Anasayfa /  Medya

Ahmet Taşgetiren'den "derin" ima: Osman Kavala'da iktidarın payı

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Osman Kavala'nın tutuklanması ve devamında yaşanan sürece ilişkin dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.

Abone ol
Abone ol 18 Kasım 2018 04:08

Türk medyasının önemli kalemlerinden Ahmet Taşgetiren; Osman Kavala’nın tutuklanması, tutuklanma sürecini 1 yıl geçmesine rağmen henüz bir iddianame yazılmamış olması ve Cuma günü akademisyenlere yönelik gerçekleşen gözaltı kararlarına değindi. Tüm bu gelişmelerin iktidarla bir ilgisi olup olmadığını sorgulayan Taşgetiren, “Hükümete sorulduğunda da muhakkak ki “Bu yargısal bir süreçtir” cevabı verilecektir.” şeklinde bir ibare kullandı.

Taşgetiren, olması gerekenin bu olduğuna dikkat çekerken, “Kural olarak, yargı bağımsızdır, siyasi iktidarın yargı sürecine etki etmesi söz konusu olamaz.” diyerek bu durumun dünyada bu şekilde okunmayacağını kaydetti.

“Birçok dönemde yargının güçlü üst iradeler tarafından yönlendirildiği bir gerçektir. Bunu Türkiye’de farklı siyasi- ideolojik kesimdeki herkes de kabul eder.” diyerek yazının ana temasını özetleyen Karar gazetesi yazarı; 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat ve Ergenekon davalarında da benzer yargıların olduğuna dikkat çekti.

Ahmet Taşgetiren, “Aslında Ak Parti iktidarları dönemi, Türkiye’de yargı probleminin en çarpıcı örneklerle ortaya çıktığı bir dönemdir.” şeklinde bir tespite imza atarken AKP’nin 2008’deki kapatma davası, Ergenekon davaları ve 15 Temmuz süreçlerindeki iktidar-yargı ilişkilerini değerlendirdi.

15 Temmuz sonrasını kastederek “Bu süreçte yargının iktidarla ilişkisi nasıldır?” şeklinde kritik bir soru soran Taşgetiren, “İlkesel olarak yargı bağımsızlığından söz edilse de, darbe girişimi siyasi iktidara karşı yapılmış, girişim başarısız olmuş ve kaçınılmaz olarak iktidarın gündemine “darbeci odakların tasfiyesi” gibi bir misyon girmiştir.” diyerek iktidarın 15 Temmuz sonrasındaki motivasyonunu mercek altına aldı.

Taşgetiren, “Öyle bir ülkedir ki Türkiye, yargı sorunludur, güvenlik birimleri sorunludur, medya, iş dünyası sorunludur, siyasi iktidarın iç-dış ilişkileri yargıyı etkileyecek niteliktedir vs... Bağımsız yargı deyip bıraksanız başka problemler ortaya çıkar, bırakmasanız başka problemler...” ifadeleriyle ilginç noktalara temas etti.

“Yargı kendisine özel misyonlar yükleyip adaletten başka arayışlara girerse, iktidar kapı aralarsa-göz yumarsa, iktidara yakın medya “İktidar böyle istiyor” düşüncesiyle peşin yargılamalara başlarsa bu olur.”  diyen Taşgetiren, ilk soruya dönerek yazısıyla çarpıcı bir mesaj verdi.”

Karar gazetesi yazarı “Bu iktidar kadroları, yargının, medyanın, güç iradesinin bütün çarpılmalarını kendisine karşı süreçlerde yaşamıştır.” diyerek AKP iktidarının geçmişine işaret ederken, bugüne değinmeyi de ihmal etmedi.

Taşgetiren, “Şimdi güçlüdür. Yargının en çok etkileneceği konumdadır. Ya da yargıdaki birtakım problemli odakların, iktidar yaptırıyormuş izlenimi vererek kendi oyunlarını oynayabileceği bir iklim vardır. Her zamanki gibi peşin misyonlara soyunan medya alanları da bulunuyor.” İbareleriyle “derin” işaretlerde bulunurken, “iktidar yaptırıyormuş izlenimi” için “Bu durumda at izi it izine karışır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumda at izi it izine karışır. Ve herkesin gözü iktidara yönelir? Bu işte payı ne kadardır diye?




Yorumlar