Nazlı Ilıcak: Aldandığımı bugün itiraf ediyorum!
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın İstinaf Mahkemesi'ndeki yargılamasına başlandı.
Abone olFETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın İstinaf Mahkemesi'ndeki yargılamasına başlandı.
15 Temmuz sonrası cemaatin kriminal yapısını gördüğünü,
aldandığını bugün anladığını söyleyen tutuklu sanık Nazlı Ilıcak,
"Çünkü bunlar sinsi bir örgüt. Güler yüz, güzel okullar, fakir
fukaraya yardım eden dini yapı beni cezbetti. Benim bu sinsi
ilerlemeleri bilmeme imkan yok. Ve aldandığımı bugün itiraf
ediyorum" dedi.
Sadece gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu söyleyen Ilıcak,
"Bugüne kadar ben savunmalarımda yaşımı ileri sürmemeye gayret
ettim. Böyle mağdur görülmek istemem ben. Yani şunu itiraf edeyim
ki gerçekten çok yoruldum. Ben 74 yaşındayım. İki tane soğuk kışı,
iki yanıcı yazı içeriden geçirdim. 42 yıllık gazeteciyim.
Cumhuriyet tarihinde 74 yaşında 2 yıl cezaevinde yatan yok. Giderek
kendime bakamadığımı görüyorum. Eğer beni beraat ettirmeyi
düşünmüyorsanız tahliye edin. Ben kaçamam" dedi.
Zekeriya Öz ile yaptığı röportaj ve çektirdiği kartopulu fotoğrafa
ilişkin de konuşan Ilıcak, Zekeriya Öz'ün o zamanlar terör örgütü
üyesi olmadığını belirterek, "Zekeriya Öz ile gazetecilik
faaliyetim dışında hiçbir alakam yoktur" dedi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nde görülen davanın
ilk duruşmasına tutuklu yargılanan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi
Yazıcı, Şükrü Turgut Özşengül ve Yakup Şimşek ile tutuksuz
yargılanan Mehmet Altan katıldı.
Duruşmaya Nazlı Ilıcak'ın savunması ile başlandı. Nazlı Ilıcak,
savunması sırasında iki kez ağladı. Babasının Yassıada'da yattığını
söylediği sırada gözyaşlarını tutamayan Ilıcak, 74 yaşında
cezaevinde yatan bir gazeteci olarak yaşadığı zorlukları anlattığı
sırada da gözyaşlarını tutamadı.
BABASININ YASSIADA'DA YATTIĞINI ANLATTIĞI SIRADA
AĞLADI
Ilıcak, alt derece mahkemeye çok delil sunduğunu ancak bu delillere
gerekçeli kararda yer verilmediğini söyleyerek savunmasına başladı.
Darbe gecesi çok sayıda darbe karşıtı tweet attığını söyleyen
Ilıcak, "Ama maalesef bu belgelerin hiçbiri kayda alınmadı.
Darbeden iki ay önce darbe karşıtı yazı yazdım. Ben bu kadar
darbelere karşı bir insanım. Çünkü benim babam Yassıada'da
yattı. Dolayısı ile darbe benim en nefret ettiğim konu. Ben askere
falan düşman değilim ama askeri vesayete, müdahalelere ve darbelere
karşıyım" dedi.
ZEKERİYA ÖZ İLE ÇEKTİRDİĞİ KARTOPU FOTOĞRAFINA İLİŞKİN
KONUŞTU
Zekeriya Öz ile bir röportaj yaptığını hatırlatan Ilıcak,
"Röportajı süslemek için bir kar topu fotoğrafı çektim. Şimdi bu
terör örgütü üyesini övmek olarak değerlendiriliyor. Bir kere o
tarihte Zekeriya Öz terör örgütü üyesi değil. Ben cezaevine gidip
görüşmedim ki. Görevden uzaklaştırılmıştı. Kendisi savcıyken ben
onun hakkında soruşturma açılsın diye Adalet Bakanı'nı arıyorum ve
bunu gizli de tutmayıp açıklıyorum. Zekeriya Öz ile gazetecilik
faaliyetim dışında hiçbir alakam yok" dedi.
'HİÇBİR ZAMAN BİR CEMAAT GAZETESİ'NDE
ÇALIŞMADIM'
FETÖ denilen o guruba ait hiçbir yayın organında çalışmadığını
söyleyen Ilıcak, "Her yerde çalıştım, fakat hiçbir zaman bir cemaat
gazetesinde çalışmadım. Ben Bugün'de çalıştım. Sabahtan çıkarıldım,
Zamandan da teklif geldi. Hiç düşünmeden Bugün gazetesini tercih
ettim. Çünkü bir işadamına aitti. Akın İpek'in o yapının
sempatizanı olduğunu biliyordum. Akın İpek serbestçe dolaşıyordu, o
zaman o yapı terör örgütü değildi" dedi.
'CEMAATİN KRİMİNAL YAPISIIN 15 TEMMUZ SONRASI
GÖRDÜM'
15 Temmuz sonrası cemaatin kriminal yapısını gördüğünü, aldandığını
bugün anladığını söyleyen Nazlı Ilıcak, "FETÖ'nün terör örgütü olup
olmadığı hususunda bütün kafalar karışıktı. 15 Temmuz sonrası
anladım. Ben cemaatin kriminal yüzünü 15 Temmuz sonrası gördüm.
Çünkü bunlar sinsi bir örgüt. Güler yüz, güzel okullar, fakir
fukaraya yardım eden dini yapı beni cezbetti. Benim bu sinsi
ilerlemeleri bilmeme imkan yok. Ve aldandığımı bugün itiraf
ediyorum" diye konuştu.
İKİNCİ KEZ AĞLADI
Sadece gazetecilik faaliyetinde bulunduğunu söyleyen Ilıcak, "Benim
yaptığım sadece gazeteciliktir. Ben öncelikle beraatimi talep
ediyorum. Eğer beni beraat ettirmeyi düşünmüyorsanız tahliyemi
talep ediyorum. Bugüne kadar ben savunmalarımda yaşımı ileri
sürmemeye gayret ettim. Böyle mağdur görülmek istemem ben. Fakat
şunu itiraf edeyim ki gerçekten çok yoruldum. Ben 74 yaşındayım.
İki tane soğuk kışı, iki yanıcı yazı içeriden geçirdim. 42 yıllık
gazeteciyim. Cumhuriyet tarihinde 74 yaşında 2 yıl cezaevinde yatan
gazeteci yok. Bir Hüseyin Cahit Yalçın Demokrat Parti döneminde
yattı. Cumhuriyet tarihinde örneği yok. Yatıyorum ve tahammül
gösteriyorum, sabır gösteriyorum. Ve giderek kendime bakamadığımı
görüyorum. Ben bunu da size hatırlatmak istiyorum. Adli kontrol
yöntemi uygulanarak da istenen amaca ulaşılabilir. Ben kaçamam.
Benim yaşımda birisi dostlarını, ailesini bırakıp nereye kaçar.
İşkence yok ama manevi işkence çok var" dedi. Davaya 14.30'a
kadar ara verildi
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede
davanın istinaf aşamasında tahliye olan Mehmet Altan ile tutuklu
sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Turgut
Özşengül, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman,
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddia
ediliyor.
Davanın görüldüğü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018
tarihinde yaptığı karar duruşmasında, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan,
Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Turgut Özşengül,
"Anayasayı ihlal etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasına çarptırıldılar. Sanıkların cezasında indirime gidilmedi.
Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman'ın ise beraatine karar
verildi.
Sanıkların avukatları davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. Dosyanın
geldiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 18 Haziran
2018 tarihinde Mehmet Altan'ın tahliyesine karar
vermişti.