da bu çelişkiye dikkat çekmek için yazdım. Bu kitabı yazarken,
bu kitabın muhataplarından biri olarak da bugün o işlevini ve
kimliğini yitirmiş olan laik Türkiye Cumhuriyetine seslenmek için
bu kitabı yazdım. Tarikatlar sahtesine, gerçeğine, aslına merdiven
altına bakılmadan denetlenmek zorundadırlar. Bu gücü
denetlenmemekten, hesap vermemekten, soru sorulmamaktan, herhangi
bir soruya cevap vermemekten alıyorlar. Denetlenmek zorundalar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti onların ne kadar mülkü olduğunu, para
akışı olduğunu, mensubu olduğunu bilmek ve denetlemek zorundadır.
Faaliyet alanlarını bilmek, denetlemek, sınırlamak ve kontrol etmek
zorundadır. Kamu alanları tarikatların istismar edeceği, mürit
devşirebileceği alanlar olmaktan çıkarılmalıdır. Türkiye
Cumhuriyeti’nin özgür insanları, tarikat mensuplarının gözlerini
kapayıp, bir karanlık belirsizliğe kendilerini teslim ettiği o
karanlığa teslim edilemez” dedi.
Yoğun katılımın olduğu etkinlik sonunda Bayraklı Belediye
Başkanı Serdar Sandal, Gazeteci-Yazar İsmail Saymaz’a teşekkür
plaketi verdi. Saymaz, daha sonra okurları için kitaplarını
imzaladı.